GÖREVİMDEN ATILDIM

Efendim ben gerçekten sınıf annesiyim. Yani yazıyı yazarken yok empati yapayım yok biraz da sevimli görüneyim demiyorum. Ben biraz geç bir anne olduğum için teknolojinin tamamından faydalanıyorum.

GÖREVİMDEN ATILDIM

             NOT: BİR SINIF ANNESİ


Efendim ben gerçekten sınıf annesiyim. Yani yazıyı yazarken yok empati yapayım yok biraz da sevimli görüneyim demiyorum. Ben biraz geç bir anne olduğum için teknolojinin tamamından faydalanıyorum. Kızımı anaokuluna yazdırırken O’na biraz daha yakın olmak için Sınıf Anneliğini hemen kabul ettim. Aslında ne olduğu hakkında çok az bilgim vardı. Yiğenlerim , arkadaşlarımın çocukları ve süreçleri bana biraz ışık tutmuştu.  Peki neydi bu ‘sınıf anneliği’? .

                 Efendim bu görev öncelikle gönüllülük esasına dayanan , toplanması gereken tüm ödemelerin alındığı, tüm alış verişin havada yağmur çamur varsa dahi alındığı, tüm özel günlerin hatırlandığı ,hediyelerin alındığı ve veliler ve idarenin arasında tüm bilgilerin eksiksiz olarak iletildiği bir görev. Bu arada insanlardan para aldığınız ve tüm ihtiyaç yada gösterilerde bu parayla hareket ettiğiniz için  her kuruşu tek tek o meşhur whatssupp da paylaştığınız bir görevdi. Hele de para bu kadar kıymetliyken  laf aramızda yapılası bir şey de değil!

Neden mi?

                 Dedim ya gelişen teknoloji ile elimizde ki akıllı telefonlar sanki bize de akıl zerk ediyorlar sanıyoruz ve beyin ukala olunca dil de fukara oluyor.:) Whatssupp aslında çok ergonomik ve haberleşme için mükemmel bir uygulama iken; veliler ile görüşme yaparken bazen çok can sıkıcı olabiliyorlar. Bu tecrübemin altını kalın ve kırmızı bir kalemle çiziyorum, ilkokul ve üzerinde sınıf annelerinin özellikle çocuklarının notlarını yarıştırdıkları , tüm hayatları boyunca sadece doğurunca ve bir soyadı alınca kendilerini bir b@k zannetmelerinin direkt zuhur ettikleri bir platform haline geldiğine sıklıkla şahit oluyorsunuz.  Sanki kendileri sınava giriyor gibi davranıyor hatta tüm başarı yada başarısızlıkları kendi adlarına yorduyorlar.  Yüzyıllardır Dünya üzerinde ki bit bildiğiniz bit mevzusu bizim sınıfta ‘bit’lenen öğrencinin ötekileştirilmesine kadar ilerledi. Kaldı ki tam olarak kimin bitlendiği tam olarak tespit edilememiş olsa dahi okula gelmemeleri  için neredeyse yürüyüş düzenleyeceklerdi. Çünkü onlar temiz!!! Bitlenenler de pistiler. Yafta hazır yapıştırılacak olan kişi nerdeL?

                 Bir başka hikaye de ; kendisi de öğretmen olan bir velinin ; kendisinin çocuğuna henüz ‘ölüm’ kavramını anlatmadığı için başka ebeveynlerinde bu konuya dikkat etmeleri gerektiğini belirtmek istemişti. Ancak bunu yaparken ille söz alacak ve kendini ‘kızının ne kadar özel olduğunu ‘ söylemesi gerekiyordu. Kendi doğurduğu dünyanın en akıllı, en güzel ve en en eniydi işte!  Unuttuğu ise 6 Şubat 2023 de biz toplumca 100000 kişiyi gömdüğümüz gerçeği ,ve o sınıfta muhtemelen depremde eşini, dostunu, babaannesini kaybeden başka bir evladın varlığıydı.  Ve maalesef  zamanlama her aile de aynı koşullar altında gerçekleşmemişti. Ancak işin acı tarafı ‘sadece’ tüm detayların ve yönergelerin kendi kuralları ve kendi çocuğu baz alınarak yapılmasını talep etmesiydi. Ne ara bu kadar bencil , tek yönlü ve narsist olduk yahu? Ne ara sadece kendi doğurduklarımızı kendiliğimiz üzerinden yarıştırdık. Ne ara bu kadar birbirimize bu kadar uzak düştük. Ne ara!! Bana birisi lütfen söylesin!

                 Tam da narsist demişken; sosyal mecralarda dolaşan o küçük video ; hani çocuğun dellenmiş halleri ve ‘sen ne biçim konuşuyorsun’ diyen başka bir narsist ‘sınıf annesi’ geldi aklıma.

Bu kendini bir ‘b@k ‘ sanma durumu sadece veliler değil elbette ki ‘sınıf  anne’leri için de geçerli. Çünkü bu ruhsal sorun artık toplumsal bir sorun aslında. Kendisi ve nesne ilişkisini henüz tamamlamış olan homo spiens aynen böyle davranırJ .  Şiiitt sen benim kim olduğumu biliyor musun? Allahım sanırım bu topraklarda en çok sorulan sorulardan bir de bu! Ve çocuk çok güzel Sokratik bir sorgulama yaparak hanımefendiye cevap veriyorJ Yok öyle diyor; napalım sınıf annesi isen! Ne yani sen böyle olunca her şeye maydonoz mu olacaksın diyor ? Alkışlıyorum hem de canı yürekten.

                 Neden mi ?

                 Sosyal  medya ikiye bölündü . Bazıları sınıf annesini,  bazıları da çocuğu haklı buldular.

                 Çocuk sonuna kadar haklı! Sınıf annesinin görev tanımını yukarda yapmıştım. Sınıf annesi çocukların eğitimine karışmaz , zira kimsin ne mezunusun ve seni kim yetkili tayin etti ? Hani bu yetki neleri kasıyor neleri kapsamıyor? Hangi derslere girebiliyorsun ve liyakatin nedir!  Bu ülkede bence yeteri kadar liyakati b@k ettiniz ama artık bir durun bence . Çocuğun bu kadar sinirlenmesinin temel sebebinin ne olduğu bence önemli ve oldukça önemli , ve sınıf annesinin bir başkasının alanı iken ! yani öğretmenin kutsal alanı iken kimi ve neyi terbiye ettiğine bakmak ve bu hakkı nereden aldığını sormak lazım. Tıpkı O evladın sorguladığı gibi.

                 Hanımlar beyler ; çocuğunuza kimse bağıramaz, eğer bağırıyorsa ve çocuk bunu sorguluyorsa çocuğunuzun alnından öpün derim. Zira her önüne gelen sizin bebelerinizi tartaklama hakkına sahipse ve siz de göz yumuyorsanız sorun SİZ’dedir. Net!

                 Şimdi diyeceksiniz ki ; noluyor san ki bir kavram kargaşası var gibi J

                 Evet benim çocuğum(hele de benim 45 de doğurdum) çok ama çok kıymetli; ancak sınıfta ki öğretmen ile problem olmuş ise önce durumun detaylarını ve  kuralları öğrenirim ; ödemelerimi sınıf annesine yapar ve ondan bilge beklerim ; çocuğuma kimsenin sözel yada fiziki şiddet uygulamasına izin vermem; liyakat hakkı dışında ki tüm eylem söylem ve uygulamalar karşılarında beni bulurlar .  Kısaca ben sınıf annesi olunca bir halt olmadığım gibi ; veli olunca da bir halt değilim ve hatta öğretmen olunca da tüm kimliklerden sıyrılmış saf ve tarafsız bir öğretici olmak boynumun borcudur.

                 Neyse ki zor olan bu görevden azad edildikJ

                 Sınırlar namustur.

                 Sevgilerimle