
İstanbul'da ünlü oyuncu Bergüzar Korel, geçtiğimiz günlerde Ayşe Barım hakkındaki soruşturma çerçevesinde ifade verdi. Oyuncunun ifadesi, yapılan tahkikatın önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Ayşe Barım ile ilgili başlatılan soruşturmada daha önce Bergüzar Korel'in eşi Halit Ergenç de ifadeye çağırılmıştı. Ergenç, sürecin başında yetkililere bilgilerini aktararak soruşturmada işbirliğinde bulunmuştu.
Soruşturma kapsamında, ünlü çifte konuyla ilgili sorular yöneltildi. Yetkililer, bilgilere ulaşmak amacıyla ifadelere başvurarak, olayın kapsamını açık bir şekilde aydınlatmayı hedefliyor.
Korel ve Ergenç çifti, ifade süreçlerine sorumluluk bilinciyle yaklaşıp, yetkililerle uyum içerisinde hareket etti.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Hayalleri Gerçeğe Dönüştüren Kadınlar: İGKADER Maltepe Buluşması Umut ve Gücün Aynası Oldu
İstanbul Girişimci Kadınları Destekleme Derneği Kurucu Başkanı gazeteci Nilgün Ege Karaçuha ve dernek başkan yardımcısı Esengül Güler’in önderliğinde düzenlenen İGKADER Maltepe Buluşması, kadınların cesaretini, emeğini ve vizyonunu aynı sahnede buluşturdu. Bu buluşma, hayallerini gerçeğe dönüştürmeye kararlı kadınların; bilimin, ahlakın ve dayanışmanın ışığında kadınların ve gençlerin geleceğine dair yeniden umut olduğunu gösterdi.

HABER / NİLGÜN EGE
İstanbul – Maltepe, 11 Ekim 2025
İstanbul Girişimci Kadınları Destekleme Derneği (İGKADER), Maltepe Erzurumlular Vakfı ev sahipliğinde gerçekleştirdiği “Kadınların ve Gençlerin Girişimcilik Yolculuğuna Güç Katacak Buluşmayla'' gercek deneyimleri ve bilimsel perspektifleri aynı sahnede buluşturdu. Program; İGKADER Kurucu Başkanı Nilgün Ege Karaçuha, Maltepe Belediyesi Başkan Yardımcısı Av. Nimet Karabulut, Fatinoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Fatinoğlu, Fenerbahçe Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdal Şen ve Psikolog–Aile Danışmanı Jasmina Türkoğlu’nun konuşmalarıyla, kadınların ve gençlerin girişimcilik yolculuğuna hem moral hem yol haritası sundu.
“Yolumuz uzun ama yol arkadaşlarımız güçlü’’
Nilgün Ege Karaçuha: “Hayalleri büyütmek, umudu örgütlemek için buradayız.”
İGKADER Kurucu Başkanı Nilgün Ege Karaçuha, programın açılış konuşmasında “girişimciliği yalnız bir koşu değil, dayanışmaya yaslanan uzun bir yolculuk” olarak tarif etti:
“Amacımız sadece girişimcilikten söz etmek değil; kadınların ve gençlerin geleceğe dair umutlarını, cesaretlerini ve hayallerini büyütmek. Her bir kadının kendi ayakları üzerinde durduğu, her bir gencin hayalini gerçeğe dönüştürdüğü bir Türkiye için buradayız. Biliyoruz ki kadınların emeği, gençlerin enerjisi ve toplumun ortak iradesi birleştiğinde başaramayacağımız hiçbir şey yoktur.”
Karaçuha, derneğin eğitim, mentorluk ve ağ kurma faaliyetlerini büyütürken yerel yönetimler, üniversiteler ve özel sektörle stratejik iş birlikleri geliştireceklerini belirtti. Sözlerini derneğin sloganı “Güçlü kadınlar, güçlü gelecek için el ele.” cümlesiyle tamamlayarak programın herkese ilham olması temennisinde bulundu.
“Kadın güçlü olursa toplum da güçlü olur”
Av. Nimet Karabulut: “Eşitlik, evde başlar; şiddetin panzehiri eğitimdir.”
Maltepe Belediyesi Başkan Yardımcısı Av. Nimet Karabulut, konuşmasında kadınların toplumsal ve ekonomik hayata katılımının kent refahıyla doğrudan ilişkili olduğunu vurguladı:
“Biz kadınlar her noktada var olabilmek için çoğu zaman daha fazla emek vermek zorunda kalıyoruz. Ama bu çaba hem bireysel hem toplumsal ölçekte dönüştürücü bir güç yaratıyor. Kadın eğitimliyse, bilinçliyse çocuklarını da ona göre yetiştirir. Kadın güçlü olursa, toplum da güçlü olur.”
Karabulut, Maltepe Belediyesi’nin Kadın ve Aile Müdürlüğü üzerinden mahalle mahalle yürüttüğü mesleki eğitimler, girişimcilik atölyeleri ve sosyal destek programları hakkında bilgi verdi. En kritik vurguyu ise erkek çocuklarının eşitlik değerleriyle yetiştirilmesi üzerine yaptı:
“Yanlış değerlerle büyüyen çocuk, ileride şiddetin faili olabilir. Eşitlik evde başlar. Anneler kadar babalara da sorumluluk düşüyor. Eğitim, eşitlik ve hukukun birlikteliği şiddeti önler.”
Ali Fatinoğlu: “Helal kazanç, şeffaf ticaret ve doğru okumayla her kriz aşılır”
Maltepe’deki İGKADER buluşmasında iş dünyasında başarı hikâyesiyle programda yer alan Fatinoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Fatinoğlu, yaptığı konuşmada hem iş dünyasında edindiği deneyimleri hem de hayata ve aileye dair içten duygularını paylaştı.
Babası memur olan Fatinoğlu, çocukluk yıllarını “çalışmanın, dürüstlüğün ve sorumluluğun en büyük değer olduğu” bir evde geçirdiğini anlattı. Ancak o ve abisi için masa başı bir hayat yeterli olmamış; birlikte cesur bir kararla ticarete adım atmışlar:
“Ben memur bir babanın oğluyum. Evimizde disiplin, dürüstlük ve sorumluluk en büyük mirastı. Ama ben hayatım boyunca hep risk almak istedim. Abimle birlikte ilk işimizi kurduğumuzda elimizde yalnızca inanç, azim ve çalışkanlık vardı. Parayla değil, alın teriyle büyüdük. İşte o inanç bizi bugünlere getirdi.”
Fatinoğlu, bugün geldiği noktada hâlâ mütevazı bir yaşam sürdüğünü ve en büyük gücünü ailesinden ve eşinden aldığını vurguladı:
“Hayatta en büyük desteğim her zaman eşim oldu. Kadının gücü erkeğe de güç verir. Bir erkeği güçlü kılan, yanında duran kadının sevgisi, inancı ve emeğidir. Kadın hem ailede hem toplumda dengeyi, vicdanı ve üretkenliği temsil eder.”
Fatinoğlu, kariyerinin dönüm noktalarını paylaşarak genç girişimcilere üç temel ilke bıraktı: ahlak–şeffaflık, insanı okuma becerisi ve kalite–maliyet disiplininin sürekliliği.
“Hayatım boyunca harama el sürmedim, duymak isteneni değil gerçeği söyledim. Pazarlıkta nihai çizgi, karşınızdakinin değil sizin kararlılığınızın belirlediği sınırdır. ‘Buradan aşağı inmem’ dediğiniz an, artık fiyat değil güven konuşur.”
Kriz dönemlerini “ders alınacak fırsatlar” olarak gören Fatinoğlu, Çin’in küresel ham madde piyasalarındaki dalgalanmalarının etkilerini örnek göstererek ayakta kalmanın yollarını şöyle anlattı:
-
Maliyetleri anlık izlemek
-
Stok yönetimini bilim gibi görmek
-
Kaliteden ödün vermeden verimliliği artırmak
-
Müşteri sonrası hizmette güveni merkezde tutmak
“Sanayici olmak yalnız üretmek değildir; veriye bakmak, tedarik zincirini yönetmek, finansı disipline etmek ve sözüne sadık kalmaktır. Girişimcilik, paradan önce bir karakter meselesidir.”
Genç girişimcilere seslenirken ise, Türkiye’nin geleceğini inşa edecek nesillerin bilgiye, teknolojiye ve ahlaka yatırım yapması gerektiğini söyledi:
“Emek yoğun alanlarda boğulmayın; teknolojiye, bilgiye ve insana yatırım yapın. Kurumsallığın özü, binadan değil, ilkelerin kurumlaşmasından geçer. Başarı tesadüf değildir; risk almak, düşmek, yeniden kalkmak ve inatla yürümektir. Biz o yolu yürüdük — şimdi sıra sizde.”
Konuşmasının sonunda uzun süre alkışlanan Fatinoğlu, İGKADER’e bu anlamlı buluşmada yer almaktan dolayı duyduğu gururu dile getirdi:
“Bu salonda umut var, bu salonda inanç var. Kadınların girişim gücüyle Türkiye’nin geleceği daha parlak olacak.”
Prof. Dr. Erdal Şen: “Girişimcilik ailede başlar, kültürle büyür; stratejiyle kurumsallaşır”
Fenerbahçe Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdal Şen, İGKADER Maltepe buluşmasında yaptığı etkileyici konuşmada hem bilimsel hem de yaşamdan örneklerle dolu bir vizyon çizdi. Şen, girişimciliği yalnızca bir iş kurma süreci değil, bir düşünme biçimi, bir karakter inşası olarak tanımladı:
“Girişimcilik, ekonominin en önemli taşıyıcısıdır. Çünkü bir ülkenin girişimci sayısı, o ülkenin üretim gücünü ve yenilik kapasitesini belirler. Ancak girişimcilik sadece bir şirket açmak değildir. O, bir kültürdür, bir ekosistemdir; ailede başlar, okulda olgunlaşır, toplumda filizlenir.”
“Ailede şekillenen vizyon, ülkenin girişimci profilini belirler”
Prof. Şen, kendi yaşam öyküsünden kesitlerle konuşmasına derinlik kattı. Babası serbest meslek sahibi, ailesi ticaretle iç içe büyümüş bir çocuk olarak, girişimcilik kavramıyla erken yaşta tanıştığını anlattı:
“Babam mali müşavirdi, ama aynı zamanda girişimciydi. Kırtasiye dükkânı açtı, mobilya işi yaptı. Evimizde hep yeni bir fikir, yeni bir girişim konuşulurdu. Ben de o atmosferin içinde risk almayı, hesap yapmayı ve ticaretin nabzını okumayı öğrendim. Girişimcilik okulda değil, hayatın içinde öğrenilen bir disiplindir.”
Şen, özellikle memur ailelerinde yetişen çocukların risk algısının farklı olduğuna değindi:
“Memur ailelerinde güvenlik ön plandadır; ticarette ise risk. Girişimci olmak, konfor alanını terk etmeyi göze almaktır. O yüzden aile, çocuklarına sadece bilgi değil, cesaret de aşılamalıdır.”
“Birey – Örgüt – Sistem: Yönetimin üç halkası”
Prof. Dr. Şen, konuşmasının ana temasını yönetim biliminin üç temel halkası üzerine kurdu: Birey, örgüt, sistem.
“Her girişimci bu üç halkayı anlamak zorunda.
Birey, kendi öz yönetimini sağlamazsa yöneticilik yapamaz.
Örgüt, değer üretmeyen bir yapıya dönüşürse sürdürülebilirlik kaybolur.
Sistem, dış çevreyi yani ekonomiyi, politikaları, toplumsal beklentileri kapsar.
Başarılı bir girişimci, bu üç seviyeyi birlikte yönetebilen kişidir.”
Şen, kriz dönemlerinde en kritik farkındalığın, “kontrol edebildiğimiz ve edemediğimiz” faktörleri ayırt edebilmek olduğunu belirtti:
“Kontrol edebildiklerinize strateji geliştirirsiniz; edemediklerinizi yönetilebilir hâle getirirsiniz. Türkiye’de girişimcilerin çoğu, kontrol edemediği konularla uğraşmaktan enerjisini tüketiyor. Oysa farkında olan kişi, enerjisini çözüme yönlendirir, şikâyete değil.”
“Veri, bugünün sermayesi; analiz, yarının vizyonudur”
Şen, çağın en büyük gücünün bilgi ve veri olduğunu belirtti. Öğrencilik yıllarında kurduğu küçük bir telekomünikasyon şirketinde, daha o dönemde Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) sistemini uygulamaya başlamasının kariyerinde bir dönüm noktası olduğunu anlattı:
“Bir müşterinin doğum gününü not etmek, ona küçük bir hediye vermek, onunla bağ kurmaktır. O zamanlar farkında değildim ama ben aslında ‘CRM’ yapıyordum. Müşteri ilişkisi yönetimi, literatürde geçmeden önce sahada vardı.”
Bu örnek üzerinden insan faktörünün önemini vurguladı:
“Teknoloji ilerliyor ama ticaretin kalbi hâlâ insandır. Bir ürün satmak değil, bir güven satmak gerekir. Eğer müşterinizin gözünde itibarınız varsa, markanız zaten vardır.”
“Farklılaşma yoksa rekabet yoktur”
Şen, girişimcilerin başarısında maliyet, kalite ve farklılaşma dengesinin vazgeçilmez olduğunu ifade etti:
“Ya ürünü ilk siz sunarsınız ya da başkasının yaptığına bir ruh katarsınız. Ürününüzü veya hizmetinizi farklılaştırmazsanız rekabet edemezsiniz. Aynı ürünü satan iki markayı ayıran şey algıdır. Algıyı yöneten, pazarı da yönetir.”
“Korku kültüründen özgüven kültürüne geçmeliyiz”
Konuşmasında kültürel dinamiklere de değinen Prof. Dr. Şen, Türk toplumunun korku kültürü içinde yetiştiğini söyledi:
“Yıllarca çocuklara ‘yemeğini ye yoksa doktor iğne yapar’, ‘dersini çalış yoksa öğretmen kızar’ dedik. Oysa korkuyla yetişen birey, risk almaktan da korkar. Girişimcilik için önce korku kültüründen özgüven kültürüne geçmeliyiz.”
“Girişimcilik, anlam üreten bir sistemdir”
Şen, konuşmasının sonunda girişimciliği yalnızca ekonomik değil, toplumsal bir üretim biçimi olarak tanımladı:
“Girişimcilik, sadece para kazandırmaz; aynı zamanda anlam üretir. Bir iş kurmak, bir istihdam yaratmak, bir aileye ekmek götürmektir. Girişimcinin topluma borcu vardır. Bizler yalnız üretim değil, değer üretmek zorundayız.”
Konuşmasını büyük alkış alan şu sözlerle tamamladı:
“Bir ülkenin geleceği, düşünen ve üreten bireylerin omuzlarındadır. Kadınlar ve gençler bu yolculuğun kalbidir. Kadınlar cesaret eder, gençler hayal kurar, bizler de o hayalleri gerçeğe dönüştürürüz. Girişimcilik ailede başlar, kültürle büyür, stratejiyle kurumsallaşır.”
Psikolog ve Aile Danışmanı Jasmina Türkoğlu: “Gerçek güç, insanın kendi farkındalığını keşfetmesindedir”
İGKADER’in “Kadınların ve Gençlerin Girişimcilik Yolculuğuna Güç Katacak Buluşması” etkinliğinde konuşan Psikolog ve Aile Danışmanı Jasmina Türkoğlu, dinleyicilere hem bilimsel hem duygusal yönüyle unutulmaz bir konuşma sundu. Türkoğlu’nun konuşması, modern insanın motivasyon, psikolojik dayanıklılık ve öz farkındalık ekseninde verdiği yaşam mücadelesine ayna tuttu.
“Her düştüğümde yeniden ayağa kalkmamda bana ilham olan; doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine bu kutsal vatanın ilimle yoğrulmuş evlatlarıdır. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bilimin ışığında çalışan tüm büyüklerimizi minnetle, saygıyla ve şükranla anıyorum.”
“Motivasyon, insan davranışlarının motor gücüdür”
“Motivasyon, bizi hedefe yönlendiren içsel veya dışsal bir enerjidir. Her birimizin içinde bir neden vardır; bazen bu neden bir sevgi, bazen bir hedef, bazen de bir zorluğa direnme gücüdür.”
Türkoğlu, motivasyon ekollerini sade bir dille özetleyerek Maslow, Alderfer, Herzberg, McDougall ve Deci–Ryan’ın teorilerinden örnekler verdi; ortak noktanın anlam arayışı olduğunu vurguladı:
“Bir insan, sadece alkışla değil, anlamla var olur. Yaptığınız şeyin anlamını kaybederseniz, en yüksek maaş bile size enerji vermez.”
“Sosyal medya dopamini, modern çağın sahte motivasyonudur”
Türkoğlu, sinirbilim perspektifinden sosyal medya bağımlılığının beyin üzerindeki etkilerini anlattı:
“Sosyal medya, beynimizin ödül mekanizmasını kandırıyor. Bir beğeni aldığımızda dopamin salgılıyoruz; bu anlık bir mutluluk yaratıyor ama kalıcı değil. Beyin kısa sürede bu uyarana alışıyor ve artık gerçek hayatın doğal mutluluklarına karşı duyarsızlaşıyor. Sonra farkında olmadan atalet başlıyor. Üretmeden, düşünmeden, sadece ekran kaydırarak günler geçiyor.”
“Sıkılmak insana kötü bir şey gibi öğretildi ama aslında zihnin yaratıcılığa geçebilmesi için sıkılmaya ihtiyacı vardır. Sürekli uyarılan bir zihin üretmez, yalnızca tüketir.”
“Akış hâli: Zamanın akışını unuttuğunuz an, siz üretkensinizdir”
“Bir çocuk oyun oynarken, bir sanatçı resim yaparken, bir yazar yazarken zamanın nasıl geçtiğini fark etmez. Çünkü o anda akıştadır. Bu hâl, hem üretkenliği hem de içsel huzuru artırır. Ancak sürekli ekran ışıklarıyla çevrili bir dünyada bu hâle ulaşmak giderek zorlaşıyor.”
“Telefonu birkaç saat kapatmak, sessiz bir alanda yürümek, nefes almak bile zihnin sisini dağıtır. Zihin, kas gibidir; dinlenmeden gelişemez.”
“Beyin sisi, çağımızın görünmez salgınıdır”
Pandemi sonrasında artan beyin sisine dikkat çeken Türkoğlu:
“Sürekli bildirimler, ekran ışıkları, kesintisiz veri bombardımanı… Beyin bu kadar bilgiyi işleyemiyor. Sonuç: bulanıklık, odak kaybı, duygusal yorgunluk. Dinlenmek bazen uyumak değil, dijital detoks yapmaktır.”
“Psikolojik dayanıklılık doğuştan değil, farkındalıkla gelişir”
“Hayat hepimizi zaman zaman yere düşürür. Dayanıklılık, hiç düşmemek değil; her düşüşten sonra yeniden kalkabilmektir.”
Türkoğlu, psikolojik dayanıklılığın beş temel unsurunu sıraladı:
-
Duygusal farkındalık
-
Stresle başa çıkma becerisi
-
Düşünce esnekliği
-
Sosyal destek
-
İçsel denge
“Kendini tanımak, güçlü yönlerini bilmek kadar zayıf yönlerini kabullenebilmektir. Gerçek güç, kırılmamakta değil, kırıldığında onarabilmektedir.”
“Kendine iyi bakmak bir lüks değil, sorumluluktur”
“Rutinler zihne güven verir. Kısa yürüyüşler, sessiz bir an, birkaç satır yazmak bile zihni onarır. Hayatın koşturmacasında kendimizi unutuyoruz ama unutmamalıyız ki, kendine iyi bakmak bir lüks değil, bir sorumluluktur.”
“Gençlere mesaj: Potansiyeliniz etiketlerden daha güçlüdür”
“Üzerinizdeki unvanlar değil, içinizdeki potansiyel sizi tanımlar. Korkularınızdan değil, değerlerinizden hareket edin. Yıkıldığınızda yeniden başlamayı seçin; çünkü gerçek başarı, iç sesinizle barıştığınız anda başlar.”
“Bazen bir gülümseme, bir sessizlik, bir sabır anı bile birine umut olabilir. İlham vermek bir rol değil, bir yankıdır. Sen nasıl yaşıyorsan, hayat da senden öyle yankılanır.”
Neşe Şairoğlu: “Eğitimli kadın, güçlü toplum demektir”
Programın sonunda konuşan Maltepe Erzurumlular Vakfı Kadın Kolları Başkanı Neşe Şairoğlu, duygulu ama bir o kadar da güçlü bir konuşma yaptı. Şairoğlu, kadınların yalnızca aile içinde değil, toplumsal gelişimin merkezinde yer aldığını vurguladı:
“Bir toplumu gerçekten kalkındırmak istiyorsak, önce kadını eğitmekten başlamalıyız. Çünkü eğitimli kadın, güçlü toplum demektir. Kadının bilgiyle, özgüvenle ve üretimle buluştuğu her adım, ülkenin geleceğine atılan en sağlam temeldir.”
“Kadın emeği, çoğu zaman sessiz ama çok güçlüdür. Bugün burada bu kadar girişimci, üretken ve vizyon sahibi kadını bir arada görmek, umut veriyor. Kadın dayanışması sadece bir slogan değil; bu ülkenin geleceğini taşıyan bir güçtür.”
“Bu programda gördüğüm şey sadece bir etkinlik değil, bir dönüşümün işareti. Kadınlar artık kendi hikâyelerini yazıyor, kendi geleceğini inşa ediyor. Ve bu yolculukta her kadının elinden tutan, yanında olan bir başka kadın var.”
“Kadınlar el ele verirse, başaramayacakları hiçbir şey yoktur. Nilgün Ege Karaçuha ve Esengül Güler gibi güçlü kadınların önderliğinde yürütülen bu çalışmalar, bizlere umut veriyor. Bizler de Maltepe Erzurumlular Vakfı olarak, kadınlarımızın ekonomik, sosyal ve kültürel olarak güçlenmesi için her zaman destek olmaya hazırız.”
Plaket takdimi: Kadın dayanışmasının sembolü
Konuşmasının ardından Şairoğlu, yoğun alkış eşliğinde İGKADER Kurucu Başkanı Nilgün Ege Karaçuha ve Dernek Başkan Yardımcısı Esengül Güler’e teşekkür plaketi takdim etti:
“Bu plaketi yalnızca teşekkür olarak değil, bir dayanışma sembolü olarak sunuyorum. Çünkü kadın emeği, kadın dayanışmasıyla çoğalır. Nilgün Başkanımızın vizyonu ve Esengül Hanım’ın emeği hepimize ilham oluyor.”
Nilgün Ege Karaçuha: “Varlığınızla güçleniyoruz, birlikte daha nice başarılara imza atacağız”
Programın sonunda söz alan İGKADER Kurucu Başkanı Nilgün Ege Karaçuha, etkinliğin başından sonuna kadar hissedilen kadın dayanışması ve üretim ruhunun, derneğin kuruluş amacını en güzel biçimde yansıttığını vurguladı:
“Bugün burada yalnızca bir programı değil, bir vizyonu, bir umudu paylaştık. Her biri kendi alanında örnek olan konuklarımız, kadınların ve gençlerin girişimcilik yolculuğuna ışık tuttu. Kadın emeği, bilgiyle birleştiğinde mucize yaratır; biz bu mucizenin her gün tanığıyız.”
Karaçuha, konuşmalarıyla programa değer katan isimleri tek tek anarak, emeğe saygı ve ortak başarı vurgusu yaptı:
“Bugün burada bizlerle olup fikirleriyle yolumuzu aydınlatan Ali Fatinoğlu’na, Prof. Dr. Erdal Şen’e, Jasmina Türkoğlu’na en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum. Her biri, kadınların ve gençlerin gücüne inanan, bu ülkenin geleceğine emek veren kıymetli isimlerdir.”
“Varlığınızla güçleniyoruz” – Destek verenlere özel teşekkür
Başkan Karaçuha, programın gerçekleşmesine katkı sağlayan iş insanları ve kurumlara da özel olarak teşekkür etti:
-
MSK Enerji Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaplan
-
Büyükçekmece İş Adamları Derneği (BİAD) Başkanı Mustafa Karayün
-
Basın Platformu Başkanı M. Remzi Tanış
-
Türkiye Yerel Basın Birliği Genel Başkanı Nezir Karayün
-
Anadolu Börekçilik markası
“Varlığınızla güçleniyoruz. Kadınlar, gençler, akademisyenler, iş insanları ve basın temsilcileri olarak aynı hedefe inanıyoruz: Güçlü kadınlar, güçlü gelecek. Daha nice ortak başarıya birlikte imza atacağız.”
Ayrıca Karaçuha, ev sahipliği için Maltepe Erzurumlular Vakfı Başkanı Hasan Koç ve Kadın Kolları Başkanına da teşekkür etti.
Aydın’da Kan Donduran Karar: Eşini Boğazını Keserek Öldüren Koca Serbest Bırakıldı!

Aydın’da Kan Donduran Karar: Eşini Boğazını Keserek Öldüren Koca Serbest Bırakıldı
Aydın’ın Koçarlı ilçesinde 3 yıl önce işlenen vahşi cinayet yeniden gündeme geldi. İddiaya göre, evliliklerinin üzerinden henüz iki ay geçmişken eşinin boğazını keserek öldüren koca, mahkeme kararıyla tahliye edildi.
Mahkeme, sanığın “akli dengesinin yerinde olmadığı” yönündeki raporu dikkate alarak, ceza ehliyeti bulunmadığına hükmetti. Bu karar doğrultusunda katil koca, serbest bırakıldı.
Olay, kadına yönelik şiddetle mücadelede alınan kararların tartışılmasına yol açarken, kamuoyunda büyük tepki topladı.
Hayatını kaybeden genç kadının ailesi, karara itiraz edeceklerini belirterek adaletin yeniden tecelli etmesini istedi. Olayla ilgili savcılığın kararı temyiz etmesi bekleniyor.
Adana’da Sahte Tapu Çetesi Çökertildi: 80 Milyon Liralık Vurgun Ortaya Çıktı!

Adana’da Sahte Tapu Çetesi Çökertildi: 80 Milyon Liralık Vurgun Ortaya Çıktı
Adana’da polis ekipleri, sahte tapu ve kiralama vaadiyle milyonlarca liralık dolandırıcılık yapan çeteye operasyon düzenledi. Kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtan şüphelilerin, hazineye ait arazileri ecrimisil yöntemiyle kiralayabileceklerini veya sahte tapularla satışını yapabileceklerini söyleyerek onlarca kişiyi dolandırdığı belirlendi.
Yaklaşık 80 milyon TL’lik vurgun yaptıkları tespit edilen 13 şüpheli, düzenlenen eş zamanlı operasyonlarla yakalanarak gözaltına alındı.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden bazılarının, geçmişte benzer dolandırıcılık suçlarından da kayıtlarının bulunduğu öğrenildi.
Polis ekipleri, vatandaşları bu tür sahte satış ve kiralama vaatlerine karşı uyararak, resmî işlemlerin yalnızca ilgili kurumlar üzerinden yapılması gerektiğini vurguladı. Soruşturma sürüyor.
Ankara'da Rüşvet Operasyonu: 9 Kişi Tutuklandı!

Ankara'da Rüşvet Operasyonu: 9 Kişi Tutuklandı
Ankara’da yürütülen geniş çaplı rüşvet soruşturması kapsamında önemli bir operasyon gerçekleştirildi. Emniyet birimleri tarafından yapılan çalışmalar sonucunda, rüşvet almak, vermek ve aracılık etmek suçlarından 33 şüpheli gözaltına alındı.
Yapılan sorgulama ve işlemlerin ardından 9 şüpheli çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi, diğer şüpheliler ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Yetkililer, soruşturmanın titizlikle sürdüğünü ve kamu kurumlarında yolsuzluk ve rüşvetle mücadele kapsamında benzer operasyonların devam edeceğini belirtti.
Operasyonun, Ankara genelinde kamuda şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesini güçlendirmeyi hedeflediği ifade edildi.
Yeni Yasa Hazırlığı: Silah Bırakan Terör Örgütü Üyelerine Toplumsal Entegrasyon Fırsatı!

Yeni Yasa Hazırlığı: Silah Bırakan Terör Örgütü Üyelerine Toplumsal Entegrasyon Fırsatı
Türkiye’de terörle mücadelede yeni bir dönem başlıyor. Hükûmetin hazırladığı yasa taslağına göre, silah bırakan terör örgütü üyeleri, eğer herhangi bir suça karışmamışsa, toplumsal hayata karışabilecek. Amaç, uzun yıllardır süren terör faaliyetlerinden uzaklaşan bireylerin yeniden topluma kazandırılması ve barış sürecine katkı sağlanması.
Yeni düzenlemede ayrıca, suça bulaşmış örgüt mensupları için de infaz indirimi veya denetimli serbestlik gibi alternatifler değerlendiriliyor. Yetkililer, bu adımın hem rehabilitasyon sürecini hızlandıracağını hem de ülke genelinde huzurun pekişmesine katkı sağlayacağını belirtiyor.
Yasa tasarısının önümüzdeki dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulması bekleniyor. Tasarının kabul edilmesi hâlinde, güvenlik güçlerine teslim olan ve suç işlememiş örgüt mensuplarının toplumsal yaşama uyumu için özel destek programları da hayata geçirilecek.
Bu adım, Türkiye’de terörle mücadelede yeni bir sayfa olarak değerlendiriliyor.
Amazon’dan Türk Bayrağına Büyük Saygısızlık!

“Bayrağıma Dokunma” Etiketi Sosyal Medyada Gündem Oldu
Dünyanın en büyük e-ticaret platformlarından Amazon, Türk milletinin kutsal değerlerine yönelik büyük bir saygısızlık skandalıyla gündeme geldi.
Şirketin global satış platformlarında Türk Bayrağı desenli paspas, giriş halısı, mutfak matı, banyo ve balkon ayaklığı gibi ürünlerin satışa sunulması, vatandaşlardan büyük tepki topladı.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan #BayrağımaDokunmaAmazon etiketiyle binlerce kullanıcı boykot çağrısı yaptı.
Türk Bayrağı Ayaklar Altında Gösterildi
Tepkilerin odağında, ürün görsellerinde Türk Bayrağı’nın yere serilmiş şekilde ayak altına konumlandırılması yer aldı.
Vatandaşlar, “Bayrak onurumuzdur, yere serilmez, paspas olmaz!” diyerek Amazon’u kutsal değerlere saygısızlıkla suçladı.
“Bir Ürün Değil, Bir Değer Hedef Alındı”
Kullanıcılar, bu durumun yalnızca bir ticari ürün meselesi olmadığını, doğrudan milli sembollere yönelik kültürel bir duyarsızlık olduğunu vurguladı.
Bayrağın yalnızca bir kumaş değil; bağımsızlığın, şehitlerin ve milli birliğin simgesi olduğunu hatırlatan vatandaşlar, Amazon’un bu sembolü ticarileştirmesini “ahlaki sınırların aşılması” olarak değerlendirdi.
Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor
Giderek artan tepkiler üzerine kullanıcılar, söz konusu ürünlerin Amazon’un dünya genelindeki tüm satış platformlarından kaldırılmasını ve şirketin Türk halkından resmi bir özür dilemesini talep etti.
Birçok kişi, “Artık Amazon’dan alışveriş yapmıyorum” diyerek boykot kampanyasına destek verdi.
Dijital Tepki Küresel Boyuta Ulaştı
#BayrağımaDokunmaAmazon etiketi yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa ve Orta Doğu’daki Türk toplulukları arasında da yankı buldu.
Kısa sürede trend listelerinde yer alan etiket, Amazon’un kültürel hassasiyetlere duyarsızlığı tartışmasını yeniden gündeme taşıdı.
Gercüş’te Bağbozumu Coşkusu: Birlik, Emek ve Sevgi Aynı Sofrada Buluştu

Haber/Hasan Mesut Ekmen – Arka Haber Güneydoğu Bölge Temsilcisi
Batman’ın kadim ilçesi Gercüş’te, geleneksel hale gelen Bağbozumu Festivali bu yıl da büyük bir coşkuyla kutlandı.
Yüzlerce vatandaşın katıldığı festival, kardeşlik, üretim ve kültürün yeniden canlandığı anlamlı bir güne sahne oldu.
Festival; Gercüş Kaymakamı Muhammed Öztaş, Belediye Başkanı Gündüz Günaydın, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ümit Dursun, ilçe protokolü ve gönüllü ekiplerin büyük özverisiyle organize edildi.
Gercüş halkı, bir kez daha birlik ve dayanışmanın en güzel örneğini sergiledi.
Kaymakam Muhammed Öztaş: “Gercüş geçmişiyle onurlu, geleceğiyle umut dolu”
Gercüş Kaymakamı Muhammed Öztaş, festivalde yaptığı konuşmada halkın yüreğine dokunan sözler söyledi:
“Gercüş, tarih boyunca kardeşliğin, üretimin ve emeğin sembolü olmuş mübarek bir ilçedir.
Bağbozumu, emeğin alın terine dönüştüğü, insanların bir araya gelip bereketi paylaştığı bir gündür.
Her üzüm tanesinde bir emeğin, bir duanın, bir sevginin izi vardır.
Bugün çocuklarımızın kahkahaları, büyüklerimizin duaları, kadınlarımızın emeğiyle Gercüş yeniden hayat buldu.
Bu birlik oldukça, Gercüş hep güzel kalacaktır.”
Kaymakam Öztaş’ın sözleri uzun süre alkışlandı ve festival alanında duygu dolu anlar yaşandı.
Başkan Gündüz Günaydın: “Bu topraklarda sevgi, emek ve birlik yeşeriyor”
Gercüş Belediye Başkanı Gündüz Günaydın, konuşmasında festivali sadece bir kutlama değil, bir kültürel mirasın yeniden doğuşu olarak tanımladı:
“Bağbozumu Festivali, geçmişimize sahip çıkmanın ve geleceğe umutla bakmanın simgesidir.
Her yıl halkımızla omuz omuza olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
Gercüş; insanıyla, kültürüyle, emeğiyle ayakta duran bir ilçedir.
Bu topraklarda sevgi, emek ve birlik her zaman yeşermeye devam edecektir.”
Başkan Günaydın’ın konuşması vatandaşlardan büyük alkış aldı.
Protokolden Yoğun Katılım
Festivale; Batman Valisi Ekrem Canalp, Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu, AK Parti Batman İl Başkanı Hüseyin Şansi, Gercüş İlçe Koordinatörü Temim Orhan, İl Encümeni M. Emin Soyvural ve çok sayıda davetli katıldı.
Misafirlere gösterdiği sıcak ilgisiyle dikkat çeken AK Parti Gercüş İlçe Başkanı İbrahim Torlak, konukları ağırlayarak örnek bir ev sahipliği sergiledi.
İlçe Başkanı İbrahim Torlak: “Gercüş halkı sevgisiyle fark yaratıyor”
Festivalin ardından açıklama yapan İbrahim Torlak, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün Gercüş bir kez daha birlik ve kardeşlik içinde kenetlendi.
Sayın Kaymakamımız Muhammed Öztaş’a, Başkanımız Gündüz Günaydın’a, emek veren tüm kurumlarımıza ve halkımıza teşekkür ediyorum.
Gercüş halkı; sevgisiyle, misafirperverliğiyle ve kardeşliğiyle fark yaratmıştır.”
Halk Oyunları, Kemençe ve Çocukların Neşesiyle Dolu Bir Gün
Festival alanında yöresel halk oyunları, kemençe ezgileri ve çocuk etkinlikleriyle renkli anlar yaşandı.
Kadınların hazırladığı yöresel ürünler, misafirlere ikram edilirken; kemençenin tınısı, alkışlarla birleşti.
Gercüş, bu özel günde bir kez daha sevginin, emeğin ve kültürün kalbi oldu.
Adıyaman’da İşçiler Arasında Bıçaklı Kavga: 1 Yaralı, Zanlı Polisten Kaçtı!

Adıyaman’da İşçiler Arasında Bıçaklı Kavga: 1 Yaralı, Zanlı Polisten Kaçtı!
Adıyaman’da inşaatta çalışan iki işçi arasında çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavga sırasında işçilerden biri, eline aldığı bıçakla arkadaşını yaraladı.
Olay, kent merkezinde bulunan bir inşaat alanında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, henüz bilinmeyen bir nedenle tartışmaya başlayan iki işçi arasında çıkan sözlü kavga büyüyerek bıçaklı kavgaya dönüştü. Kavgada bir işçi bacağından ve kolundan bıçakla yaralandı.
İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralı işçi, ambulansla Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
Bıçakla saldırıyı gerçekleştiren zanlı ise olayın ardından kaçarak kayıplara karıştı. Polis ekipleri, kaçan şüphelinin yakalanması için geniş çaplı çalışma başlattı.
Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
Adıyaman’ın Göbeğinde Şok Hırsızlık! Telefoncuyu Taşlayıp Onlarca Telefon Çaldılar!

Adıyaman’ın Göbeğinde Şok Hırsızlık! Telefoncuyu Taşlayıp Onlarca Telefon Çaldılar
Adıyaman şehir merkezinde meydana gelen olayda, kimliği henüz belirlenemeyen kişi veya kişiler bir telefon mağazasına taşla saldırarak camı kırdı ve içeri girip değeri 100 bin TL’nin üzerinde olan çok sayıda cep telefonu çaldı.
Gece saatlerinde yaşanan olay, çevredeki güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde zanlıların dükkanın vitrin camını taşla kırarak içeri girdiği, kısa sürede raflardaki telefonları alıp olay yerinden uzaklaştığı görüldü.
Olayın ardından iş yeri sahibi sabah dükkana geldiğinde büyük bir şok yaşadı. Hırsızlık ihbarı üzerine bölgeye gelen polis ekipleri, çevrede geniş çaplı soruşturma ve inceleme başlattı.
Adıyaman İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, güvenlik kamerası görüntülerini inceleyerek hırsızların kimliğini tespit etmek için çalışmalarını sürdürüyor.
Vatandaşlar ise şehrin en işlek noktasında böyle bir olayın yaşanmasına tepki göstererek, “Adıyaman’ın göbeğinde bu kadar rahat hırsızlık yapılabiliyorsa güvenlik zafiyeti var” yorumunda bulundu.
Siverek’in Beklediği Doktor Göreve Başladı!

Siverek’in Beklediği Doktor Göreve Başladı
Siverek Devlet Hastanesi’nde uzun süredir eksikliği hissedilen Nöroloji Uzmanı hasta kabulüne başladı.
İlçede nöroloji alanında yaşanan doktor eksikliği nedeniyle hastaların çevre illere gitmek zorunda kaldığı Siverek’te, yeni doktorun göreve başlaması vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılandı.
Siverek Devlet Hastanesi yetkilileri, yeni nöroloji uzmanının göreve başlamasıyla birlikte nörolojik rahatsızlıkların tanı ve tedavi süreçlerinde önemli bir rahatlama yaşanacağını belirtti.
Vatandaşlar, ilçeye yeni branş doktorlarının atanmasının sağlık hizmetlerinin kalitesini artıracağını ifade ederek yetkililere teşekkür etti.
İlk Yorum yapan siz olun!