Amasya'nın Taşova ilçesi Çambükü köyüne yapılması planlanan OSB’yle ilgili yürütmeyi durdurma kararının kaldırılması için açılan davada, mahkeme kararını verdi. Köylülerin avukatı Mehmet Çelep, “Çambükü Köyü'nde kurulan 1’inci ve 2'nci yani iki OSB ile ilgili de işlemler durmuş vaziyette. Samsun istinaf mahkemesi, yeni kurulan OSB aleyhine açtığımız davada yerel mahkeme tarafından yürütmenin durdurulması talebimizin reddi kararını kaldırmıştır. Ayni kararda yürütmenin durdurulması talebimiz kabul edilmiş olup, OSB işlemleri yargılama sonuna kadar durdurulmuştur” dedi.

GENÇAĞA KARAFAZLI
(AMASYA) -Amasya'nın Taşova ilçesi Çambükü köyüne yapılması planlanan OSB’yle ilgili yürütmeyi durdurma kararının kaldırılması için açılan davada, mahkeme kararını verdi. Köylülerin avukatı Mehmet Çelep, “Çambükü Köyü'nde kurulan 1’inci ve 2'nci yani iki OSB ile ilgili de işlemler durmuş vaziyette. Samsun istinaf mahkemesi, yeni kurulan OSB aleyhine açtığımız davada yerel mahkeme tarafından yürütmenin durdurulması talebimizin reddi kararını kaldırmıştır. Ayni kararda yürütmenin durdurulması talebimiz kabul edilmiş olup, OSB işlemleri yargılama sonuna kadar durdurulmuştur” dedi.
Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü köyünde tarım arazilerine yapılmak istenen Organize Sanayi Bölgesi (OSB) projesi, mahkeme kararıyla iptal edilmesine rağmen AKP’li Taşova Belediye Başkanı Bayram Öztürk’ün projeyi hayata geçireceklerini açıklaması sonrası sosyal medya üzerinden ‘Taşova halkı OSB istiyor’ kampanyası başlatıldı. Yaşanan bu gelişmelerin ardından Amasya Valiliği OSB komisyonu tarafından dosya numarası değiştirilerek tekrardan Çambükü Köyü arazilerine yapılması planlanan OSB için yürütmeyi durdurma kararına karşı Amasya Valiliği tarafından yapılan itiraz bir üst mahkemece görüşülerek karara bağlandı. Kararda; “15 Nisan 2024 günü görüşülen davada, yer seçimi komisyonu kararı yönünden yürütmenin durdurulması isteminin reddine, ilişkin karara yapılan itiraz isteminin reddine oy birliği ile kesin olarak karar verildi” denildi.
Köylülerin avukatı Mehmet Çelep Samsun istinaf mahkemesinin aldığı kararla ilgili şunları söyledi:
“Bilindiği üzere Amasya, Taşova, Çambükü köyünde OSB kurulması işlemlerine 2021 yılında fiilen başlanmıştı. Biz Çambükü köyü avukatları olarak OSB'nin iptali için 2021 yılında dava açmıştık. OSB'nin iptali işlemlerinin yanında ayrıca mera vasfının değiştirilmesi, OSB alanındaki meraların vasfının değiştirilmesi işlemlerine karşı ayrı bir dava açmıştık, çevre düzenleme planının iptali için ayrı bir dava açmıştık. Bu üç dava yürürken mera vasfının iptali için açmış olduğumuz dava reddedilmişti ve biz buna itiraz etmiştik ve istinafa gitmişti bu karar. OSB'nin iptali için açmış olduğumuz davanın reddinden sonra istinaf mahkemesi taleplerimizi kabul ederek OSB idari kararını kaldırmış ve OSB iptal olmuştu. Bu karara karşı idare tarafından Danıştay’a gidilmişti. 2022 yılında bu süreçte çevre düzeni planına karşı açmış olduğumuz davayı mahkeme kabul etmiş ve OSB alanındaki imar planı iptal edilmişti. Bu iptal kararına karşı idare tarafından itiraz edilmiş istinaf Mahkemesi de bu iptal kararını onamış ve bölgedeki çevre düzeni planı iptal olmuştu. Bizim mera vasfının değiştirilmesi işlemine karşı açmış olduğumuz davanın reddine karşı yapmış olduğumuz itiraz istinaf mahkemesi tarafından bu yıl içerisinde bir ay içerisinde verilen karar ile kaldırıldı. Mahkemenin ret kararı kaldırıldı ve istinaf mahkemesi bu bölgede yeniden keşif yapılarak bölgedeki meraların vasfının değerlendirilmesi yönünde bir karar verdi.
“İKİNCİ BİR OSB KURULMASI HUKUKA AYKIRI İŞLEMLERLE KURULDUĞU İÇİN İDARE MAHKEMESİNE BAŞVURDUK”
2024 yılı ekim ayından başlayıp 2025 yılı mayıs ayına kadar devam edecek bir süreç ile buradaki mera alanlarının durumu yeniden değerlendirilecek, yeniden keşif yapılacak ve buna göre yerel mahkemeden yeni bir karar verilmesi için dosyayı yerel mahkemeye tekrar gönderdi. Bu bizim açımızdan güzel lehimize bir karardı. Bu kararın sonuçlarını değerlendirirken bugün itibarıyla 2 Mayıs 2024 tarihi itibarıyla kurulan yeni OSB’ye karşı açmış olduğumuz davada yürütmenin durdurulması kararının verildiği haberini aldık. Bu süreçte şöyle işlemişti; ilk kurulan OSB ile ilgili davalar devam ederken dosya, kararlar Danıştay’a varmış iken idare tarafından OSB yönetimi tarafından yeni bir kararla ikinci bir OSB kuruldu. Bu OSB kurulurken de biz hukuka aykırı işlemler yapıldığını düşündüğümüz için yeniden idare mahkemesine dava açmıştık. Samsun İdare Mahkemesi tarafından açtığımız davada talep etmiş olduğumuz yürütmenin durdurulması talebimiz reddedilmişti. Bu ret kararına karşı biz itiraz yaptık ve Samsun istinaf mahkemesi talebimizi kabul ederek yürütmenin durdurulması kararı verdi. Yani şu an itibarıyla Çambükü Köyü'nde kurulan 1’inci ve 2'nci yani iki OSB ile ilgili de işlemler durmuş vaziyette.
“ÇAMBÜKÜ KÖYÜ'NDE OSB KURULMASI İLE İLGİLİ İŞLEMLER YARGILAMA SONUNA KADAR DURDURULMUŞ OLDU”
Yani netice itibariyle Çambükü Köyü'nde kurulması planlanan OSB ile ilgili hem 1'inci hem 2'nci OSB ile ilgili ilk OSB’ye açmış olduğumuz iptal kararı iptal davası ile çevre düzenleme planının iptali için açmış olduğumuz davaları hem yürütme durdurma açısından hem de davanın esası açısından davayı kazanmış bulunuyoruz. Mera vasfının değiştirilmesi işlemine karşılaşmış olduğumuz davada ise yerel mahkeme ret kararı vermişti. Bu ret kararına karşı başvurduğumuz istinaf mahkemesi kararı bozdu ve dedi ki; 'Burada yeniden keşif yapılsın' dedi. 2. OSB’ye karşı açmış olduğumuz davada önce yürütmenin durdurma sistemimiz yerel mahkemeden reddedilmişti. Yapmış olduğumuz itiraza karşı da İstinaf Mahkemesi talebimizi kabul ederek işlemlerin yürütmesini durdurmuş oldu. Bu vesileyle Çambükü köyünde OSB kurulması ile ilgili işlemler yargılama sonuna kadar durdurulmuş oldu. Bu köyümüz açısından köy halkı açısından gayet güzel bir haberdir artık bundan sonra yargının vereceği kesin kararı bekleyeceğiz.”
NE OLMUŞTU?
Amasya Valiliği İl Özel İdaresi, OSB komisyonu kurarak Çambükü köyünün tarım arazisine organize sanayi bölgesi (OSB) yapılması için 24.03.2021’de Tarım ve Orman Bakanlığı oluruyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na tahsis etti. Tarım alalarının tamamına yakınını kaybeden köylüler hukuki mücadele başlattı. Köy avukatları Selim Saray ve Mehmet Celep yürütmenin durdurulması için Samsun İdare Mahkemesi’ne dava açtı, ancak mahkeme davayı reddetti. Avukatlar davayı istinafa taşıdı ve davayı inceleyen mahkeme, yer seçiminin doğru olmadığı, alternatif alanların araştırılmadığı ve birinci derece mera vasfının değiştirilmesinin doğru olmadığını belirterek OSB’nin yürütmesini 17 Ocak 2023 tarihinde kesin olarak durdurdu. Çambükü köylüleri 2 yıldan beri mera alanlarının cebri istimlak edilmesine karşı çeşitli eylemler düzenlemiş ardından hukuk mücadelesi başlatmıştı.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
E5 Global Trade, Türkiye'nin Hammadde Üreticilerine Dijital İhracat Kapısını Açıyor

Dijital ticaretin yükselişe geçtiği küresel pazarda, Türkiye merkezli yeni bir platform dikkat çekiyor: E5 Global Trade.
Platformun kurucusu iş insanı Hakan Berktaş, yaptığı açıklamada hammadde üreticileri için geliştirdikleri sistemin “fabrikadan dünyaya satış” vizyonunu taşıdığını belirterek, bu girişimin yalnızca bir e-ticaret projesi değil, aynı zamanda bir ihracat devrimi olduğunu vurguladı.
Hammadde Üreticilerine Küresel Sahne
Demir, çelik, iplik, pamuk, ham deri, kauçuk, granül, kimyasal bileşikler gibi hammadde üreticilerine yönelik tasarlanan E5 Global Trade, aracısız ve doğrudan satış modeliyle dikkat çekiyor. Sistem, üreticiler ile dünyanın dört bir yanındaki potansiyel alıcıları dijital ortamda bir araya getiriyor.
Berktaş’a göre Türkiye’de binlerce hammadde üreticisi dünya pazarlarında görünmez halde:
“Bugün üretip raflara kaldıran değil, dünya pazarlarında görünür olan firmalar ayakta kalıyor. Biz bu platformla üreticilere sadece dijital bir vitrin değil, doğrudan ticaret imkânı da sunuyoruz.”
Çok Dilli Destek, Dijital Fuar, Otomatik Eşleşme
E5 Global Trade, klasik B2B platformlarının ötesinde birçok yenilikçi özellikle geliyor:
-
Otomatik çeviri ile çok dilli iletişim
-
SEO uyumlu görünürlükle hammadde bazlı kategori desteği
-
Ücretsiz üyelik ve fiyat/teklif sistemi
-
Taşeronluk ve ortak üretim taleplerine açık altyapı
-
7/24 açık dijital fuar konsepti
Bu özellikler, özellikle KOBİ’ler için büyük ihracat kapasitelerine ulaşma fırsatı yaratıyor.
“Fiziksel Sınırları Değil, Dijital Fırsatları Konuşmalıyız”
Berktaş’ın sözleri, Türkiye’de ihracatçıların karşılaştığı en büyük soruna da ışık tutuyor:
“Artık dünya ticaretinde sınırlar fiziki değil, dijital yetenekle belirleniyor. Bir KOBİ’nin Brezilya’daki alıcıya ulaşması yalnızca birkaç tık uzağında.”
E5 Global Trade, bu bakış açısıyla Türkiye'nin hammadde gücünü uluslararası sahneye taşımayı hedefliyor.
📌 Daha fazla bilgi ve üyelik için: www.e5globaltrade.com
İstanbul Halkının Çoğunluğu Kanal İstanbul Projesine Karşı

İstanbul Planlama Ajansı tarafından yapılan bir anket, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Kanal İstanbul Projesi’ne yönelik kamuoyu algısını ortaya koydu. Ankete katılanların çoğunluğu projenin hayata geçirilmesine karşı çıktı.
Kamuoyu Algısı Net: Çoğunluk Karşıda
Anket sonuçlarına göre, İstanbul halkının %77'si Kanal İstanbul Projesi'ni desteklemiyor. Projeye karşı çıkanların oranı, destekleyenlerin oranından oldukça yüksek. Bir kısmı ise projeye ne destek veriyor ne de karşı çıkıyor.
Nötr ve Destekleyenler
Anket katılımcılarının %3'ü ne destekliyor ne de desteklemiyor şeklinde bir görüş belirtirken, sadece %19'u projeyi desteklediğini ifade etti.
Anketin Kaynağı
Bu veriler, İstanbul Planlama Ajansı tarafından yürütülen bir anket çalışması sonucunda elde edildi. Anketin detaylı sonuçları ilerleyen günlerde kamuoyuyla paylaşılacak.
Kadıköy'de Hayatını Kaybeden 15 Yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzinin Olayıyla İlgili Bilirkişi Raporu Açıklandı

İstanbul Kadıköy'de bıçaklanarak hayatını kaybeden 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzinin ölümüne ilişkin güvenlik kamerası görüntüleriyle ilgili bilirkişi raporu tamamlandı. Raporda, tutuklu bulunan BB ve UB'nin yanı sıra, olay yerinde birlikte hareket ettikleri belirlenen 2 kişinin daha olduğu tespit edildi. Bu gelişme, olayın aydınlatılmasına yönelik soruşturmanın önemli bir aşamasını oluşturuyor.
Bilirkişi Raporunun Detayları ve Güvenlik Kamerası Görüntüleri
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Kadıköy'de 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzinin hayatını kaybettiği olayla ilgili kapsamlı bir soruşturma yürütüyordu. Soruşturma kapsamında, olay yerindeki güvenlik kamera kayıtları bilirkişi incelemesine gönderildi. Hazırlanan bilirkişi raporunda, tutuklu BB ve UB'nin yanı sıra, olay anında ikisinin de yanında bulunan ve birlikte hareket ettikleri belirlenen 2 kişinin daha olduğu ifade edildi. Raporda, bu 2 kişinin kimliklerinin belirlenmesi için çalışmaların devam ettiği belirtildi.
Soruşturma Süreci ve Son Gelişmeler
Olay, geçtiğimiz günlerde Kadıköy'de meydana gelmişti. BB ve UB, Minguzzini bıçakladıkları gerekçesiyle tutuklanmıştı. Güvenlik kamerası görüntülerinin incelenmesiyle, olayın şüphelilerinin yanında başka kişilerin de olduğu tespit edilmişti. Bu durum, olayın planlı mı yoksa anlık bir olay mı olduğu sorusunu beraberinde getirdi. Soruşturma kapsamında, şüphelilerin ifadeleri ve toplanan deliller doğrultusunda, olayın tüm detaylarının ortaya çıkarılması hedefleniyor.
Olayın Ardından
Mattia Ahmet Minguzzinin ölümü, Türkiye'de büyük yankı uyandırmıştı. Ailesi ve arkadaşları tarafından derin üzüntüyle anılan genç, sosyal medyada da geniş bir kitle tarafından hatırlanıyor. Yetkililer, olayın aydınlatılması için tüm gücünü seferber ederken, kamuoyunun da konuya hassasiyetle yaklaşması bekleniyor.
- Güvenlik kamerası görüntülerine göre, tutuklu BB ve UB'nin yanında 2 kişinin daha olay yerinde olduğu belirlendi.
- Bu 2 kişinin kimliklerinin belirlenmesi için çalışmalar devam ediyor.
- Olayın planlı mı yoksa anlık mı gerçekleştiği soruşturma devam ettiği için henüz net değil.
Kanal İstanbul Projesi'ne İlişkin Açıklama

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kanal İstanbul projesiyle ilgili son açıklamasında projeden vazgeçilmediğini, ancak şu an için öncelikli bir gündem maddesi olmadığını belirtti. Uraloğlu, projenin doğru finansman kaynakları bulunduğunda mutlaka hayata geçirileceğini ifade etti.
Projenin Geçmişi ve Mevcut Durumu
Kanal İstanbul, Türkiye'nin İstanbul'un kuzeyinde yer alacak, Marmara Denizi ile Karadeniz'i birbirine bağlayacak yapay bir su yolu projesidir. Projenin amacı, İstanbul Boğazı'ndaki yoğunluğun azaltılması ve alternatif bir ulaşım hattı oluşturulmasıdır. Ancak, projenin çevresel etkileri, maliyeti ve fizibilitesi gibi konular nedeniyle uzun süredir tartışma konusu olmaktadır.
Projenin başlangıçta hedeflenen amacı, yılda yaklaşık 150 geminin Boğaz geçiş trafiğini azaltarak hem deniz ulaşımının verimliliğini artırmak hem de Boğaz'ın çevresel hassasiyetini korumaktır.
Bakan Uraloğlu'nun Açıklamaları
Bakan Uraloğlu, Kanal İstanbul projesinin şu an için öncelikli bir gündem maddesi olmadığını, ancak projenin tamamen rafa kaldırılmadığını vurguladı. Uraloğlu'nun açıklamaları şu şekilde: "Bugün gündemimizde değil ama günü geldiğinde doğru finansmanı bulduğumuzda mutlaka yapacağız."
Ekrem İmamoğlu: “Telef Ettiklerinizi Millet Unutmaz”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına sosyal medya üzerinden sert bir yanıt verdi. Erdoğan’ın sözlerini “Türk siyasi tarihinin en dehşet verici itiraflarından biri” olarak niteleyen İmamoğlu, “Artık ağzındaki baklayı çıkardın” ifadelerini kullandı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, isim vermeden kendisini hedef aldığı düşünülen “telef oldular, telef olacaklar” açıklamasına yazılı bir açıklamayla karşılık verdi. İmamoğlu, Cumhurbaşkanı'nın bu sözlerinin yalnızca bir adaya değil, milyonlarca seçmene ve millete yönelik bir tehdit olduğunu belirtti.
İmamoğlu’nun açıklamasında şu çarpıcı ifadeler yer aldı:
“Cumhurbaşkanının ‘telef oldunuz, telef olacaksınız’ sözü, Türk siyasi tarihinin en dehşet verici itiraflarından biridir. Erdoğan, rakiplerini saf dışı bırakmak için her yolu denediğini ve deneyeceğini açıkça ilan etmiştir.”
“Telef Edilen, Bu Ülkenin Değerleridir”
İmamoğlu açıklamasında, esas telef olanın halkın yaşamı, demokrasinin temelleri ve ekonominin kendisi olduğunu vurguladı. İşte dikkat çeken diğer ifadeleri:
“Telef olan Türk ekonomisidir, iştir, aştır, ekmektir. Telef olan demokrasi ve hukuktur. Telef olan, emeklisinden çiftçisine kadar milyonlarca insanın hayatıdır.”
Açıklamasında geçmişte AK Parti’ye destek veren kesimleri de unutmayan İmamoğlu, şu sözlerle seslendi:
“Telef olan; ‘milletin hizmetkârı’ diyerek yola çıkıp bir kenara atılan Ak Partili kadrolardır. Telef olan, her musibete rağmen Erdoğan’ı yıllarca sırtlayan Ak Partili seçmenin umutlarıdır.”
“Ne Telef Olacağız, Ne de Kimseyi Telef Edeceğiz”
İmamoğlu, sözlerinin sonunda umutlu bir mesaj vererek, Erdoğan’ın bu “kötücül aklının” ülkeye verdiği zararın farkında olduklarını ifade etti ve şu ifadelerle açıklamasını tamamladı:
“Allah’ın izni, milletin desteğiyle ne telef olacağız, ne de kimseyi telef edeceğiz. Bu ülkeyi bu zihniyetten kurtarıp, birlikte düze çıkaracağız.”
Ali Yerlikaya: 1 Mayıs’ta 409 Kişi Gözaltına Alındı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında ülke genelinde düzenlenen etkinliklerde toplam 409 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 1 Mayıs 2025 tarihinde 78 ilde 286 binden fazla vatandaşın katılımıyla toplam 212 etkinlik düzenlendiğini belirtti. Yerlikaya, İstanbul'da 407, Tokat'ta 1 ve Van'da 1 kişi olmak üzere 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet nedeniyle toplam 409 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.
Yerlikaya açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Taksim Meydanı’na çelenk sunma ve Kazancı Yokuşu’na karanfil bırakma etkinliği kapsamında 13 sendikanın öncülüğünde 817 kişinin katılımıyla 13 farklı etkinlik gerçekleştirildi. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün güvenli bir şekilde geçmesi adına ülke genelinde 122 bin 777 polisimiz görev yaptı. Büyük bir özveriyle çalışan tüm güvenlik güçlerimize teşekkür ediyorum."
CHP'den İmamoğlu İçin 50 Bin Kişilik Seferberlik: Sandık Temsilcileri Sahaya İniyor

CHP'den İmamoğlu İçin 50 Bin Kişilik Seferberlik: Sandık Temsilcileri Sahaya İniyor
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), tutuklu yargılanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için kapsamlı bir saha kampanyasına hazırlanıyor. Parti, 15 Mayıs Perşembe günü Marmara Cezaevi önünde yapılacak imza seferberliği kapsamında 50 bin 521 mahalle temsilcisini sahaya indiriyor.
Her Sandığa Bir Sorumlu: İmamoğlu İçin İmza Toplanacak
CHP’li kurmayların aktardığına göre, partinin seçim hazırlıkları çerçevesinde bu hafta sonuna kadar Türkiye genelindeki 191 bin sandık için asil ve yedek sorumlular da belirlenecek. 15 Mayıs’tan itibaren sahaya inecek temsilcilerin ilk görevi, Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması için başlatılan imza kampanyasını hızlandırmak olacak.
Her sandık sorumlusu kendi bölgesindeki seçmenlerle birebir görüşerek imza toplayacak, bu imzalar mahalle temsilcileri aracılığıyla genel merkeze ulaştırılacak.
Erken Seçim Talebi Artıyor
CHP kaynaklarına göre, halk arasında erken seçim isteği ciddi şekilde yükselişte. Parti kurmayları, geçtiğimiz yıl %17 civarında olan erken seçim talebinin, 31 Mart seçimlerinden sonra %69 seviyesine ulaştığını belirtiyor. CHP, bu halk talebine siyasi önderlik etmeye hazır olduklarını vurguluyor.
Seçim Tatbikatı Sonbaharda
CHP, bu süreçte sadece sandık organizasyonlarıyla yetinmiyor. Parti programı, hükümet vizyonu ve Cumhurbaşkanı adayı dahil tüm hazırlıkların yapıldığı ifade edildi. Sonbaharda bir seçim tatbikatı planlanırken, seçim sonrası sürece dair yönetim kadrosu ve programlarının da hazır olduğu belirtildi.
Özgür Özel'den Yozgatlı Çiftçilere Destek
CHP lideri Özgür Özel, İmamoğlu’na destek protestolarına traktörleriyle katılan Yozgatlı çiftçilere kesilen park cezalarını ödeyerek dikkat çekti. CHP Yozgat İl Başkanlığı’nın takibinde yürütülen süreçte, ilk etapta 11 cezanın Özel tarafından ödendiği, diğer cezaların da tebliğ edildikçe ödeneceği açıklandı.
Sıradaki Miting Konya’da
CHP’nin “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin bir sonraki adresi Konya. 4 Mayıs Cumartesi günü saat 14.00’te Kılıçarslan Kent Meydanı’nda düzenlenecek mitingde, yine Ekrem İmamoğlu’na özgürlük çağrısı yapılacak. Mitingde su sorunu yaşayan çiftçiler, kamyoncular ve TIR şoförlerinin sıkıntılarına dikkat çeken mesajların verilmesi
Kaynak:odatv
TÜİK Açıkladı: 2025 Yılı İlk Çeyrekte Turizm Geliri %5,6 Arttı

İşte TÜİK’in açıkladığı 2025 yılı
TÜİK Açıkladı: 2025 Yılı İlk Çeyrekte Turizm Geliri %5,6 Arttı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Ocak-Mart dönemine ait Turizm İstatistiklerini yayımladı. Buna göre, yılın ilk üç ayında turizm geliri geçen yılın aynı dönemine göre %5,6 artarak 9 milyar 451 milyon 244 bin dolar olarak gerçekleşti.
Kişisel Harcamalar Önde
Ziyaretçilerden elde edilen gelirin 9 milyar 323 milyon 872 bin doları doğrudan ziyaretçilerin harcamalarından, 127 milyon 373 bin doları ise transfer yolcuların katkısından oluştu. Ziyaretçilerin harcamalarının %23,6'sını yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşları yaptı.
Harcamaların 8,1 milyar doları kişisel harcamalar, 1,2 milyar doları ise paket tur harcamaları oldu.
Ziyaretçi Sayısı %1,2 Arttı
Türkiye'yi ziyaret eden kişi sayısı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,2 artışla 9 milyon 121 bin 152 kişiye yükseldi. Bu kişilerin 2 milyon 219 bin 38’i, yurt dışında ikamet eden vatandaşlardan oluştu.
Bu dönemde geceleme yapan yabancı ziyaretçilerin gecelik ortalama harcaması 99 dolar, yurt dışı ikametli Türk vatandaşlarının ise 67 dolar olarak kayıtlara geçti.
Harcamalar En Çok Yeme-İçme ve Ulaştırmaya
Turizm gelirinin harcama türlerine göre dağılımında, yeme-içme %24,7, uluslararası ulaştırma %15,9 ve paket tur harcamaları %13,1 pay aldı. Geçen yılın aynı dönemine göre paket tur harcamaları %20,8, yeme içme harcamaları %15,7 ve iç ulaştırma harcamaları %8,9 arttı.
Turistlerin Yarısı Türkiye’ye Eğlenmeye Geliyor
Ziyaretçilerin %52,5’i "gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler" amacıyla Türkiye’ye geldi. Bunu %26,7 ile "akraba ve arkadaş ziyareti", %10,3 ile "alışveriş" izledi. Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının %65,7’si ise en çok “akraba ve arkadaş ziyareti” amacıyla Türkiye’ye geldi.
Turizm Gideri %37,6 Arttı
Yurt dışında ikamet eden vatandaşların Türkiye dışı seyahatleri de artış gösterdi. 2025 yılı ilk çeyrekte turizm gideri %37,6 artarak 2 milyar 448 milyon 212 bin dolara ulaştı. Bunun 1 milyar 907 milyon doları kişisel, 541 milyon doları ise paket tur harcamaları oldu.
Yurt Dışına Çıkışlar Arttı
Yurt dışına çıkan Türk vatandaşlarının sayısı da %6 artışla 2 milyon 596 bin 225 kişiye ulaştı. Kişi başı ortalama harcama ise 943 dolar olarak
Sahte Boşanmayla Yetim Aylığı Alanlara Büyük Şok: 9 Bin Kişi Tespit Edildi, Maaşlar Faiziyle Geri İstenecek!

Türkiye’de sosyal güvenlik sistemini kötüye kullananlara karşı yürütülen geniş çaplı denetimler sonuç verdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, yaptığı açıklamada, sahte boşanma yoluyla yetim aylığı alarak devleti zarara uğratan 9 bin kişinin tespit edildiğini duyurdu.
Bu kişilerden 7 bin 400'ü hakkında adli ve mali işlem başlatıldı. Haksız yere alınan maaşların faiziyle birlikte geri ödenmesi için çalışmalar hızlandırıldı.
Sahte Boşanma Nedir, Nasıl Yapılıyor?
Mali müşavir İsmet Çetinkaya'nın verdiği bilgiye göre, sahte boşanma; resmi olarak boşanmış görünmesine rağmen fiilen evliliğin sürdürülmesi ve bu yolla yetim aylığı gibi sosyal haklardan haksız şekilde yararlanılması anlamına geliyor.
Özellikle dul kalan kadınlar, vefat eden ebeveynlerinden maaş alabilmek amacıyla mahkeme kararıyla boşanıp, boşandıkları eşleriyle aynı evde yaşamaya devam ediyorlar.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ise yapılan ihbarlar doğrultusunda çevre taramaları, adres kontrolleri ve mali incelemelerle bu tür sahte boşanmaları tespit ediyor.
Faiziyle Geri Alınacak: Sahte Boşanmanın Cezası Ne?
Tespit edilen sahte boşanmalarda alınan maaşlar faiziyle birlikte geri isteniyor.
Uygulanan cezai işlemler şu şekilde işliyor:
-
Haksız yere alınan tüm maaşların ana parası ve faiziyle birlikte iadesi isteniyor.
-
Haksız şekilde faydalanılan sağlık hizmetlerinin de bedeli talep ediliyor.
-
Ödeme yapılmaması durumunda kişilerin mal varlıklarına haciz uygulanıyor.
-
Savcılığa suç duyurusunda bulunularak dolandırıcılık suçlamasıyla adli süreç başlatılıyor.
9 Bin Kişi Belirlendi, 7.400'üne Soruşturma Açıldı
Bakan Vedat Işıkhan’ın açıklamasına göre, SGK denetimleri sonucu sahte boşanmayla yetim aylığı aldığı belirlenen 9 bin kişi tespit edildi.
Bu kişilerden 7 bin 400'ü hakkında hukuki işlem başlatıldı. Haksız alınan ödemelerin tahsili için ise hızla işlemler sürdürülüyor.
Adalet Bakanlığı ile koordineli şekilde yürütülen süreçte, dolandırıcılık ve kamu zararına sebebiyet verme suçlarından da ceza davaları açılması bekleniyor.
Ev Kadınlarına Erken Emeklilik Müjdesi
Öte yandan Bakan Işıkhan, ev kadınlarına yönelik emeklilik kolaylığı getirecek düzenlemelerin de sürdüğünü duyurdu.
Yeni düzenlemeye göre:
-
Ev kadınları isteğe bağlı sigorta ile prim ödeyebilecek.
-
5400 gün prim ve 61 yaş şartıyla emeklilik imkânı tanınacak.
-
Prim ödemelerinin üçte biri devlet tarafından karşılanacak.
Bu düzenleme ile özellikle evde çalışan kadınların sosyal güvenceye daha kolay erişmesi hedefleniyor.
Devlet Bahçeli: “CHP Kriz, Kavga ve Kaosun Adıdır”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son grup toplantısında ve yazılı açıklamalarında, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu iç ve dış tehditlere dikkat çekerek, özellikle CHP'nin politikalarını ağır bir dille eleştirdi.
Bahçeli, ülkenin güvenliğini, istikrarını ve sosyal barışını hedef alan kampanyalara karşı milletin uyanık olması gerektiğini vurguladı.
"Türkiye, her cepheden tehdit edilmektedir. CHP, kriz, kavga ve kaosun merkezine dönüşmüştür." sözleriyle sert çıktı.
"Dalga Boyu Yüksek Münakaşalar Türkiye’yi Karıştırmak İstiyor"
Devlet Bahçeli konuşmasının başında, toplumun sinir uçlarını hedef alan kasıtlı kışkırtmaların arttığına dikkat çekerek şöyle dedi:
"Dalga boyu yüksek münakaşalarla, dibi bulunmayan münasebetsizliklerle, Türkiye’de güven ve istikrar ortamı kundaklanmak istenmektedir. Sistemli ve gayri ahlaki taktiklerle karışıklık çıkarılmaya çalışılmaktadır."
Bahçeli, özellikle dış güçler tarafından yönlendirilen içerideki unsurların aktif hale geçtiğini ve ülkenin huzuruna kastettiklerini ifade etti.
"Türkiye’nin Egemenlik Haklarına CHP Kafa Tutuyor"
Bahçeli, tehditlerin artık aleni bir boyuta ulaştığını ve Türkiye’nin egemenlik haklarının hedef alındığını belirterek, CHP’yi açıkça suçladı:
"Bu tehdit alçaktır, ahlaksızdır. Kanun tanımayan, demokratik erdemleri takmayan bir güruh devletin egemenlik haklarına fütursuzca kafa tutmaktadır."
Cumhuriyet Halk Partisi’ni "provokasyon partisi" olarak tanımlayan Bahçeli, CHP’nin milli değerleri çiğnediğini ileri sürdü.
"CHP, Türkiye’nin Kaynayan Kazanıdır"
Bahçeli, CHP'nin mevcut yönetimini hedef alarak şu ifadeleri kullandı:
"CHP, kanayan yaradır, kaynayan kazandır, kaybolan zamandır. Doğru ile yanlış, helal ile haram, haysiyet ile habaset yer değiştirmiştir. CHP’de sapla saman karışmıştır."
Bu açıklamasıyla Bahçeli, CHP yönetiminin değer erozyonuna uğradığını, milli ve manevi değerlerden koptuğunu savundu.
"Türkiye’nin İç ve Dış Cephede Beş Ana Gündemi Var"
Bahçeli, Türkiye’nin şu anda beş büyük meseleyle karşı karşıya olduğunu belirterek bu gündemleri sıraladı:
1. Terörsüz Türkiye Hedefine Karşı Direnç
Bahçeli, CHP’nin ve yanında hizalanan partilerin terörün sona ermesinden rahatsızlık duyduğunu iddia etti:
"CHP ve şürekası terörsüz bir Türkiye’den rahatsızdır. Terör başka, Kürt kardeşlerimiz başkadır. Bu ayrımı yapmayanlar vatan hainidir."
Özgür Özel’in Mersin’de yaptığı konuşmayı da "fitne" olarak nitelendirdi.
2. Gazze ve Filistin’deki Soykırıma Karşı Türkiye’nin Duruşu
Bahçeli, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamlara değinerek, Türkiye'nin Filistin’in yanında olduğunu belirtti:
"Türkiye, mazlum Filistin halkının yanındadır. Gazze'de yapılan soykırıma sessiz kalmayacağız."
Bahçeli, CHP’yi Gazze konusunda yeterli duyarlılığı göstermemekle suçladı.
3. Türkiye’yi Karıştırmak İsteyen Sosyal ve Ekonomik Provokasyonlar
Ekonomik sorunların siyasal provokasyonlara dönüştürülmek istendiğine dikkat çeken Bahçeli, şunları söyledi:
"Ekonomide inişler çıkışlar normaldir. Ancak CHP ve işbirlikçileri, sokakları karıştırmak için fırsat kollamaktadır."
Türkiye’nin bu provokasyonları aşacak güçte olduğunu belirtti.
4. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki Yolsuzluk İddiaları
Bahçeli, İBB yönetimini çok sert ifadelerle eleştirdi:
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni saran rüşvet ve yolsuzluk skandalları Türk milletinin gözünden kaçmamaktadır. CHP’nin maskesi düşmüştür."
Özellikle Ekrem İmamoğlu’nun lüks otellerde gizli toplantılar yapmasını ve kamu kaynaklarının kötüye kullanılmasını sert dille kınadı.
5. İstanbul ve Deprem Gerçeği
Marmara Denizi’nde yaşanan son depreme de değinen Bahçeli, İstanbul’un geleceğine sahip çıkılması gerektiğini vurguladı:
"İstanbul gözbebeğimizdir. Cumhur İttifakı, İstanbul’u depreme dayanıklı hale getirecek. Cumhuriyetimizin gözbebeği olan bu şehir sahipsiz değildir."
Kentsel dönüşüm konusunda CHP’li belediyeleri eleştirdi ve İstanbul halkına güvence verdi.
"Yeni Bir Dünya Kurulurken Türkiye Lider Ülke Olacak"
MHP Lideri Devlet Bahçeli, açıklamasının sonunda Türk milletine moral vererek şunları söyledi:
"Yeni bir dünya kuruluyor. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizde sapma yoktur. CHP gibi kriz, kavga ve kaos üreten yapılar bu kutlu yürüyüşte yer alamayacaktır."
Bahçeli, Türkiye'nin küresel güç olma yolunda ilerlediğini ve Türk milletinin bahtının açılacağını vurguladı.
İlk Yorum yapan siz olun!