"Süresiz Nafaka Son Bulacak mı? - Gelecek Partisi'nden TBMM'ye Yeni Kanun Teklifi!"
İstanbul Milletvekili İsa Mesih Şahin tarafından TBMM'ye sunulan yeni kanun teklifi, Türk Medeni Kanunu'nda yer alan ve çokça tartışılan süresiz nafaka uygulamasına yönelik değişiklikler öneriyor. Belirli kriterler ışığında nafaka süresinin hâkim tarafından belirlenmesini amaçlayan teklif, bu konudaki kamuoyu tartışmalarına da damgasını vurmayı hedefliyor.
Süresiz nafaka vermeye yönelik yasal düzenleme, toplumsal tepkilere yol açmış durumda. İsa Mesih Şahin, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, süresiz nafakanın özellikle yeni kurulan aileler üzerindeki maddi ve manevi sömürü unsuru olduğuna vurgu yaparak konunun kamuoyunda tartışılarak, hak temelli bir düzenleme ile çözümlenmesi gerektiğini ifade etti. Şahin'in sunmuş olduğu teklif, nafakanın süresinin evlilik süresi, eğitim ve meslek durumları gibi faktörlere bakılarak yargı tarafından belirlenmesini öngörüyor.
Kanun Teklifi;
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
BAŞKANLIĞINA
Türk Medenî Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi
gerekçesi ile birlikte ekte sunulmuştur.
Gereğini saygılarımla arz ederim. 28.05.2024
İsa
Mesih Şahin
İstanbul
Milletvekili
GENEL GEREKÇE
Nafaka,
boşanma davası sürecinde veya dava sona erdikten sonra maddi zorluğa düşecek
olan tarafa mahkeme kararıyla bağlanan ve aylık olarak ödenen parayı ifade
eder.
Türk
Medeni Kanunu’nun 175’nci maddesi ile, nafaka ödemesinin süresiz olduğu
düzenlenmiştir. Süresiz nafaka konusu, boşanma süreçleri sonrasında taraflar
arasında farklı tartışmaları beraberinde getirmektedir. Nafakanın süresiz olarak devam etmesi
nedeniyle tarafların yaşadığı ekonomik, psikolojik sıkıntılar sonradan kurulan
diğer aile kurumuna da zarar vermektedir.
Yoksulluk
nafakasın ödemek zorunda kalan tarafın yeniden hayat kurmak için başka evlilik
yapması halinde; yeni evlilik hayatının içerisinde önceki eşine nafaka ödemesi,
yeni kurulmuş olan aile hayatını hem maddi hem de manevi olarak etkilemektedir.
Konunun manevi boyutu daha büyük bir önem arz etmektedir. Dolayısıyla aile
kurumu bu durumdan zarar görmektedir.
Yoksulluk
nafakasının süresiz olarak devam etmesi; ilerleyen dönemlerde nafakanın
kaldırılması, azaltılması ya da arttırılması davalarını da beraberinde
getirmektedir. Bu davalarda nafaka borçlusunun da alacaklısının da ilgili
şartları taşıyıp taşımadığı gerçeğini ortaya çıkarmak için yapılan araştırmalar
tarafların özel hayatına müdahale anlamına gelmektedir.
Yine
yoksulluk nafakasının süresiz olması; nafaka alacaklısının çalışabilir olmasına
rağmen ömür boyu çalışmaması, ya da SGK’sız olarak çalışması, evlilik akdi
yapmadan birlikte yaşama gibi olumsuz örnekleri de ortaya çıkarabilmektedir.
Devletin
mücadele etmesi gereken yoksullukla mücadele sorumluluğunun, boşanan bir tarafa
yüklenmiş olması da; hukuk devleti ilkesi ile de, sosyal devlet ilkesi ile de
bağdaşmaz.
Yoksulluk
nafakasının süresiz olmasının ahlaki ve sosyal gerekçelerle açıklanması da
kabul edilebilir bir durum değildir. Tam aksine yukarıda belirtilen
gerekçelerle nafaka uygulamasının süreli olması hakkaniyet açısından önem arz
etmektedir.
MADDE GEREKÇELERİ
MADDE 1- 4721
sayılı Türk Medeni Kanunu’nda yapılacak değişiklik ile; “nafaka ödemesinin
süresiz olması durumunun kaldırılması” amaçlanmaktadır.
MADDE
2- “Yoksulluk
nafakasının süresinin takdir edilmesi kriterlerinin belirlenmesi” amaçlanmaktadır.
MADDE 3- Yürürlük maddesidir.
MADDE 4- Yürütme maddesidir.
İlk Yorum yapan siz olun!