Ak Parti Büyükçekmece Belediye Başkan Aday Adayı Dr.Mir Mehmet Öztürk; ''Yaşamı katleden imar en büyük sorun''
Yerel seçimlere adım adım yaklaştığımız şu günlerde, aday adayları ve sonrasında da adayları, beldelerine olan yaklaşımları ve projelerini size bu köşeden aktarmaya devam ediyoruz. Bugünkü konuğumuz, Büyükçekmece Ak Parti Aday Adayı Dr.Mir Mehmet Öztürk.
Nilgün Ege:
Seçilmeniz halinde belediye başkanlığınız sürecinde, Büyükçekmece'de yaşayan
vatandaşlara neler vaat ediyorsunuz, projeleriniz nelerdir?
Mir Mehmet Öztürk;
Büyükçekmece, Avrupa Yakası'nın en büyük
ilçelerinden biri konumunda. Boğaz’ın etrafında oluşan ilçelerden sonra
Boğaz'ın en gözde ilçesi. Bir tarafında
deniz, bir tarafında göl bulunan muazzam
bir coğrafyaya sahip. Bu coğrafya 30 yıldır aynı kişi tarafından yönetiliyor.
Bir değişim ve dönüşüm yok. Ak Parti
idareciliği Türkiye'ye çağ atlattı. Biz bu belediyecilikten hiç nasiplenemedik.
İnşallah bu sene bu talihsiz durumu aşacağız.
Çünkü Ak Parti Belediyeciliği bir vizyon. Kendi kişisel becerilerimizle,
mühendisliğimizle, mimarlığımızla da taçlandıracağız.
Hayatta kaldıktan
sonra
estetik kaygı
başlıyor
Nilgün Ege: Halen
Büyükçekmece’den büyük problemi ne olarak görüyorsunuz?
Mir Mehmet Öztürk;
En büyük problem kentsel dönüşümdür. Bir
önceki dönem meclis üyesi olduğumuz zamanda kentsel dönüşümle ilgili planlar
yapmıştık. Kat artırımı ile kentsel dönüşüm planı oluşturuldu. Fakat değişen ve dönüşen Türkiye'de artık bu
kurtarmıyor. Büyükçekmece’de artık yeni bir tasarıma ihtiyaç var.
Öncelikle ada bazlı çalışmaların yapılması gerekir. Sosyal
donatı alanlarıyla, kapalı otoparklar ve yaşam standartlarını yükseltecek
yapılarla da tamamlanması gerekiyor. Vatandaş hayatta kalmak için binasını
yenilemek istiyor. İhtiyaç yaşam döngüsü içinde yerini bulunca bu defa da
estetiğe yöneliyorsunuz. Tüm bunların
yeniden planlanarak programlanması gerekir. Bunu biz yapacağız.
Depremin riski atlatıldıktan sonra Büyükçekmece’deki en
büyük sorunlardan biri ulaşım problemidir.
E-5 Büyükçekmece'yi ikiye bölüyor ve Büyükçekmece’nin iki
yakası bir araya gelmiyor. Dizdariye mahallesi diye bir yer var. Burada akşam
saat 5’ten sonra yaşam yok. Ölü şehirden farksız. Işıklar olmasa sokaklar
kapkaranlık, yürümeye imkân yok. Büyükçekmece için Avrupai bir kent diyorsunuz.
İstanbul’un incisi olarak adlandırdığımız en güzel semtlerinden biri olarak
kabul ediyorsunuz. Ama ışık görmeyen kendi kaderine terkedilmiş sokaklar ve
hizmet görmeyen insanların çoğunlukta olduğu bir yönetim tarzı uyguluyorsunuz.
Bu çehreyi değiştirmek istiyoruz…
Nilgün Ege: Bu yönde
ilk hangi konuya el atacaksınız?
Mir Mehmet Öztürk; İlk yapacağımız eylem Londra Asfaltı ile ilgili bir çalışma yapmaktır. Alt ve üst geçitlerle belirli çevre yollarıyla yani basit dokunuşlarla konuyu halledebilmek mümkün. Örneğin TÜYAP Büyükçekmece sınırları içinde. Yılda milyona yakın ziyaretçi akınına uğruyoruz. Bir tanesinin Büyükçekmece’ye faydası olmuyor. Ya TÜYAP’ı aşağıya indireceğiz. Ya da Büyükçekmece’yi yukarı taşıyacağız. Bunun en önemli yollarından biri de metrobüstür. Son durak TÜYAP olduğu için insanlar bir anda tükeniyorlar. Biz E-5 üzerinden bir çalışma yapacağız. Bu uzun yıllardır, Büyükçekmece’nin programında olan birşey ama bir türlü hayata geçememiştir. Bunu hayata biz getireceğiz.
Yaşamı katleden imar
en büyük sorun
Nilgün Ege:
Büyükçekmece’nin en önemli diğer sorunu da imar gibi duruyor…
Mir Mehmet Öztürk;
Evet, haklısınız. Bizi Türkoba adında bir mahallemiz var. Bugün oraya esnaf ziyaretine gittik. İlk sorulan soru bu. “İmarı ne yapacaksınız’ diyorlar.
Büyükçekmece’de belli adalarda 0.25 4 kat, bazılarında 0.35, 0,60…O kadar yan
yana olup ta birbirinden bağımsız parseller var ki… Buraların yeniden
planlanması gerekir.
Mimar Sinan bölgemizde 7 yıl önce kentsel tasarım projesi
yapmıştık. Halen oranın 18’leri yapılmadı. Vatandaşımız bundan çok rahatsız ve
mağdur. Bunu gidermemiz ve yaşam standartlarını artırmamız gerekir. Halen yaşam
standardını artırmak o bölgeye kat vermek olarak algılanıyor. Hâlbuki asıl olan
oranın kaldırabileceği imarı verip, sosyal donatı alanları yaratmaktır. Yaşam
standardını yükseltemediğinizde oradaki yaşamı katletmiş olursunuz.
NİLGÜN EGE: Yani size
göre Büyükçekmece’de çarpık kentleşme hayli fazla…
Mir Mehmet Öztürk;
Ciddi manada çarpık kentleşme var. Ayrıca ciddi manada da çarpık bir oligarşi
de var. Biz çözüm noktasında öncülük edeceğiz. Vatandaş bize emaneti verdiğinde
gereğini yerine getireceğiz. Büyükçekmece geniş bir alan. Celaliye’den Pınartepe’ye kadar, Ahmediye’den
Mimarooba’ya kadar dört tarafın ayrı ayrı ele alınması gerekir.
Önemli konulardan biri de Büyükçekmece Gölü var. İçme suyu
havzası olmasına rağmen göl kaynakları birçok yerde kurutulmuş. Doğal yaşam
alanlarının birçoğu ihlal edilmiş. Bir tarafta
Tepecik imar yaklaşım alanı içinde olmasına karşılık imar verilmemiş ama diğer
tarata Karaağaç’ta dibine kadar villalar yapılmış. Demek ki bu kararlar,
arz ettiği öneme göre değil şartlara ve ekonomiye göre verilmiş. Bu ayrımı
ortadan kaldıracağız. Düşük olanı yüksek olanın seviyesine çıkaracağız. Bunun
için çaba sarf edeceğiz
Gençleri uyuşturucu
Batağından kurtaracağız
Nilgün Ege: Boşanma ve kadın sorunu, İstanbul genelinde
en fazla Büyükçekmece'de yaşanıyor. Bu alanda çok fazla şikâyet var. Bu sorunu gidermek adına hangi projeleri
yapmayı planlıyorsunuz?
Mir Mehmet Öztürk;
Adli bir sonuç olduğunu düşünüyorum. Çünkü Esenyurt Adliyesi de
Büyükçekmece'de. Esenyurt İstanbul'un en kalabalık ilçesi. Esenyurt, Beylikdüzü ekseni de burada çalıştığı
için rakamlar abartılı görünüyor. Başlı başına Büyükçekmece'de bu kadar vaka olduğunu
düşünmüyorum.
Nilgün Ege: Belediye
ile yaptığımız görüşmelerde en fazla kadın şikâyetinin Büyükçekmece'den
geldiğini söylediler...
Mir Mehmet Öztürk;
Gece gündüz istenilen her saatte Büyükçekmece’nin herhangi bir sokağında bir
kadın rahatlıkla gezebilir. Asayiş noktasında ben böyle bir sıkıntıya
rastlamadım. Büyükçekmece yazlık bir mekân olduğu halde adli vakalara
rastlamadım. Çocuklarımızı uyuşturucu
belasından alıkoyacak, spora ve eğitime yönlendirecek teşvik edici uygulamalarımız
olacak. Okçuluk sporundan tutun da denizimizi iyi şekilde kullanacak yelken
sporu gibi su sporlarına gençlerimizi yönlendireceğiz.
Büyükçekmece'de gençlerin ve sporcuların kullanımına açık
olimpik bir havuz yok.
Nilgün Ege: Esenler
’de var ama…
Mir Mehmet Öztürk;
Biz gençlerimizi Başakşehir, Esenyurt ve Esenlere gönderiyoruz. Ne kadar ayıp
bir durum. Burnumuzun dibinde deniz var. Yazın denizden kışın havuzdan
yararlanmamız ve bu alanda başarılı sporcular çıkarmalıyız.
Ayrıca Büyükçekmece’de kapalı pazar bile yok. Pazartesi günü
yağmur yağdıysa, Tepecik'teki vatandaşlar pazara gidemiyor. Pazarcı ürün
satamıyor.
İnsanların Mars gezegenine gittiği 21.yy'da siz
vatandaşınıza kapalı pazar yeri yapmamışsınız. Bu durum 30 yıllık
belediyesiniz. Bence belediyeciliğin doktor olmaktan çok kötü bir doktor olarak
tanımlıyorum. Yarım doktor insanı candan eder, Bunlarda Büyükçekmece'yi candan
etti.
Nilgün Ege: Sizin doktoranız
doktoranızın konusu nedir?
Mir Mehmet Öztürk;
Ben doktorayı uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi üzerine yaptım.
Mühendislik eğitimimi pekiştirmek amacıyla... Ümit ediyorum ki, bunun
pekiştirilmiş tarafı halka da yansıyacaktır.
Biz Büyükçekmece halkının menfaati olan her şeyin yanındayız.
Zararına olan her şeyin de karşısında olan bir yaklaşım düsturu içinde hizmet
sunacağız…
Nilgün Ege :
Başarılar diliyoruz..
Mir Mehmet Öztürk; Çok
teşekkür ederim.
İlk Yorum yapan siz olun!