İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İzmir Veteriner Hekimleri Odası arasında sahipsiz hayvanların acil müdahale gereksinimine yönelik iş birliği protokolü imzalandı. Protokol kapsamında sahipsiz hayvanların acil müdahaleleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından koordine edilerek İzmir Veteriner Hekimleri Odası tarafından belirlenen kliniklere yönlendirilecek.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İzmir Veteriner Hekimleri Odası arasında sahipsiz hayvanların acil müdahale gereksinimine yönelik iş birliği protokolü imzalandı. Protokol kapsamında sahipsiz hayvanların acil müdahaleleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından koordine edilerek İzmir Veteriner Hekimleri Odası tarafından belirlenen kliniklere yönlendirilecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentteki sokak hayvanlarına acil müdahale kapsamını genişletecek önemli bir protokole imza attı. Türkiye’ye örnek olacak protokol Türk Veteriner Hekimler Birliği İzmir Veteriner Hekimleri Odası ile yapıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile İzmir Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Selim Özkan arasında imzalanan “İzmir ilinde sahipsiz hayvanların acil müdahale gereksinimine yönelik işbirliği” protokolünün imza törenine, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Şükran Nurlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Tülay Yeşillik, Veteriner İşleri Şube Müdürü Umut Polat ve İzmir Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu üyeleri katıldı.
Protokol ile İzmir’de öncelikle olanakları kısıtlı ilçelerde (Kiraz, Beydağ, Ödemiş, Bayındır, Torbalı, Selçuk, Tire, Menderes, Çeşme, Karaburun, Urla, Kınık, Bergama, Aliağa, Dikili, Foça, Menemen, Seferihisar, Kemalpaşa) acil tıbbi müdahale gereksinimi olan sahipsiz hayvanlara destek olunacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından koordinasyon sağlanarak İzmir Veteriner Hekimleri Odası'na bağlı klinikler tarafından gerekli ön tedavi süreçlerine katkı sağlanacak.
"BİZ BAŞLAYALIM BİTİREN BULUNUR"
Türkiye’ye örnek olacak bir projeye tekrar birlikte imza atmanın gururu içerisinde olduğunu ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bu işlerin yürümesi güvenle ilgili. Güven perçinlendikçe daha cesur adımlar atılıyor. Bunlar hep geleceğe ışık tutan, yüreğimize su serpen adımlar. Güveniniz ve katılımınız için çok teşekkür ediyorum. Türkiye’nin birçok yerinde bu işler yapılmıyorsa bürokrasinin fren mekanizmasındandır. Bizim bürokratlarımız kent hassasiyeti taşıyor ve adımlarını hep öyle atıyor. Yürek ferahlatan bir çalışma oldu. Biz başlayalım, bitiren bulunur” dedi.
“TÜRKİYE’DE TEK”
İzmir Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Selim Özkan da yapılan protokolden ve katkılarından ötürü Başkan Tunç Soyer’e teşekkür ederek, “Geniş kapsamlı bu proje, Türkiye’de tek. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Türkiye’de iki öncü projeyi hayata geçirdik. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İlklerin şehri İzmir yine bakış açısını ortaya koydu. Sizlerin verdiği destekler hepimizi çok mutlu ediyor. Büyük ses getirecek bir uygulama olacak. Bunu daha ileriye götürmek gerek” diye konuştu.
BELİRLENEN KLİNİKLERDE TEDAVİ EDİLECEK
İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Şube Müdürlüğüne bağlı Sahipsiz Hayvanlar Acil Müdahale Ekipleri, metropol alanı içerisinde aktif olarak görev alıyor. Ancak, özellikle çevre ilçelerde mesai saatleri sonrası artan acil vaka yoğunluğu nedeniyle birçok sıkıntı yaşanıyor. Protokolle, İzmir Veteriner Hekimleri Odası’na bağlı klinikler acil müdahale gereksinimi olan sahipsiz hayvanların gerekli ön tedavi süreçlerine katkı sağlayacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından koordinasyon sağlanarak kliniklere gerekli bilgilendirmeler yapılarak vatandaşlar yönlendirilecek. Tedavi süreci devam ekmesi gereken sahipsiz hayvanların ise İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Şube Müdürlüğü’ne bağlı tam donanımlı birimlerine nakli gerçekleştirilecek.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Ekrem İmamoğlu: “Telef Ettiklerinizi Millet Unutmaz”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına sosyal medya üzerinden sert bir yanıt verdi. Erdoğan’ın sözlerini “Türk siyasi tarihinin en dehşet verici itiraflarından biri” olarak niteleyen İmamoğlu, “Artık ağzındaki baklayı çıkardın” ifadelerini kullandı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, isim vermeden kendisini hedef aldığı düşünülen “telef oldular, telef olacaklar” açıklamasına yazılı bir açıklamayla karşılık verdi. İmamoğlu, Cumhurbaşkanı'nın bu sözlerinin yalnızca bir adaya değil, milyonlarca seçmene ve millete yönelik bir tehdit olduğunu belirtti.
İmamoğlu’nun açıklamasında şu çarpıcı ifadeler yer aldı:
“Cumhurbaşkanının ‘telef oldunuz, telef olacaksınız’ sözü, Türk siyasi tarihinin en dehşet verici itiraflarından biridir. Erdoğan, rakiplerini saf dışı bırakmak için her yolu denediğini ve deneyeceğini açıkça ilan etmiştir.”
“Telef Edilen, Bu Ülkenin Değerleridir”
İmamoğlu açıklamasında, esas telef olanın halkın yaşamı, demokrasinin temelleri ve ekonominin kendisi olduğunu vurguladı. İşte dikkat çeken diğer ifadeleri:
“Telef olan Türk ekonomisidir, iştir, aştır, ekmektir. Telef olan demokrasi ve hukuktur. Telef olan, emeklisinden çiftçisine kadar milyonlarca insanın hayatıdır.”
Açıklamasında geçmişte AK Parti’ye destek veren kesimleri de unutmayan İmamoğlu, şu sözlerle seslendi:
“Telef olan; ‘milletin hizmetkârı’ diyerek yola çıkıp bir kenara atılan Ak Partili kadrolardır. Telef olan, her musibete rağmen Erdoğan’ı yıllarca sırtlayan Ak Partili seçmenin umutlarıdır.”
“Ne Telef Olacağız, Ne de Kimseyi Telef Edeceğiz”
İmamoğlu, sözlerinin sonunda umutlu bir mesaj vererek, Erdoğan’ın bu “kötücül aklının” ülkeye verdiği zararın farkında olduklarını ifade etti ve şu ifadelerle açıklamasını tamamladı:
“Allah’ın izni, milletin desteğiyle ne telef olacağız, ne de kimseyi telef edeceğiz. Bu ülkeyi bu zihniyetten kurtarıp, birlikte düze çıkaracağız.”
Ali Yerlikaya: 1 Mayıs’ta 409 Kişi Gözaltına Alındı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında ülke genelinde düzenlenen etkinliklerde toplam 409 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 1 Mayıs 2025 tarihinde 78 ilde 286 binden fazla vatandaşın katılımıyla toplam 212 etkinlik düzenlendiğini belirtti. Yerlikaya, İstanbul'da 407, Tokat'ta 1 ve Van'da 1 kişi olmak üzere 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet nedeniyle toplam 409 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.
Yerlikaya açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Taksim Meydanı’na çelenk sunma ve Kazancı Yokuşu’na karanfil bırakma etkinliği kapsamında 13 sendikanın öncülüğünde 817 kişinin katılımıyla 13 farklı etkinlik gerçekleştirildi. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün güvenli bir şekilde geçmesi adına ülke genelinde 122 bin 777 polisimiz görev yaptı. Büyük bir özveriyle çalışan tüm güvenlik güçlerimize teşekkür ediyorum."
CHP'den İmamoğlu İçin 50 Bin Kişilik Seferberlik: Sandık Temsilcileri Sahaya İniyor

CHP'den İmamoğlu İçin 50 Bin Kişilik Seferberlik: Sandık Temsilcileri Sahaya İniyor
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), tutuklu yargılanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için kapsamlı bir saha kampanyasına hazırlanıyor. Parti, 15 Mayıs Perşembe günü Marmara Cezaevi önünde yapılacak imza seferberliği kapsamında 50 bin 521 mahalle temsilcisini sahaya indiriyor.
Her Sandığa Bir Sorumlu: İmamoğlu İçin İmza Toplanacak
CHP’li kurmayların aktardığına göre, partinin seçim hazırlıkları çerçevesinde bu hafta sonuna kadar Türkiye genelindeki 191 bin sandık için asil ve yedek sorumlular da belirlenecek. 15 Mayıs’tan itibaren sahaya inecek temsilcilerin ilk görevi, Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması için başlatılan imza kampanyasını hızlandırmak olacak.
Her sandık sorumlusu kendi bölgesindeki seçmenlerle birebir görüşerek imza toplayacak, bu imzalar mahalle temsilcileri aracılığıyla genel merkeze ulaştırılacak.
Erken Seçim Talebi Artıyor
CHP kaynaklarına göre, halk arasında erken seçim isteği ciddi şekilde yükselişte. Parti kurmayları, geçtiğimiz yıl %17 civarında olan erken seçim talebinin, 31 Mart seçimlerinden sonra %69 seviyesine ulaştığını belirtiyor. CHP, bu halk talebine siyasi önderlik etmeye hazır olduklarını vurguluyor.
Seçim Tatbikatı Sonbaharda
CHP, bu süreçte sadece sandık organizasyonlarıyla yetinmiyor. Parti programı, hükümet vizyonu ve Cumhurbaşkanı adayı dahil tüm hazırlıkların yapıldığı ifade edildi. Sonbaharda bir seçim tatbikatı planlanırken, seçim sonrası sürece dair yönetim kadrosu ve programlarının da hazır olduğu belirtildi.
Özgür Özel'den Yozgatlı Çiftçilere Destek
CHP lideri Özgür Özel, İmamoğlu’na destek protestolarına traktörleriyle katılan Yozgatlı çiftçilere kesilen park cezalarını ödeyerek dikkat çekti. CHP Yozgat İl Başkanlığı’nın takibinde yürütülen süreçte, ilk etapta 11 cezanın Özel tarafından ödendiği, diğer cezaların da tebliğ edildikçe ödeneceği açıklandı.
Sıradaki Miting Konya’da
CHP’nin “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin bir sonraki adresi Konya. 4 Mayıs Cumartesi günü saat 14.00’te Kılıçarslan Kent Meydanı’nda düzenlenecek mitingde, yine Ekrem İmamoğlu’na özgürlük çağrısı yapılacak. Mitingde su sorunu yaşayan çiftçiler, kamyoncular ve TIR şoförlerinin sıkıntılarına dikkat çeken mesajların verilmesi
Kaynak:odatv
TÜİK Açıkladı: 2025 Yılı İlk Çeyrekte Turizm Geliri %5,6 Arttı

İşte TÜİK’in açıkladığı 2025 yılı
TÜİK Açıkladı: 2025 Yılı İlk Çeyrekte Turizm Geliri %5,6 Arttı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Ocak-Mart dönemine ait Turizm İstatistiklerini yayımladı. Buna göre, yılın ilk üç ayında turizm geliri geçen yılın aynı dönemine göre %5,6 artarak 9 milyar 451 milyon 244 bin dolar olarak gerçekleşti.
Kişisel Harcamalar Önde
Ziyaretçilerden elde edilen gelirin 9 milyar 323 milyon 872 bin doları doğrudan ziyaretçilerin harcamalarından, 127 milyon 373 bin doları ise transfer yolcuların katkısından oluştu. Ziyaretçilerin harcamalarının %23,6'sını yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşları yaptı.
Harcamaların 8,1 milyar doları kişisel harcamalar, 1,2 milyar doları ise paket tur harcamaları oldu.
Ziyaretçi Sayısı %1,2 Arttı
Türkiye'yi ziyaret eden kişi sayısı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,2 artışla 9 milyon 121 bin 152 kişiye yükseldi. Bu kişilerin 2 milyon 219 bin 38’i, yurt dışında ikamet eden vatandaşlardan oluştu.
Bu dönemde geceleme yapan yabancı ziyaretçilerin gecelik ortalama harcaması 99 dolar, yurt dışı ikametli Türk vatandaşlarının ise 67 dolar olarak kayıtlara geçti.
Harcamalar En Çok Yeme-İçme ve Ulaştırmaya
Turizm gelirinin harcama türlerine göre dağılımında, yeme-içme %24,7, uluslararası ulaştırma %15,9 ve paket tur harcamaları %13,1 pay aldı. Geçen yılın aynı dönemine göre paket tur harcamaları %20,8, yeme içme harcamaları %15,7 ve iç ulaştırma harcamaları %8,9 arttı.
Turistlerin Yarısı Türkiye’ye Eğlenmeye Geliyor
Ziyaretçilerin %52,5’i "gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler" amacıyla Türkiye’ye geldi. Bunu %26,7 ile "akraba ve arkadaş ziyareti", %10,3 ile "alışveriş" izledi. Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının %65,7’si ise en çok “akraba ve arkadaş ziyareti” amacıyla Türkiye’ye geldi.
Turizm Gideri %37,6 Arttı
Yurt dışında ikamet eden vatandaşların Türkiye dışı seyahatleri de artış gösterdi. 2025 yılı ilk çeyrekte turizm gideri %37,6 artarak 2 milyar 448 milyon 212 bin dolara ulaştı. Bunun 1 milyar 907 milyon doları kişisel, 541 milyon doları ise paket tur harcamaları oldu.
Yurt Dışına Çıkışlar Arttı
Yurt dışına çıkan Türk vatandaşlarının sayısı da %6 artışla 2 milyon 596 bin 225 kişiye ulaştı. Kişi başı ortalama harcama ise 943 dolar olarak
Sahte Boşanmayla Yetim Aylığı Alanlara Büyük Şok: 9 Bin Kişi Tespit Edildi, Maaşlar Faiziyle Geri İstenecek!

Türkiye’de sosyal güvenlik sistemini kötüye kullananlara karşı yürütülen geniş çaplı denetimler sonuç verdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, yaptığı açıklamada, sahte boşanma yoluyla yetim aylığı alarak devleti zarara uğratan 9 bin kişinin tespit edildiğini duyurdu.
Bu kişilerden 7 bin 400'ü hakkında adli ve mali işlem başlatıldı. Haksız yere alınan maaşların faiziyle birlikte geri ödenmesi için çalışmalar hızlandırıldı.
Sahte Boşanma Nedir, Nasıl Yapılıyor?
Mali müşavir İsmet Çetinkaya'nın verdiği bilgiye göre, sahte boşanma; resmi olarak boşanmış görünmesine rağmen fiilen evliliğin sürdürülmesi ve bu yolla yetim aylığı gibi sosyal haklardan haksız şekilde yararlanılması anlamına geliyor.
Özellikle dul kalan kadınlar, vefat eden ebeveynlerinden maaş alabilmek amacıyla mahkeme kararıyla boşanıp, boşandıkları eşleriyle aynı evde yaşamaya devam ediyorlar.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ise yapılan ihbarlar doğrultusunda çevre taramaları, adres kontrolleri ve mali incelemelerle bu tür sahte boşanmaları tespit ediyor.
Faiziyle Geri Alınacak: Sahte Boşanmanın Cezası Ne?
Tespit edilen sahte boşanmalarda alınan maaşlar faiziyle birlikte geri isteniyor.
Uygulanan cezai işlemler şu şekilde işliyor:
-
Haksız yere alınan tüm maaşların ana parası ve faiziyle birlikte iadesi isteniyor.
-
Haksız şekilde faydalanılan sağlık hizmetlerinin de bedeli talep ediliyor.
-
Ödeme yapılmaması durumunda kişilerin mal varlıklarına haciz uygulanıyor.
-
Savcılığa suç duyurusunda bulunularak dolandırıcılık suçlamasıyla adli süreç başlatılıyor.
9 Bin Kişi Belirlendi, 7.400'üne Soruşturma Açıldı
Bakan Vedat Işıkhan’ın açıklamasına göre, SGK denetimleri sonucu sahte boşanmayla yetim aylığı aldığı belirlenen 9 bin kişi tespit edildi.
Bu kişilerden 7 bin 400'ü hakkında hukuki işlem başlatıldı. Haksız alınan ödemelerin tahsili için ise hızla işlemler sürdürülüyor.
Adalet Bakanlığı ile koordineli şekilde yürütülen süreçte, dolandırıcılık ve kamu zararına sebebiyet verme suçlarından da ceza davaları açılması bekleniyor.
Ev Kadınlarına Erken Emeklilik Müjdesi
Öte yandan Bakan Işıkhan, ev kadınlarına yönelik emeklilik kolaylığı getirecek düzenlemelerin de sürdüğünü duyurdu.
Yeni düzenlemeye göre:
-
Ev kadınları isteğe bağlı sigorta ile prim ödeyebilecek.
-
5400 gün prim ve 61 yaş şartıyla emeklilik imkânı tanınacak.
-
Prim ödemelerinin üçte biri devlet tarafından karşılanacak.
Bu düzenleme ile özellikle evde çalışan kadınların sosyal güvenceye daha kolay erişmesi hedefleniyor.
Devlet Bahçeli: “CHP Kriz, Kavga ve Kaosun Adıdır”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son grup toplantısında ve yazılı açıklamalarında, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu iç ve dış tehditlere dikkat çekerek, özellikle CHP'nin politikalarını ağır bir dille eleştirdi.
Bahçeli, ülkenin güvenliğini, istikrarını ve sosyal barışını hedef alan kampanyalara karşı milletin uyanık olması gerektiğini vurguladı.
"Türkiye, her cepheden tehdit edilmektedir. CHP, kriz, kavga ve kaosun merkezine dönüşmüştür." sözleriyle sert çıktı.
"Dalga Boyu Yüksek Münakaşalar Türkiye’yi Karıştırmak İstiyor"
Devlet Bahçeli konuşmasının başında, toplumun sinir uçlarını hedef alan kasıtlı kışkırtmaların arttığına dikkat çekerek şöyle dedi:
"Dalga boyu yüksek münakaşalarla, dibi bulunmayan münasebetsizliklerle, Türkiye’de güven ve istikrar ortamı kundaklanmak istenmektedir. Sistemli ve gayri ahlaki taktiklerle karışıklık çıkarılmaya çalışılmaktadır."
Bahçeli, özellikle dış güçler tarafından yönlendirilen içerideki unsurların aktif hale geçtiğini ve ülkenin huzuruna kastettiklerini ifade etti.
"Türkiye’nin Egemenlik Haklarına CHP Kafa Tutuyor"
Bahçeli, tehditlerin artık aleni bir boyuta ulaştığını ve Türkiye’nin egemenlik haklarının hedef alındığını belirterek, CHP’yi açıkça suçladı:
"Bu tehdit alçaktır, ahlaksızdır. Kanun tanımayan, demokratik erdemleri takmayan bir güruh devletin egemenlik haklarına fütursuzca kafa tutmaktadır."
Cumhuriyet Halk Partisi’ni "provokasyon partisi" olarak tanımlayan Bahçeli, CHP’nin milli değerleri çiğnediğini ileri sürdü.
"CHP, Türkiye’nin Kaynayan Kazanıdır"
Bahçeli, CHP'nin mevcut yönetimini hedef alarak şu ifadeleri kullandı:
"CHP, kanayan yaradır, kaynayan kazandır, kaybolan zamandır. Doğru ile yanlış, helal ile haram, haysiyet ile habaset yer değiştirmiştir. CHP’de sapla saman karışmıştır."
Bu açıklamasıyla Bahçeli, CHP yönetiminin değer erozyonuna uğradığını, milli ve manevi değerlerden koptuğunu savundu.
"Türkiye’nin İç ve Dış Cephede Beş Ana Gündemi Var"
Bahçeli, Türkiye’nin şu anda beş büyük meseleyle karşı karşıya olduğunu belirterek bu gündemleri sıraladı:
1. Terörsüz Türkiye Hedefine Karşı Direnç
Bahçeli, CHP’nin ve yanında hizalanan partilerin terörün sona ermesinden rahatsızlık duyduğunu iddia etti:
"CHP ve şürekası terörsüz bir Türkiye’den rahatsızdır. Terör başka, Kürt kardeşlerimiz başkadır. Bu ayrımı yapmayanlar vatan hainidir."
Özgür Özel’in Mersin’de yaptığı konuşmayı da "fitne" olarak nitelendirdi.
2. Gazze ve Filistin’deki Soykırıma Karşı Türkiye’nin Duruşu
Bahçeli, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamlara değinerek, Türkiye'nin Filistin’in yanında olduğunu belirtti:
"Türkiye, mazlum Filistin halkının yanındadır. Gazze'de yapılan soykırıma sessiz kalmayacağız."
Bahçeli, CHP’yi Gazze konusunda yeterli duyarlılığı göstermemekle suçladı.
3. Türkiye’yi Karıştırmak İsteyen Sosyal ve Ekonomik Provokasyonlar
Ekonomik sorunların siyasal provokasyonlara dönüştürülmek istendiğine dikkat çeken Bahçeli, şunları söyledi:
"Ekonomide inişler çıkışlar normaldir. Ancak CHP ve işbirlikçileri, sokakları karıştırmak için fırsat kollamaktadır."
Türkiye’nin bu provokasyonları aşacak güçte olduğunu belirtti.
4. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki Yolsuzluk İddiaları
Bahçeli, İBB yönetimini çok sert ifadelerle eleştirdi:
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni saran rüşvet ve yolsuzluk skandalları Türk milletinin gözünden kaçmamaktadır. CHP’nin maskesi düşmüştür."
Özellikle Ekrem İmamoğlu’nun lüks otellerde gizli toplantılar yapmasını ve kamu kaynaklarının kötüye kullanılmasını sert dille kınadı.
5. İstanbul ve Deprem Gerçeği
Marmara Denizi’nde yaşanan son depreme de değinen Bahçeli, İstanbul’un geleceğine sahip çıkılması gerektiğini vurguladı:
"İstanbul gözbebeğimizdir. Cumhur İttifakı, İstanbul’u depreme dayanıklı hale getirecek. Cumhuriyetimizin gözbebeği olan bu şehir sahipsiz değildir."
Kentsel dönüşüm konusunda CHP’li belediyeleri eleştirdi ve İstanbul halkına güvence verdi.
"Yeni Bir Dünya Kurulurken Türkiye Lider Ülke Olacak"
MHP Lideri Devlet Bahçeli, açıklamasının sonunda Türk milletine moral vererek şunları söyledi:
"Yeni bir dünya kuruluyor. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizde sapma yoktur. CHP gibi kriz, kavga ve kaos üreten yapılar bu kutlu yürüyüşte yer alamayacaktır."
Bahçeli, Türkiye'nin küresel güç olma yolunda ilerlediğini ve Türk milletinin bahtının açılacağını vurguladı.
Ümit Özdağ: "Erdoğan’a Değil, AK Parti Genel Başkanı Kimliğine Yanıt Verdik"

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla yargılandığı İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dikkat çekici bir savunma yaptı.
Özdağ, savunmasında hem tarihi gerçekleri ortaya koydu hem de siyasi eleştirinin hakaret sayılamayacağını vurguladı.
Ümit Özdağ, “Ben Erdoğan’a değil, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın politikalarına eleştiri yönelttim. Atatürk’e ve Cumhuriyet değerlerine yapılan saldırılara karşı cevap verdim.” dedi.
Ümit Özdağ: "Erdoğan’a Değil, AK Parti Genel Başkanı Kimliğine Yanıt Verdik"
Savunmasının başında, 18 Ocak 2025’te Recep Tayyip Erdoğan’ın Mersin’de yaptığı konuşmaya dikkat çeken Özdağ, Erdoğan’ın Cumhuriyetin ilk yıllarını "tek parti faşizmi" olarak tanımlamasına tepki gösterdiğini ifade etti.
Özdağ, Antalya’da düzenlenen Zafer Partisi İl Başkanları toplantısında yaptığı konuşmanın içeriğine vurgu yaparak şöyle dedi:
"Erdoğan’ın açıklamaları Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasına ağır bir saldırıdır. Benim verdiğim cevap, milletimizin tarihine, inancına ve kültürüne sahip çıkmak için yapılmış bir siyasi eleştiridir."
Özdağ, söz konusu konuşmada Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı sıfatına değil, AK Parti Genel Başkanı sıfatına yönelik eleştirilerde bulunduğunu ve bu eleştirilerin ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu vurguladı.
"Hiçbir Haçlı Seferi, Erdoğan’ın İzniyle Yükselen FETÖ Kadar Zarar Vermemiştir"
Ümit Özdağ, savunmasının en çarpıcı bölümlerinden birinde FETÖ yapılanmasına değinerek, şunları söyledi:
"Hiçbir Haçlı Seferi, Türk Devleti'nin bağrına FETÖ gibi casus bir örgütü sokamamıştır. Ancak Erdoğan yönetiminde FETÖ’ye devletin kapıları ardına kadar açılmıştır."
Özdağ, Erdoğan'ın geçmiş yıllarda FETÖ’yü destekleyen açıklamalarını hatırlattı, 17-25 Aralık süreci öncesinde FETÖ’ye "her türlü imkanın sağlandığını" kendi ifadeleriyle ortaya koydu.
Özdağ, 15 Temmuz darbe girişiminin de bu yanlış politikaların sonucu olduğunu belirterek,
"FETÖ, Türk Devleti'ne Erdoğan döneminde, Haçlı Seferlerinin veremediği zararı vermiştir. Bugün geldiğimiz noktada Erdoğan da bu gerçeği itiraf etmiş, 'Rabbim ve milletim beni affetsin' demiştir." ifadelerini kullandı.
"Atatürk, Türk Tarihinin Himalayasıdır"
Tarihi bir perspektifle savunmasını genişleten Ümit Özdağ, 1071 Malazgirt Zaferi’nden 1922 Büyük Taarruz'a kadar Türk Milleti'nin büyük mücadelesini anlattı.
Özdağ, Atatürk’ün Sakarya Meydan Muharebesi'nde sadece Anadolu'yu değil, bütün Türk tarihinin kaderini kurtardığını ifade etti ve şöyle devam etti:
"Atatürk, yalnızca bir lider değil, Türk Milleti’nin bin yıllık mücadelesinin zirvesidir. O, Türk tarihinin Himalayasıdır. Cumhuriyetimiz, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan bir milletin yeniden ayağa kalkışıdır."
Özdağ, Erdoğan’ın Atatürk ve Cumhuriyet dönemine yönelik eleştirilerini "bilgi eksikliği ve tarihi çarpıtma" olarak nitelendirdi.
"Hakaret Yok, Siyasi Eleştiri Var: Devlete Saygı, Millete Hizmettir"
Ümit Özdağ, hiçbir zaman devlet başkanına hakaret etmediğini, devlet terbiyesiyle büyümüş bir Türk milliyetçisi olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Türk Devlet Başkanı'na hakaret etmek bizim geleneğimizde yoktur. Eleştiririz, hatalarını söyleriz ama devletin başındaki kişiye hakaret etmeyiz. Erdoğan’ın politikalarını eleştirmek, bir vatandaşlık görevidir."
Özdağ, siyasi eleştirinin, demokratik hukuk devletlerinde temel bir hak olduğunu hatırlatarak, düşünce ve ifade özgürlüğünün Anayasa tarafından korunduğunu vurguladı.
"Beraatimi Talep Ediyorum"
Son olarak, Ümit Özdağ mahkemeden şu sözlerle beraatini istedi:
"Sözlerimde hiçbir hakaret unsuru yoktur. Siyasi bir eleştiride bulundum. Anayasamızın ve uluslararası hukuk kurallarının koruduğu ifade özgürlüğü çerçevesinde beraatımı talep ediyorum."
Ümit Özdağ, ayrıca, “Adalet mülkün temelidir” ilkesini hatırlatarak, Türk milletinin vicdanına ve bağımsız Türk yargısına güvendiğini ifade etti.
Antalya'da Emekli Polis Memuru Köpeği Vurdu

Antalya’da emekli bir polis memurunun, sokakta havladığını iddia ettiği köpeğe ateş ederek öldürdüğü olay, büyük tepki topladı. Olay, dün öğle saatlerinde 83 sokakta meydana geldi. Emekli polis memuru MK, evinden çıkarken yanından geçen sokak köpeğinin kendisine havladığını öne sürdü.
O Anlar Güvenlik Kameralarına Yansıdı
Çevredeki iş yerlerinin güvenlik kameraları tarafından kaydedilen görüntülerde, MK’nın evinden aldığı tabancayla köpeğe 3 el ateş ettiği görülüyor. Köpek, olay yerinde hayatını kaybetti. Görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, hayvanseverlerden büyük tepki geldi.
Yıllardır Beslenen Hayvan Kaybedildi
Olayın ardından emekli polis memuru MK gözaltına alındı. Yıllardır köpeği besleyen işletmeci Tolga Sungur ise yaşadığı üzüntüyü dile getirdi. Sungur, "40 yaşındayım ve bu köpekle büyüdüm. Onu benim çocuğum gibi görüyordum. Bu olaya çok üzüldüm. Umarım katili cezasını bulur ve ben de biraz rahatlarım." ifadelerini kullandı.
Olayla İlgili Soruşturma Başlatıldı
Antalya İl Emniyet Müdürlüğü, olayla ilgili geniş kapsamlı bir soruşturma başlattı. MK’nın ifadesi alınırken, köpeğin ölümüyle ilgili gerekli incelemeler yapılıyor. Olayın hayvan hakları savunucuları tarafından yakından takip edildiği ve faillerin en kısa sürede adalet önüne çıkarılması talebinde bulunulduğu belirtildi.
Hayvan hakları aktivistleri, bu tür olayların önlenmesi için yasal düzenlemelerin yapılmasını ve hayvanlara yönelik şiddetin cezalandırılmasının önemine vurgu yaptı. Sokak hayvanlarının yaşam hakkının korunması gerektiği ifade edildi.
İstanbul'a Fırtına Uyarısı: Rüzgarlar Perşembeye Kadar Etkili Olacak

İstanbul'da etkili olmaya başlayacak olan kuvvetli rüzgar ve zaman zaman fırtına şiddetinde esmesi beklenen hava durumu nedeniyle vatandaşlar dikkatli olmaları konusunda uyarıldı. AKOM (Afet Koordinasyon Merkezi) tarafından yapılan yazılı açıklamada, rüzgarların 1 Mayıs Perşembe gününe kadar etkili olması bekleniyor.
Rüzgar Hızı ve Etki Alanları
Açıklamada yer alan bilgilere göre; İstanbul genelinde rüzgar hızının zaman zaman saatte 70
- 90 kilometreye ulaşabileceği belirtildi. Özellikle kıyı bölgeleri, yüksek kesimler ve açık alanlarda fırtınanın etkisi daha belirgin hissedilecek. Bu durum, özellikle deniz ulaşımını olumsuz etkileyebilirken, binaların çatıları, ağaçlar ve elektrik direkleri gibi yapıların hasar görmesine neden olabilir.
- Dışarıda bulunan eşyaların (saksı, sandalye vb.) güvene alınması
- Ağaç altlarında ve elektrik direklerinin yakınında bulunmaktan kaçınılması
- Deniz ulaşımının kısıtlanabileceği göz önünde bulundurularak seyahat planlarının buna göre yapılması
- Çatı veya yüksek yapıların bulunduğu bölgelerde gerekli güvenlik önlemlerinin alınması
Vatandaşlara Uyarılar
AKOM yetkilileri, vatandaşlardan aşağıdaki konularda dikkatli olmalarını istedi:
Yetkililerin Hazırlıkları
İstanbul'daki ilgili birimler, olası fırtınaya karşı hazırlıklarını tamamladı. İtfaiye ve acil durum ekipleri teyakkuza geçirilerek, herhangi bir olumsuz durumda hızlı müdahale için hazır bekletiliyor. Ayrıca, rüzgarın etkisini göstereceği alanlarda gerekli önlemler alınarak vatandaşların güvenliği sağlanmaya çalışılıyor.
AKOM yetkilileri, hava durumuyla ilgili güncel bilgilerin düzenli olarak paylaşılacağını ve vatandaşların bu bilgilere dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye Güreş Federasyonu, Altyapı Çalışmalarına Öncelik Veriyor

Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Taha Akgül, altyapıda yaşanan düşüşü canlandırmak amacıyla kapsamlı çalışmalar başlatıldığını açıkladı. Altyapının güçlendirilmesinin federasyonun öncelikli hedeflerinden olduğunu vurgulayan Akgül, sadece sporcu performansı değil, aynı zamanda kurumun kurumsal yapısının da geliştirilmesi için çabaladıklarını belirtti.
Kurumsal Güçlenmeye Odaklanılıyor
Akgül, yaptığı açıklamada federasyonun hem performans hem de kurumsal anlamda ileriye taşınmasının önemine dikkat çekti. Altyapıdaki eksikliklerin giderilmesi ve genç yeteneklerin keşfedilerek desteklenmesiyle güreşin geleceğinin daha parlak olacağını ifade etti. Bu kapsamda, antrenör eğitimlerine ağırlık verileceği, spor kulüpleriyle işbirliğinin artırılacağı ve altyapı tesislerinin iyileştirilmesi için projeler geliştirileceği öğrenildi.
Altyapı Çalışmalarının Detayları
Federasyonun altyapı çalışmalarında şu adımlar öne çıkıyor:
- Antrenörlerin sürekli eğitimi ve gelişimleri için seminerler düzenlenmesi
- Okullarda güreşin tanıtılması ve sevilmesinin sağlanması amacıyla projeler başlatılması
- Genç yeteneklerin erken yaşta tespit edilerek, milli takıma kazandırılmasına yönelik taramalar yapılması
- Güreş kulüplerine maddi destek sağlanarak altyapı imkanlarının güçlendirilmesi
- Mevcut güreş tesislerinin modernizasyonu ve yeni tesislerin inşa edilmesi için çalışmalar yürütülmesi
Akgül, güreşin Türkiye'nin köklü sporlarından biri olduğunu hatırlatarak, bu sporu daha geniş kitlelere ulaştırmak ve uluslararası arenada başarıları artırmak için gereken tüm adımların atılacağını vurguladı. Federasyonun uzun vadeli stratejisi, altyapıdaki düşüşün önüne geçmek ve güreşi yeniden eski ihtişamına kavuşturmak üzerine kurulu olacak.
İlk Yorum yapan siz olun!