
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Çağdaş Gazeteciler Derneği 2024 Yılın Başarılı Gazetecileri Ödül Törenine katıldı. Burada konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, “Kıvanç Başkanın şahsında derneğin tüm üyelerine, derneğin geçmişte kurucularına, bugün hayatta olmayanlarını rahmetle anarak, hayatta olanları minnetle anarak, burada olanların önlerinde saygı ile eğiliyorum. Siyasi partilerin kıymetli temsilcilerine, milletvekillerimize ve burada bu ödül törenine katılarak derneği yalnız bırakmayan herkese saygılarımı sunuyorum” dedi. BirGün yazarı Timur Soykan’a vereceği ödülü, Soykan gözaltına alındığı için kendisine veremeyen Genel Başkan Özgür Özel, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“SANDIKLAR AÇILIRKEN HÜCRESİNİN KAPISI AÇILIYOR”
“Biraz önce BirGün Gazetesi Ankara Temsilcisi Nurcan Hanıma ödülü verirken şunu dedim; ‘Herhalde ikimizin de hayatı boyunca en unutmayacağı ödül töreni bu.’ Çünkü benim ödülü vereceğim kişi bugün sabah evinden gözaltına alındı. Aslında bugün saat 11.00’de savcılığın kalemi ile sözleşmişti bu dosya hakkında. Olması gerektiği gibi savcılığa davet edilip ifade verecekti. Geleceğini söylemişti. Arandığında ulaşılamamış değildi. Evindeydi. Ama olay birileri tarafından kriminal bir hale dönüştürülsün diye, tiyatral bir şekle gelsin diye doktor muayenesine giderken koluna girmiş bir polis görüntüsü hepinize, hepimize, herkese gözdağı versin diye, sabah erkenden evinden alındı. Sonra emniyette ifadesi alındı. Sonra savcıya çıktı. Şimdi de tam ödül saatinde bu sefer de tutuklanma talebiyle hakim karşısına çıkıyor. Ben, son dönemlerde yaşananları zaten anlatacak değilim. Millete en iyi şekilde, halka en iyi şekilde anlatanlar burada. En iyi şekilde aktaranlar burada. Ama memleketin haline bakınca böyle İtalyan mafyasının faaliyetlerini, nasıl iş gördüğünü filan anlatan filmler olur. Onlardan birinin setinde olsak bazı şeyler abartılı olur. Yani mesela Cumhurbaşkanlığı seçimine dair olarak ana muhalefet partisi yaşananlardan ötürü artık erken seçim talebini daha belirgin, iddialı bir şekilde ortaya koymak için adayımızı belirleyeceğiz diyor. Bunun için de üyelerimizle ön seçim yapacağız diyor. İsmi geçen adaylardan bir tanesi, en popülerlerinden bir tanesi, ‘Ön seçime gireceğim’ diyor. Ön seçim adaylık başvurusunu verdiği gün bir başvuru daha yapılıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, İstanbul Üniversitesi’ne, ‘35 yıl önce ilanla davet ettiğin, 31 yıl önce diplomasını verdiğin öğrencilerin diplomasını iptal et. İptal ederken de acele et. Çünkü bu diploma çeşitli kamu kurumlarında, örneğin Yüksek Seçim Kurulunda da kullanılabiliyor’ diyor. Bir yanda Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ön seçim başvurusu, öbür tarafta aynı gün, ne bir kaç gün önce, ne birkaç gün sonra. Adaylık için gerekli diplomanın 35 yıl sonra iptali için YSK göndermeli bir başvuru. Aday ön seçime girecek. Ön seçimden tam dört gün önce o saatte gelip evden alıyorlar. Dört gün içeride tutuyorlar. Sandıklar açılırken emniyetteki hücrenin kapısı açılıyor. Tutuklama talebiyle götürüyorlar. Millet onu Cumhurbaşkanı adayı olarak seçerken onlar da o gün alıp Silivri cezaevine koyuyorlar.”
“MEMLEKETİ UTANMADAN, SIKILMADAN DİSTOPİK ROMANA ÇEVİRDİLER”
“Timur Soykan’a haberinden dolayı bugün ödül verilecekken tam o saatte mahkemeye sevk ediyorlar. Bu kötü İtalyan mafyasını anlatan filmlerden daha iyi bir filmi, böyle memleketi film setine çevirmişlerin elindeyiz diyoruz. Memleketi utanmadan, sıkılmadan distopik romana çevirdiler. Çağlayan Adliyesinde iyi hal indirim kostümü kiralanıyor 2 bin liraya. 3 bin liraya kaçak kiralıyorlardı. Sonradan Adliye Vakfı, ‘Bunu biz yapalım, hiç olmazsa makbuz keselim. Gelir elde edelim’ diye üstüne aldı. Kadını dövmüş, öldürmüş, cinayet işlemiş. İyi halden yararlanmak için son duruşmada bir tane elbise bir kravat gerekmiş, onu da devletin adliyesinde kiraya veriyorlar ki hakim beyin gözünü boyasın diye. Memlekette PTT çalışanları örgütleniyor adına PTT-SEN koyuyorlar sendikanın. PTT, ihtar çekiyor, marka bizimdir kullanamazsınız PTT ismini diye. O yüzden artık böyle neye kızacaksın, neye şaşıracaksın, neye delireceksin insanın gerçekten sabrın sonuna geldik. Ödüllerin her bir tanesi, ben de versem buna verirdim tarzında dağıtılmış bu sene. Mutlaka zorla verilen kararlarda bir adım geride kalanlar, herkesin aklının kaldıkları da var. Ama ben bir ülkede bu kadar çok kötülük, bu kadar çok fenalık yapılırken, bu kadar çok suç varken gerçekten bu ödüllerin sahiplerinden, siyaset sırasında ana muhalefet partisi olarak inanılmaz derecede faydalandığımız, yaptıkları haberden destek gördüğümüz ve siyasetimizi yaparken bize yön verdiklerini birebir yaşadım. Hem Meclis kürsüsünde teker teker depremde yıkılan ve yakınları mağdur olan isimleriyle anılan apartmanların davalarının her hafta dile getirmeye çalışırken hem bölgede milletvekillerimiz yapılan deprem bölgesindeki sıkıntılara aktarırken her sene olduğu gibi sevgili Melike’nin şahane sağlık haberlerinden biriyle yine ürperirken diğer taraftan TRT‘den birilerine işini iyi yapıyorsa buranın ödül verebildiğini görüp onların sürgünde olup ödül alamadıklarını görüp haberin kendi kendini ve vakanın kendi kendini doğruladığına bu kadar şahit oluyorken gerçekten her birisi birbirinden kıymetli. Rejimin iki yüzlülüğünü, rejimin aslında işte bir tanesi de ödülü veren mülakat mağdurunun torpilini, kire bulaşmışlığını, suça bulaşmışlığını, herkese çıkar örgütü için suç oluşturma falan lekesini, kendi elindeki karayı silmeye çalışırken aslında bir iftirayla neleri yapmaya çalıştıklarını ve hepimizin gördüğü bildiği gibi bir darbe girişiminin içinde gençler tarafından, halk tarafından geri püskürtülmüş başarısız bir darbe girişimi sürecinin içinde olduğumuzu iliğimize kemiğimize kadar hissediyoruz.”
“DEVLETİN VERDİĞİ KÂĞIDI SİYASİ AMAÇLA İPTAL EDİYOR”
“Memleketin cumhurbaşkanı seçme özgürlüğüne darbe yapıyorlar, seçilmiş belediye başkanına darbe yapıyorlar. Türkiye’deki hukuk güvencesine darbe yapıyorlar. 31 yıl önce verilmiş diplomayı iptal edince devlet kendi verdiği bir kağıdı siyasi amaçla iptal edince hangi kağıdın garantisi kalıyor Türkiye’de? Sonra yabancı yatırımcı bekliyorlar. Tapunun mu garantisi var mülk edineceksin? Ya da bononun mu garantisi var günü gelince sana ödeyecek? Hisse senedinin mi garantisi var, gelsin alsın millet, öbür gün satacağım derse yok bunun karşılığı derse. Sonra ekonomi niye kötü gidiyor, niye borçlanıyoruz, niye risk primi yükseliyor niye böyle? Hepsi böyle gözümüzün önünden tam bir yılın film şeridi gibi geçti.”
“MERİÇ TAFOLAR’A ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM”
“Çağdaş Gazeteciler Derneği’ne ilişkin benim de son bir yıl içinde, içinde bulunduğum 7-8 yıllık çok başarılı bir film şeridinde önemli bir değişim oldu. Her bir ödülü ben de verirdim, ‘Özgür Özel sen bir ödül verecek olsan, çok şahsına münhasır bir yerden bir ödül verecek olsan hangi gazeteciye verirsin’ derlerse 8-9 yıl önce, Demirören Grubu satın aldıktan sonra çalıştığı grubu, attığı fikirden, açıkladığı görüşten dolayı mobbingle işinden ettikleri biri vardı. Sekiz yıl boyunca bana katlandı. Aklımın yarısından fazlasıydı. Yani Manisa Milletvekili Özgür Özel’den CHP Genel Başkanı olduysa burada en çok emeği olan, bu derneğin de bir üyesiydi ve ilk başta gelmek istemediğinde ‘Ben mesleğimi yapacağım başkanım, bana müsaade edin’ demişti. Olmadı, olmadı. Bulamadı. Mesleğini yapacağı güne kadar bizim yanımıza gelmişti. O aradaki sürede biz Genel Başkan olduk. Genel Başkan ya da Genel Merkezin basından sorumlu kişisi, başdanışmanı olmak yerine ilk fırsatta gazetecilik yapmak üzere aranıza döndü. Ben Meriç Tafolar’a, hepinizin şahsında çok teşekkür ediyorum.”
TÜM DEMOKRATLAR, OTOKRATA KARŞI MÜCADELE EDECEK”
“İlk günden beri tanıdığım Kıvanç Başkan’ın şahsında bütün dernek üyelerine özellikle bu dönemde Duvar’a çok üzülüyoruz, bir şeyler yapmaya çalışılıyor falan ama maalesef bir ilerleme de olmadı. Sadece iki kişi koca Duvar’dan herhalde NTV’ye girmiş. Onun dışında biz CHP’de dışarıya verilen hiçbir işi dışarıya vermedik. Ve bir olan gazeteci kadromuzu, işsiz gazetecilerle dayanışma için çünkü her biri çok kıymetli arkadaşlar, dokuza çıkardık ve satın alınan hizmetleri içeriden meslektaşlarınız yapıyor. Ümit ediyorum bir gün tekrar Türkiye’de, buradaki gibi gazetecilerle işte yandaş basında, onlara katlanmak zorunda kalanlar, yoksa işte dün akşam Türkiye’de yabancı basının temsilcilerinin ihraç edilmesini savunan Rusya tipi işleri savunan sapkın adamları, özünü kaybetmiş gözü dönmüş adamları meslektaşınız olarak ifade etmek istemem ama Türkiye’de öyle CHP iktidarında falan değil, yani çok belli ki bu seçim bundan sonra demokrasi ile otokrasi arasında olacak. Bir tercihte bulunulacak. Orada demokrasi tarafında olan kimseden ayrı kalmaya, bizim iktidarımız olacak falan demeye değil, demokratların iktidarı olacak. O demokratların içinde sosyal demokratı, muhafazakar demokratı, milliyetçi demokratı, Kürt demokratı, liberalleri ama kim varsa otokrata karşı mücadele edecek. Biz onlarla birlikte olacağız ve bu ülkede bu baskıcı tek adam rejimini önce değiştireceğiz.”
“GAZETECİLERİN ÖZGÜRCE MESLEĞİNİ YAPACAĞI GÜNLERİ İNŞA EDECEĞİZ”
“Sonra da bu rejimi bir daha şöyle inşa etmeyeceğiz. ‘Bugün onlarındı, ele geçirelim bizim olsun.’ Bir daha kimsenin basını ele geçiremeyeceği bir Basın Kanunu, bir daha kimsenin yargıyı ele geçiremeyeceği bir yargı reformu, bir daha kimsenin siyasete etik dışı işler karıştıramayacağı bir siyasi etik yasası, bir daha Türkiye’yi kimse Avrupa’dan koparamasın diye Greko Kriterleri, bir daha bu yolun geri dönüşü olmasın diye Avrupa Birliği’ne tam üyelik yürüyüşüyle bu ülkede bütün gazetecilerin yeniden özgürce mesleklerini yapabilecekleri günleri inşa edip, ben ümit ediyorum Cumhuriyet Halk Partisi’nde gazetecilik eğitimi gereği yapanların dışında, bir gazetede mesleğini tam olarak yapmak yerine bizde çalışan bütün arkadaşların da birer gazeteye gidip ertesi gün özgürce bizi bile eleştirebilecekleri günler gelene kadar birlikte mücadeleye devam edeceğiz.”
“GENÇLERİN GELECEĞİNİ TEK ADAMA KARARTMAYACAĞIZ”
“Timur Soykan’ın özgürlüğünü ümit ediyorum. Ümit ediyorum bu sefer şaşırtırlar. Ümit ediyorum bir tanesi, savcının talebine rağmen ‘Gerek yok tutuklamaya’ demeye cesaret eder. O cesaret edeni de hepimiz biliyoruz, ertesi gün icra mahkemesine filan sürüyorlar. Ama şundan çok eminim. Bu sefer evet, geçen seneden daha kötüyüz ve daha kötüye gitmeye devam ediyoruz. Ama bu sefer ahlaki üstünlük bizde, psikolojik üstünlük bizde, çoğunluk enerjisi bizde, gençler bizden, biz gençlerden razıyız, insanlar artık sokakları, meydanları, Erdoğan’dan geri aldılar. Geri vermeye hiç niyetimiz yok. Onun çizdiği sınırlar içinde bir muhalefetle, ‘Efendim yabancı basına konuşma, bizi oraya…’ Hayır. Her gün dört tanesine konuşurum. Eğer bir ülkede darbe varsa, nasıl 15 Temmuz’da çaldı kapımızı, ‘Sizin ilişkileriniz iyi, anlatın dünyaya’ diye. Nasıl bir ülkede darbe, bütün dünyanın konusuysa, nasıl bir ülkede hak ihlalleri, insan hakkı ihlalleri, bir ülkenin meselesi değil bütün dünyanın meselesiyse bunu bütün dünyaya, dünyadaki bütün kurumlara, Avrupa Birliği’ne, Avrupa Konseyi’ne, NATO’ya her yere, Avrupa’da Kanarya Sevenler Derneği varsa kapısını çalabiliyorsam anlatabiliyorsam ona da. Bütün yabancı basına, Japonya’da trende basılan 13 milyon tirajlı gazetelere anlattım. Çin’e anlattım. Bütün dünyadaki yabancı basına bu rezaleti anlatacağız. bu gençlerin geleceğini bu tek adama karartmayacağız.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Enerji Bakanı Bayraktar: “Suriye’ye 3 Ay İçinde Doğal Gaz Gönderilecek”
Kilis üzerinden Halep’e gaz, Halep’te elektrik üretimi başlayacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye'nin Suriye'ye yönelik yeni enerji adımını duyurdu. Bakan Bayraktar, önümüzdeki 3 ay içinde Kilis üzerinden Halep’e günlük 6 milyon metreküp doğal gaz gönderileceğini açıkladı.
Verilecek doğal gazın, Halep’teki mevcut doğal gaz çevrim santralinde elektrik üretimi amacıyla kullanılacağı belirtildi.
Altyapı çalışmaları başladı
Bakan Bayraktar, Suriye tarafında doğal gaz boru hattına ilişkin altyapı çalışmalarının başladığını vurgularken, Türkiye’nin mevcut gaz hattının Kilis’e kadar uzandığını ve sürecin hızla ilerlediğini söyledi.
Elektrik arzı da artacak: 800 MW hedefi
Halep'e şu anda yaklaşık 200 megavatlık elektrik tedariki yapıldığını belirten Bayraktar, bu kapasitenin önümüzdeki dönemde 700–800 megavata çıkarılmasının hedeflendiğini söyledi. Türkiye'nin, sadece enerji ihracatıyla değil, aynı zamanda Suriye'nin kendi enerji kaynaklarını da ekonomiye kazandırması yönünde katkı sunduğunu ifade etti.
“Suriye'de normalleşme Türkiye’nin önceliği”
Bayraktar, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Suriye’de hayatın normale dönmesi, hem Türkiye’nin güvenliği hem de bölgenin istikrarı açısından önemlidir. Enerji altyapısına katkımız sadece ticari değil, stratejik bir iş birliğinin parçasıdır.”
Dışişleri Bakanlığı'ndan Sudan Uyarısı: “Zorunlu Olmadıkça Seyahat Etmeyin”
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Sudan'daki kötüleşen güvenlik koşulları nedeniyle vatandaşları uyardı

Dışişleri Bakanlığı, 8 Mayıs 2025 tarihinde yaptığı yazılı açıklamayla, Sudan’a yönelik seyahatlerin elzem olmadıkça ertelenmesini istedi. Açıklamada, Sudan’da güvenlik durumunun daha da kötüleştiği belirtilerek, 27 Aralık 2023 tarihli Seyahat ve Güvenlik Duyurusu’nun halen geçerli olduğu hatırlatıldı.
Sudan’da bulunan vatandaşlara: “Mümkün olan en hızlı şekilde ayrılın”
Bakanlık açıklamasında, halen Sudan’da bulunan Türk vatandaşlarının tedbirli olmaları, eğer kalmaları zorunlu değilse, ülkeden ayrılmaları gerektiği vurgulandı. Özellikle Port Sudan’dan hâlâ sınırlı sayıda ticari uçuşun gerçekleştiği belirtilerek, hava, kara ya da deniz yoluyla en hızlı ve güvenli tahliyenin yapılması önerildi.
Tahliyeler için iletişim numaraları paylaşıldı
Açıklamada, gelişmelerin Bakanlığın ve Hartum Büyükelçiliği’nin resmi web siteleri ile sosyal medya hesaplarından takip edilmesi gerektiği ifade edilirken, acil durumlarda iletişim kurulabilecek telefon numaraları da duyuruldu:
-
Hartum Büyükelçiliği Acil Durum Hattı: +249 90 094 2738
-
Konsolosluk Çağrı Merkezi: +90 312 292 29 29
Dışişleri Bakanlığı’ndan Vatandaşlara Uyarı:
📌 Elzem olmadıkça Sudan’a seyahat etmeyin.
📌 Sudan’da bulunan vatandaşlar, ticari uçuşlar veya diğer güvenli yollarla ülkeden ayrılmalı.
📌 Gelişmeleri resmi kaynaklardan ve sosyal medyadan takip edin.
📌 Acil durumlarda doğrudan irtibat kurun.
Büyükçekmece Belediyesi'nden 'Yolsuzluk Soruşturması' İddialarına Yalanlama: "Gerçeği Yansıtmamaktadır"
Savcılık yazısı bilgi talebidir, suçlama veya soruşturma değildir

Büyükçekmece Belediyesi hakkında yolsuzlukla ilgili soruşturma başlatıldığı” iddiaları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından belediyeye gönderilen resmi belge ile yeniden gündeme gelirken, Büyükçekmece Belediyesi’nden konuya dair yazılı bir açıklama geldi.
Belediye, iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, ilgili yazının yalnızca bilgi talebi içerdiğini, herhangi bir suçlama ya da yargılama süreci olmadığını vurguladı.
Başsavcılıktan 10 yıllık ruhsat ve iskan listesi talebi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından 07.05.2025 tarihli yazıda, Büyükçekmece Belediyesi’nden 01.01.2015 – 07.05.2025 tarihleri arasında inşaat ruhsatı verilen tüm projelerin listesi, bu projelerde görev yapan firmalar veya kişiler, iskan alıp almadıkları gibi detaylı verilerin hazırlanarak teslim edilmesi istendi.
Belediye: “Gerekli bilgi usulüne uygun iletilecek”
Büyükçekmece Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından belediyemize gönderilen 07.05.2025 tarihli yazı ile, 01.01.2015 – 07.05.2025 tarihleri arasında ruhsat ve iskan verilen tüm inşaat projelerinin listesi talep edilmiştir.
İstenen bilgiler, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na usulüne uygun şekilde hazırlanarak iletilecektir.”
Açıklamada, bu bilgi talebinin, kamuoyunda yansıtıldığı şekilde bir "yolsuzluk soruşturması" olmadığının altı çizilerek, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına bu açıklamanın yapıldığı belirtildi.
Bayrampaşa Belediyesi, İstanbul Deprem Dönüşümü Toplantısına Katıldı

İstanbul'da deprem riskine karşı yürütülen çalışmaların değerlendirildiği önemli bir toplantıya Bayrampaşa Belediyesi de katılım sağladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul Valisi Davut Gül ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Nuri Aslan'ın da katılımıyla gerçekleşen İstanbul Deprem Dönüşümü Değerlendirme Toplantısı, depremle dayanıklı şehirler inşa etme hedefinde önemli adımların atılmasına katkı sağladı.
Toplantının Amacı ve Katılımcılar
İstanbul'da deprem riskine karşı yürütülen çalışmaların kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi ve geleceğe yönelik stratejilerin belirlenmesi amacıyla düzenlenen toplantı, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve uzmanların katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantının temel amacı, deprem sonrası iyileştirme çalışmalarının etkinliğini ölçmek ve gelecekteki depremlere karşı daha hazırlıklı olmak için gerekli önlemleri belirlemektir.
Bayrampaşa Belediyesi'nin Katılımı ve Önemi
Bayrampaşa Belediyesi, İstanbul'un deprem riski yüksek ilçelerinden biri olması nedeniyle, deprem dönüşümü çalışmalarına büyük önem vermektedir. Bu doğrultuda, belediye ekipleri tarafından ilçede bulunan yapı stokunun deprem güvenliği açısından değerlendirilmesi, riskli yapıların tespit edilmesi ve dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesi için çalışmalar yürütülmektedir. Toplantıya katılım, Bayrampaşa Belediyesi'nin depremle dayanıklı bir ilçe oluşturma hedefinde kararlılığını göstermektedir.
Deprem Dönüşümü Çalışmalarının Kapsamı
Deprem dönüşümü çalışmaları, sadece binaların güçlendirilmesi veya yeniden inşası ile sınırlı değildir. Bu çalışmalar, aynı zamanda:
- İlçe genelindeki altyapının (yollar, su şebekesi, kanalizasyon vb.) depreme dayanıklı hale getirilmesi
- Riskli alanların belirlenmesi ve bu alanlarda yapılaşmanın önlenmesi
- Halkın deprem konusunda bilinçlendirilmesi ve hazırlıklı hale getirilmesi
- Acil durum planlarının hazırlanması ve tatbikatların düzenlenmesi
- Riskli yapıların hızlı bir şekilde dönüştürülmesi için teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi
- Deprem sigortası yaptırılmasının yaygınlaştırılması
- Yeni binaların deprem yönetmeliklerine uygun olarak inşa edilmesi
- Halkın deprem konusunda bilinçlendirilmesi ve hazırlıklı hale getirilmesi için eğitim programlarının düzenlenmesi
Geleceğe Yönelik Stratejiler
Toplantıda, geleceğe yönelik stratejiler ve eylem planları hakkında görüşmeler yapıldı. Bu kapsamda, aşağıdaki konular önceliklendirildi:
Bayrampaşa Belediyesi, İstanbul'un depremle dayanıklı bir şehir olması için yapılacak çalışmalara destek vermeye devam edecektir.
Anneler Günü Coşkusu Avcılar'da Yaşandı: Özel Mum Atölyesi

Avcılar Belediyesi, Anneler Günü'nü kutlamak amacıyla Beş Nokta Otizm Derneği işbirliğiyle anlamlı bir etkinlik düzenledi. Belediye, kıymetli anneleri bir araya getirerek özel bir mum atölyesi gerçekleştirdi. Bu etkinlik, annelerin hem keyifli vakit geçirmesini hem de özel bir hatıra oluşturmasını sağladı.
Anlamlı İş Birliği: Beş Nokta Otizm Derneği ile Ortak Çalışma
Avcılar Belediyesi'nin Beş Nokta Otizm Derneği ile gerçekleştirdiği bu ortak çalışma, sosyal sorumluluk anlayışının bir göstergesi olarak değerlendirildi. Etkinlikte, anneler kendi elleriyle tasarladıkları mumları yaparak unutulmaz bir deneyim yaşadılar. Bu sayede anneler, hem yaratıcılıklarını ortaya koyma fırsatı buldular hem de özel bir hediye hazırladılar.
Mum Atölyesi'nde Annelerin Yaratıcılığı Ön Planda
Etkinlikte anneler, profesyonel rehberlik eşliğinde çeşitli mum yapım tekniklerini öğrendiler. Mumların renkleri, kokuları ve süslemeleri, annelerin kişisel zevklerine göre belirlendi. Anneler, bu özel anları ölümsüzleştirmek için mumlarını kendi tasarımlarıyla şekillendirdiler.
Annelerin Yüzündeki Mutluluk: Unutulmaz Hatıralar
Mum atölyesi, anneler için hem eğlenceli hem de duygusal bir deneyim oldu. Anneler, mum yapım sürecinde birbirleriyle sohbet ederek, deneyimlerini paylaşarak ve birlikte keyifli vakit geçirerek unutulmaz anılar biriktirdiler. Ortaya çıkan mumlar, annelerin özel günlerini hatırlatacak anlamlı hatıralar olarak kalacak.
Avcılar Belediyesi'nin Sosyal Sorumluluk Projeleri
Avcılar Belediyesi, sosyal sorumluluk projeleriyle toplumun farklı kesimlerine destek vermeye devam ediyor. Bu tür etkinlikler, belediyenin vatandaşlarla kurduğu güçlü bağın ve toplumsal yaşamı zenginleştirme çabasının bir parçası olarak görülüyor.
- Avcılar Belediyesi, Anneler Günü'ne özel bir etkinlik düzenledi.
- Beş Nokta Otizm Derneği ile iş birliği yapıldı.
- Anneler, özel bir mum atölyesinde kendi tasarımlarını yaptı.
- Etkinlik, anneler için unutulmaz bir deneyim oldu.
Gaziosmanpaşa Belediyesi, Dünya Engelliler Haftası'nda Gençlerle Bir Araya Geldi

Gaziosmanpaşa Belediyesi, 10 16 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Dünya Engelliler Haftası kapsamında özel gereksinimli gençleri Belediye Meclisi'nde ağırladı. Bu anlamlı etkinlik, kapsayıcı ve sosyal yerel yönetim anlayışının bir göstergesi olarak düzenlendi.
- Engelsiz park alanları ve rampaların yaygınlaştırılması
- Toplu taşıma araçlarının erişilebilir hale getirilmesi
- Belediye hizmet binalarının engellilere uygun hale getirilmesi
- Engelli vatandaşlar için özel eğitim ve rehabilitasyon programlarının desteklenmesi
Engelli Gençlerin Sesine Kulak Veriliyor
Belediye Meclisi'nde düzenlenen etkinlikte, özel gereksinimli gençler, belediye yetkilileriyle bir araya gelerek düşüncelerini ve beklentilerini paylaştı. Bu toplantı, Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin engelli vatandaşların yaşam kalitesini artırmaya yönelik çalışmalarına verilen önemin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Belediye, gençlerin sesine kulak vererek, onların ihtiyaçlarını daha iyi anlamayı ve bu doğrultuda projeler geliştirmeyi hedefliyor.
Daha Erişilebilir Bir Gaziosmanpaşa İçin Çalışmalar Devam Ediyor
Gaziosmanpaşa Belediyesi, engelli vatandaşların yaşamını kolaylaştıracak çeşitli çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmalar arasında:
Belediye Başkanı, engelli vatandaşların topluma tam olarak katılımını sağlamak için belediye olarak ellerinden geleni yapacaklarını vurguladı. Bu kapsamda, engelli bireylerin sosyal, kültürel ve ekonomik hayata aktif olarak katılmalarını teşvik edecek projelerin hayata geçirilmesi planlanıyor.
Kapsayıcı Bir Yerel Yönetim Anlayışı
Gaziosmanpaşa Belediyesi, yerel yönetim anlayışını sadece hizmet sunmaktan öte, tüm vatandaşları kucaklayan, onların ihtiyaçlarını önceliklendiren ve yaşam kalitelerini artırmaya yönelik çalışmalarla şekillendiriyor. Bu etkinlik, belediyenin kapsayıcı bir toplum yaratma vizyonunun önemli bir parçası olarak kabul ediliyor. Belediye, tüm vatandaşların eşit fırsatlara sahip olduğu, ayrımcılığın olmadığı bir Gaziosmanpaşa için çalışmaya devam edeceğini belirtiyor.
İstanbul Deprem Dönüşümü Değerlendirme Toplantısı Yapıldı

İstanbul'da, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul Valisi Davut Gül ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nuri Aslan'ın katılımıyla İstanbul Deprem Dönüşümü Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, deprem riskine karşı alınması gereken önlemler ve İstanbul'un daha güvenli hale getirilmesi amacıyla yürütülen çalışmalar değerlendirildi.
Silivri Belediyesi'nin Katılımıyla Deprem Direnci Çalışmaları Ele Alındı
Toplantıya, Silivri Belediyesi'ni Belediye Başkan Yardımcısı Tan Kıroğlu temsil etti. Kıroğlu, Silivri'nin depreme karşı dayanıklılığını artırmaya yönelik devam eden projeleri hakkında bilgi verdi. Bu projeler arasında, mevcut binaların güçlendirilmesi, yeni konut projelerinde deprem yönetmeliklerine uyum, ve riskli bölgelerin tespit edilerek iyileştirilmesi gibi çalışmalar yer aldı.
Silivri Belediyesi, depreme karşı hazırlık çalışmalarına büyük önem veriyor. Bu kapsamda, binaların güvenliğini sağlamak ve vatandaşları korumak için çeşitli adımlar atılıyor. Örneğin, riskli binaların tespiti ve güçlendirilmesi konusunda çalışmalar hızla ilerliyor.
İş Birliğiyle Güçlü Bir Kent Oluşturma Hedefi
Toplantıda, İstanbul'un genelinde olduğu gibi Silivri'nin de depreme karşı daha dirençli hale getirilmesi için iş birliğinin önemi vurgulandı. Bakanlık, Valilik ve Belediyeler arasındaki koordinasyon sayesinde, daha etkili ve sürdürülebilir çözümlerin ortaya çıkabileceği belirtildi.
- Mevcut binaların deprem güvenliği açısından değerlendirilmesi
- Riskli bölgelerin belirlenerek yeniden imar çalışmalarının başlatılması
- Yeni konut projelerinde deprem yönetmeliklerine sıkı sıkıya uyulması
- Vatandaşları bilinçlendirme ve eğitim programlarının düzenlenmesi
Silivri Belediye Başkan Yardımcısı Tan Kıroğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, "Silivri'mizin geleceğini güvence altına alacak adımlar atmaya devam ediyoruz. Depreme karşı güçlü bir kent oluşturmak için iş birliğiyle hareket ediyoruz" şeklinde konuştu.
Esenyurt'ta Kentsel Dönüşüme Hız Verilecek: Yeni İmar Planı Onaylandı

Esenyurt Belediyesi, 2023 yılında verilen mahkeme kararı sonucu iptal edilen Esenyurt TEM Güneyi 1/1000 ölçekli 4. Etap Uygulama İmar Planı'nın yeniden oluşturulması çalışmalarını tamamladı. Bu kapsamda, Esenyurt TEM Güneyi 4. Etap 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı, belediye tarafından onaylandı. Bu gelişme, bölgedeki kentsel dönüşüm projelerinin hızlanması için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Planın Kapsadığı Alanlar ve Nüfus Bilgileri
Onaylanan imar planı, 9 mahalleyi kapsayan geniş bir alanı etkiliyor. Bu mahalleler arasında Yunus Emre, Akşemsettin, Namık Kemal, Turgut Özal, Saadetdere, Balıkyolu, İncirtepe, Zafer ve İnönü yer alıyor. 573 hektarlık bir alanda bulunan bu bölge, yaklaşık 210.300 kişilik bir nüfusa ev sahipliği yapıyor. İmar planı, bu yoğun nüfuslu bölgenin daha düzenli ve modern bir yapıya kavuşmasına katkı sağlayacak.
İmar Planı Süreci ve Kurum Görüşleri
Esenyurt Belediyesi, imar planını hazırlarken 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı kararlarına ve ilgili kurumların görüşlerine dikkatle riayet etti. İmar planı, iki kısım halinde hazırlandı ve detaylı incelemelerin ardından onaylandı. Bu süreç, planın bölgenin ihtiyaçlarını ve geleceğini dikkate alarak oluşturulmasını sağladı.
Kentsel Dönüşüm ve Depreme Dayanıklı Yapılar
Onaylanan imar planının en önemli hedeflerinden biri, bölgedeki kentsel dönüşümü hızlandırmak. Yakın zamanda yaşanan depremler, güvenli ve depreme dayanıklı yapılar oluşturmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Esenyurt Belediyesi, bu doğrultuda depreme dirençli şehirler oluşturma amacıyla çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu imar planı, bölge sakinlerinin güvenliğini ve yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor.
Sonraki Adımlar ve Beklentiler
Esenyurt Belediyesi, onaylanan uygulama imar planını İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gönderecek. Büyükşehir Belediyesi'nin onayı alındıktan sonra plan askıya çıkacak. Bu sürecin ardından, bölgedeki kentsel dönüşüm projeleri için zemin hazırlanacak ve vatandaşların beklentilerinin karşılanması hedeflenecek. Esenyurt Belediyesi, bölge sakinlerine daha iyi bir yaşam alanı sunmak için çalışmalarına devam edeceğini belirtti.
Beylikdüzü Belediyesi’nden Hem Üretime Hem Dayanışmaya Destek: Yaşam Bahçesi’nde Yaz Fideleri Toprakla Buluştu

Beylikdüzü
Belediyesi “Yaşam Bahçesi” projesiyle, hem tarımsal üretime, hem de sosyal
dayanışmaya katkı sunuyor. Beş yılda 450 tonun üzerinde mahsul elde edilen projede,
Gıda Bankası aracılığıyla 40 bini aşkın ihtiyaç sahibi haneye ulaşıldı. Belediyenin
aşevine de meyve sebze sağlayan Yaşam Bahçesi’nde yaz mevsiminin ilk fideleri
toprakla buluştu.
Beylikdüzü
Belediyesi’nin ihtiyaç sahibi ailelerin temiz ve güvenli gıdaya erişmesini
sağlamak amacıyla ilçeye kazandırdığı Yaşam Bahçesi’nde yaz mevsiminin ilk
fideleri dikildi. Yaşam Vadisi 3. Etap’a teğet 20 dönümlük bir alanda yer alan
Bahçe’de mevsim sebze ve meyvelerinden domates, bostan patlıcanı, kemer
patlıcan, salatalık, kabak, kavun, karpuz ve biber çeşitleri dâhil olmak üzere
toplam 10 çeşit ürünün ekimi yapıldı. Bu yıl, ekonomik şartlar ve vatandaşların
talebi doğrultusunda pembe domates ve kıvırcık da yetiştirilen ürünler arasına
eklendi.
“Kimyasal kullanmıyoruz, su
tasarrufuna önem veriyoruz”
Çalışmalar
hakkında bilgi veren Yaşam Bahçesi’nin sorumlusu Ferruh Balcıoğlu, zararlı
tarım ilaçlarını kullanmadan sağlıklı şartlarda üretim yaptıklarının altını
çizdi. Balcıoğlu şunları söyledi: “Mayıs ayının ilk haftasında havaların
ısınmasıyla ekimimizi gerçekleştiriyoruz. Yaklaşık 30-35 gün sonra kabak ve
salatalık hasadımız başlar. Devam eden günlerde ise domates, biber vd.
ürünlerin hasadına başlarız. Normal şartlarda, mevsim çok sert geçmezse, 45-50
ton üretim yapabiliyoruz. Toplanan ürünler her sabah hasat edildikten sonra
buradan gıda bankasına ve aşevine gönderiliyor. Ziraat teknikerlerimiz,
mühendislerimiz, peyzaj mimarlarımız bugün buradalar. Sizin de gördüğünüz gibi,
ürüne özel damla sulama sistemiyle su tasarrufu sağlarken verimi de
artırıyoruz. Bakanlık serbest bırakmış olsa bile pestisit, herbisit benzeri
kimyasalları kesinlikle kullanmıyoruz. Önünde durduğumuz bu parsel, başkanımız
Mehmet Murat Çalık’ın isteğiyle oluşturduğumuz bir parseldir. Hobi bahçemizde
ata tohumlarından elde ettiğimiz fideleri de buraya ekiyoruz. Başkanımız her
yıl fidan dikimine bizzat katılır, elleriyle fidan dikerdi. Bu yıl gelemedi ama
fidanlar yetiştiğinde burada olacak inşallah.”
Özgür Özel :“Güç Gösterisi Bitti, Şimdi Panik Evresindeler”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Beyazıt Meydanı’nda düzenlenen etkinlikte gençlere teşekkür ederek başladığı konuşmasında, Ekrem İmamoğlu’na yönelik soruşturma ve dijital erişim engeli kararlarını sert sözlerle eleştirdi.
“Ekrem Başkan, karanlığa karşı iki yüz bine yakın gençle birlikte o meydanı aydınlattı” diyen Özel, Türkiye'nin demokrasi mücadelesinde kritik bir dönemeçten geçtiğini ifade etti.
“Mussolini yöntemine benzer bir hırsla tutukluluk uygulanıyor”
Özgür Özel, görüşmeler gerçekleştirdiği isimler arasında Ekrem İmamoğlu, Murat Çelik, Tayfun Kahraman ve Can Atalay gibi isimlerin yer aldığını hatırlatarak, İmamoğlu’na yönelik tutukluluğun hukuki değil, siyasi bir hamle olduğunu söyledi:
“Suçlandığı suçların yatarı yok. Buna rağmen, bir ön infaz yöntemi gibi uygulanan bu tutukluluk süreci, hukuk devleti açısından büyük bir utançtır.”
“Twitter hesabını bile kapattılar, tahrik suçu bahanesiyle”
Özgür Özel, İmamoğlu’nun sosyal medya hesabına erişimin engellenmesini “dijital darbe” olarak niteledi. “Şikayetçi olun, sesinizi yükseltin” gibi anayasal hakları savunan bir mesajın, Türk Ceza Kanunu’nun 214. maddesi gerekçesiyle erişim engeline maruz kaldığını belirten Özel:
“Bu, anayasanın askıya alınmasıdır. Protesto hakkı suç değildir. Düşünce ve ifade özgürlüğü, evrensel bir haktır. Bu hesap kapatma kararı, kamu düzeni bozulabilir diye alındı. Bozulmuş değil, bozulabilir diye.”
“İktidar güç evresinden panik evresine geçti”
Özgür Özel, iktidarın son dönemde attığı adımları dört aşamada özetledi:
-
Güç gösterisi: Gözaltılar, tutuklamalar.
-
Toplumsal şok: Halkın sindirilmesi.
-
El yükseltme evresi: Belediye dosyaları, MASAK raporları, şirketlere el koyma teşebbüsleri.
-
Panik evresi: Aileye ve özel hayata yönelen saldırılar.
Özel, “İdrak evresine geçmeleri gerekiyor. Bu yapılanlar Ekrem İmamoğlu’na, muhalefete değil, doğrudan devlete ve ülkeye zarardır” dedi.
“Ekrem İmamoğlu her yerde” kampanyası başlatıldı
Konuşmasında, Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya yasağını delmek amacıyla yeni bir kampanya başlatıldığını duyuran Özel:
“Sayın Mansur Yavaş, ‘Bundan sonra hesabım Ekrem Beye aittir’ diyerek dayanışma örneği gösterdi. İmamoğlu'nun mesajları artık yeni açılan uluslararası hesabı üzerinden paylaşılacak. Herkes bu mesajları #İmamoğluHerYerde etiketiyle yaymalı.”
“Bu ülkede adalete güveni yüzde 20’ye düşürdüler”
Özel, yaşanan sürecin Türkiye’de adalete olan güveni yerle bir ettiğini belirtti:
“Yalanları savcı eliyle yayıyorsanız, sonra da ispatlayamıyorsanız, elli gündür iddianame bile yazamıyorsanız, yarın doğru bir şey söyleseniz kim inanacak? Bu devlete en büyük kötülüğü siz yapıyorsunuz.”
“Ekrem İmamoğlu’na yapılanlar iftira, biz bu dijital darbeye direniriz”
CHP lideri, iktidarın dijital yöntemlerle siyasetçileri susturmaya çalıştığını ifade ederek, mücadele çağrısında bulundu:
“Psikolojik üstünlük bizde. Çoğunluk enerjisi bizde. Beyazıt Meydanı’nda gençlerin enerjisini gördünüz. Korkuları bu yüzden. Ama biz bu dijital darbeye de direniriz, püskürtürüz.”
“Suikast girişimi soruşturulmazsa Erdoğan’ın sırtındaki yüktür”
Konuşmasında İmamoğlu'na yönelik suikast girişimi iddialarına da değinen Özel, koruma ve güvenlik zaafiyetini işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
“Katiller koğuşunda yatan bir adam dışarı çıkıyor, takip edilmiyor. Fiziki takibe alınmıyor. Sadece bizim değil, bu devletin itibarı da zarar görüyor. Bu soruşturma şeffaf yapılmazsa Erdoğan’ın sırtında bir yüktür.”
“Siyasi rekabet savaş değil, insanlığa saygı gerektirir”
Özgür Özel, siyasi atmosferde oluşan nefret diline de dikkat çekerek:
“Ben hiçbir partiyi doğrudan suçlamıyorum ama taziye tweeti bile atamayan, taziyeyi kaldırttıran bir siyasi ortam yaratıldıysa, bu vicdanları örselemiştir. Siyaset savaş değil, insanlık gerektirir” dedi.
İlk Yorum yapan siz olun!