İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, “2024 net asgari ücret için teklifimiz, yılın ilk yarısında 17 bin TL en az, ikinci yarısında en az 20 bin 500 TL şeklindedir. Yaşam maliyeti o kadar yükseldi ki bu miktarlar da büyük haneler için bir anlam ifade etmeyebiliyor. Diğer taraftan düşüyor dense de hala yüksek olan enflasyon nedeniyle birkaç ay sonra zammın da bir anlamının kalmadığını hep birlikte göreceğiz ve konuşacağız. Maalesef ülkemiz vatandaş olmanın kolay ama mutlu olmanın zor olduğu bir ülke haline getirilmiştir. 137 ülke arasında ortalama mutluluk açısından 106. sıradayız. Bu gidişle biz mutsuz asgari ücretliler ülkesi olarak anılmaya başlanacağız. Buna sebep olan da elbette mevcut siyasi iktidar olacaktır” dedi.

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, “2024 net asgari ücret için teklifimiz, yılın ilk yarısında 17 bin TL en az, ikinci yarısında en az 20 bin 500 TL şeklindedir. Yaşam maliyeti o kadar yükseldi ki bu miktarlar da büyük haneler için bir anlam ifade etmeyebiliyor. Diğer taraftan düşüyor dense de hala yüksek olan enflasyon nedeniyle birkaç ay sonra zammın da bir anlamının kalmadığını hep birlikte göreceğiz ve konuşacağız. Maalesef ülkemiz vatandaş olmanın kolay ama mutlu olmanın zor olduğu bir ülke haline getirilmiştir. 137 ülke arasında ortalama mutluluk açısından 106. sıradayız. Bu gidişle biz mutsuz asgari ücretliler ülkesi olarak anılmaya başlanacağız. Buna sebep olan da elbette mevcut siyasi iktidar olacaktır” dedi.
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Zorlu, özetle şunları söyledi:
“Bugün Necip Hablemitoğlu suikastının yıl dönümü. Bu tür suikastların karşısında olan bir parti, İYİ Parti. Vatanı için mücadele eden, mesleğini halkımıza yakışır bir onurla icra eden böylesi şahsiyetlerin uğradığı saldırılar karşısında Türk milleti olarak bir ve bütünlük içinde olmalıyız. Bir kez daha merhumu, rahmetle anmak istiyorum.
“ERKAN’IN AÇIKLAMALARI, BAŞKASI ADINA UTANMAMIZIN DOZUNU ARTIRMIŞ OLDU”
Ülkemizin en büyük sorunu ekonomi. Siyasi iktidarın hatalı politikaları ile derinleşen hayat pahalılığı, buna asla yetmeyen gelir grupları artık bir gerçeğimiz. Böyle bir ortamda 2024 asgari ücretinin açıklanmasını bekliyor, milyonlarca çalışanımız. Bugün, Asgari Ücret Komisyonu ikinci toplantısını gerçekleştirecek. Muhtemelen bir mutabakata da varılmayacak. Bizler, asgari ücretin ve genel olarak ücretlerin yetersizliğini gündemde tutmaya ve hükümetin ‘rasyonele dönüş’ planının iki kahramanı olan Sayın Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Sayın Erkan’ın talihsiz açıklamalarına değinmek istiyoruz. Özellikle Merkez Bankası Başkanı Sayın Erkan’ın açıklamaları uluslararası basına da yansıyarak, başkası adına utanmamızın dozunu artırmış oldu. Aslında her iki açıklama da konut ya da barınma krizi ile ilgili. Sayın Şimşek, sosyal medyadaki bir paylaşımında konut arzında artışı sağlayan düzenlemelere bağlı olarak özellikle büyük şehirlerde kiraların gerilediğinden söz etti. En son Ekim verisi açıklanan kira endeksi, aylık artışın devam ettiğini, ancak sadece artış hızında bir yavaşlama olduğunu söylüyordu. Kasım ayı kiralık ilan ortalamalarının açıklandığı çalışma ise kiralarda reel gerilemenin yaşandığını, ancak düzeylerin hala yüksek olduğuna işaret ediyordu. Bu düzeyleri seslendirmek, sorunun boyutunu anlamak; ‘kiralardaki düşüş başladı’ demenin anlamsızlığını teyit etmek açısından çok önemli…
“AYDA YAKLAŞIK 200 BİN TL ÜCRET GELİRİ OLAN BİRİNİN, ‘İSTANBUL’DA EV BULAMADIM, ANNEMDE KALIYORUM’ DEMESİ MANTIKLI MI?”
Kiralık konutların ortalama ilan metrekare fiyatı Türkiye’deki ortalama ücretten de asgari ücretten de emekli aylığından da çok daha yüksek durumda. Merkez Bankası Başkanı Sayın Gaye Erkan… Ülkenin para politikasından sorumlu kurumun başkanı, ‘İstanbul’da ev bulamadık, müthiş pahalı, annemlere yerleştik, onların yanında kalıyoruz’ diyor. Üstelik bunu, bir arkadaş ortamında falan değil; kamuya açık olacağını bile bile bir röportajda söylüyor. Türkiye’nin yabancı yatırıma duyduğu ihtiyacı en çok bilmesi gereken, bildiğini de düşündüğümüz kişi söylüyor. Önceki pozisyonda milyonlarca dolar kazanmış ve şimdi de ayda yaklaşık 200 bin TL ücret geliri olan birinin, ‘İstanbul’da ev bulamadım, annemde kalıyorum’ demesi mantıklı mı? Bunu geçtik… Bir kişinin 10 evi olacağına 10 kişinin bir evi olmalı gibi bir cümleyi de kurdu. Özellikle bir Merkez Bankası Başkanı, yaptığı işin yüzde 90’ının iletişim olduğu gerçeğini unutmamalıdır. Hele hele ülkemiz, 10 kişinin birleşip bir ev alamayacağı durumdayken, yanlış kelime seçiminiz doğal olarak tepkilere de eleştirilere de yol açacaktır. Buna hazırlı olacaksınız. Ülkemizdeki ortalama hane halkı büyüklüğü, 3,17 kişi olduğuna göre; ‘üç hane birleşip bir ev almalı’, mı demek istiyor? Belki de hayat pahalılığından dert yanan Gaye Hanım, ‘üç hane birleşseniz de ev alamazsınız’ demeye mi getiriyor? Sayın Başkan Erkan, kendi kurumunun yayınladığı verilerden haberdardır. Ülkemizdeki satılık konut ortalama metrekare fiyatının, Eylül 2023 itibarıyla; 29 bin 110 TL’ye çıktığını biliyor olmalıdır. İstanbul’daki konutun ortalama metrekare fiyatının ise 43 bin 669 TL olduğunu da… İstanbul’da 120 metrekare büyüklüğünde bir ev alalım deseniz, vatandaşımız için; en az 5.2 milyon TL’yi gözden çıkarmanız lazım. Yani 460 asgari ücret…
Hep asgari ücret ya da emekli aylığı üzerinden örnek vermemizi eleştirenler olduğunu da görüyoruz. Oysa TEPAV’ın son araştırması, emek geliri olarak hanesine sadece tek asgari ücret giren yaklaşık 3 milyon ev olduğunu gösteriyor. Özel sektörde çalışanların yüzde 46’sı asgari ücret statüsünde, ama iki asgari ücretin altında ücret kazanıyor çok daha fazlası…
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz da memur ve emekliler için yaklaşık yüzde 50 zam yapmayı düşündüklerini ifade etti. Ancak TÜİK’in makyajlı verilerine göre enflasyon yüzde 61, ENAG verilerine göre yüzde 126 iken; verilecek yüzde 50 zammın vatandaşlarımızın geçimini sağlaması, barınma, beslenme giyinme, ulaşım ve eğitim giderlerinin karşılanması için yeterli olmadığı ortadadır. Gelinen aşamada bir yandan emeklilerin çilesini ve asgari ücretin norm ücret haline gelmesini eleştirirken, bir yandan da milyonlarca lira ile ‘geçinmeye’ çalışan Merkez Bankası Başkanı’nın talihsiz açıklamalarını hep birlikte üzülerek takip ediyoruz.
“BÜROKRASİNİN EN YENİ SİMASI SAYIN ERKAN YOKSA SİYASET DÜNYASINA MI HAZIRLANMAK İSTİYOR?”
Merkez Bankası Başkanı’nın açıklamaları sadece bizim için değil; yabancı yatırımcı için oldukça önemli. Mesela bu açıklamalar sonrası, Türkiye’ye doğrudan yatırım yapma imkanı olan bir yabancı yatırımcının kararından vazgeçmiş olmasına neden olmuş, olabilir misiniz Sayın Erkan? Bunu en iyi siz biliyorsunuz. Ne pahasına? Bürokrasinin en yeni siması Sayın Erkan yoksa siyaset dünyasına mı hazırlanmak istiyor. Böyle bir niyeti varsa, keşke başkanlıktan affını istese. Keşke bu rekabetin içine girse… Yok böyle bir amacı yok ise icra ettiği görevin Merkez Bankası Başkanlığı olduğunu kendisine hatırlatmakta yarar görüyoruz.
“HER MİKROFON UZATANA KONUŞMAMASINI ÖNERİYORUZ”
Merkez Bankası Başkanı’ndan ne bekliyoruz? Çünkü Türkiye’deki hayat pahalılığının giderilmesi konusunun en önemli sorumlu kişisidir. Bilimle, verilerle çelişmeyen para politikası kararlarını özgürce almasını; Merkez Bankası’nın nitelikli insan kaynağı için yıpranan çekiciliğini yeniden inşa etmesini; yok denecek kadar azalmış itibar ve güven sorununu çözecek etkili bir iletişim politikası uygulamasını… Ülkenin yatırım iklimine yönelik negatif algılanabilecek açıklamalar yapmamasını ve hatta her mikrofon uzatana konuşmamasını öneriyoruz.
“ÜLKEMİZ VATANDAŞ OLMANIN KOLAY AMA MUTLU OLMANIN ZOR OLDUĞU BİR ÜLKE HALİNE GETİRİLMİŞTİR”
11 bin 402 TL olan asgari ücretin, 7 bin 500 TL olan düşük emekli aylığının yeterliliği hepimizce tartışılıyor. Bir haneye iki asgari ücret girse, hanenin geliri bu ay 22 bin 804 TL idi. Kasım 2023 itibarıyla İstanbul’daki kiralık konutların ortalama ilan metrekare fiyatı, 166,7 TL. 120 metrekare ortalama bir ev için talep edilen kira ne kadar, 20 bin 4 TL. Ne kaldı iki asgari ücretten geriye?.. Ücretler öyle bir düzeye geldi ki işçiyi, emekçiyi açlıkla imtihan eder hale geldiler. Yaptıklarının adı olsa da vatandaşımızla alay etmek anlamına geliyor. İYİ Parti olarak asgari ücrete ilişkin önerimizi dile getirmiş, Çalışma Bakanı’nın asgari ücrete yılda iki defa zam yapılamaz açıklamasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ifade etmiştik. 2024 net asgari ücret için teklifimiz, yılın ilk yarısında 17 bin TL en az, ikinci yarısında en az 20 bin 500 TL şeklindedir. Yaşam maliyeti o kadar yükseldi ki bu miktarlar da büyük haneler için bir anlam ifade etmeyebiliyor. Diğer taraftan düşüyor dense de hala yüksek olan enflasyon nedeniyle birkaç ay sonra zammın da bir anlamının kalmadığını hep birlikte göreceğiz ve konuşacağız. Maalesef ülkemiz vatandaş olmanın kolay ama mutlu olmanın zor olduğu bir ülke haline getirilmiştir. 137 ülke arasında ortalama mutluluk açısından 106. sıradayız. Bu gidişle biz mutsuz asgari ücretliler ülkesi olarak anılmaya başlanacağız. Buna sebep olan da elbette mevcut siyasi iktidar olacaktır.
Dün bütçe görüşmelerinde, Millî Eğitim Bakanlığı’na yönelik değerlendirmeler yapıldı. Sayın Bakan kürsüye geldi. Öğretmenlerimiz ve aileleri ekranları başındaydı. Uzun süredir seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Ne atama bekleyen öğretmenlerimiz somut bir açıklama bulabildi, ne de mülakat konusu açıklığa kavuşturulabildi. Netice, 1 milyona yakın vatandaşımız için ortada yine belirsizlik ve yine güvensizlik. Ancak Sayın Bakan, ‘meri kanunlar’ derken neyi kastediyor?.. Sadece 2016’da yayınlanan bir KHK ile öğretmen alımlarına bir sözlü sınav getirilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı seçimden önce ‘mülakatı kaldıracağız’ demişti. Bilmiyor muydu, kanunlarda mülakat zorunluluğunun olmadığını? Siz şimdi koskoca Milli Eğitim sisteminde yarattığınız o büyük problemin, siyasi saiklerle kontenjan artırımı ile öğretmenlerimizi zor sürecin içine soktunuz. Kendi yaptığınız yanlışlığı eleştiriyor ve bütün yükü de öğretmenlerimizin sırtına bırakıyorsunuz. Her meslek için farklı değerlendirme yapmak gerekiyor.
Buradan bir teklifimiz var. Madem Sayın Bakan’ın dediği gibi ‘meri hukukta mülakat zorunluluğu var.’ Ve o var olduğu için öğretmenlerimiz mülakata tabi tutuluyor. O halde, öğretmenlerimizi mülakat zorunluluğunun dışında tutacak düzenleme teklifimizi İYİ Parti olarak hazırlayıp TBMM’ye getireceğiz. Samimiyseniz, meri hukuktaki bu zorunluluğu kaldıralım, siz de böyle zoraki açıklamalar yapmaktan kurtulun, öğretmenlerimiz de ucu açık bu belirsizlikten…
İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği mezalim devam ederken; Irak ve Suriye’deki iki önemli gelişmeye dikkatinizi çekmek istiyorum. Özellikle dikkatlerden kaçan Suriye’de sessiz sedasız yeni bir tehlikenin işaretleri gelmeye başladı. Terör örgütü PYD, Suriye’nin kuzeydoğusunda ‘anayasa taslağı’ olarak lanse ettiği bir belge ile ayrılıkçılık yolunda bir adım daha attı. Aslında İsrail ile Hamas arasında çıkan çatışma, PYD’ye bu anlamda yeni bir olanak tanıdı da denilebilir. Suriye’nin kuzeyinde yaşanan ayrılıkçılığın, terör koridoru ile tahkim edilmek istenmesi, ardından defacto bir terör devletine kapı aralanması hedefi; 12 Aralık’ta açıklanan yeni bir metin ile bambaşka bir evreye taşınmıştır. Buna karşı uyanık olmak durumundayız. ABD ile IŞİD’e karşı bir operasyonel ortaklığa dönüşen PYD/PKK desteği son birkaç yılda giderek siyasal bir proje hüviyeti kazanmıştır. Önce Suriye’de özerk bir yapı isteyen PYD, sonrasında federalizm çıkışını gerçekleştirmiş. Bugün ise Anayasa adı öne sürülen bir belge ile; demokratik konfederalizm kavramı devreye sokulmuştur. Türkiye’de yeterince yer bulmayan bu gelişme karşısında yetkili kurumlarımızı uyarıyoruz. PKK terör örgütünün ve terörist başı Öcalan’ın kullandığı biçimi ile demokratik konfederalizm kavramı, yeni yapının anahtar kelimesi olarak burada tekrarlanmıştır. Söz konusu metnin 5. Maddesinde, ‘Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Cumhuriyeti, Suriye Demokratik Cumhuriyeti’nin bir parçasıdır’ ifadesi ile burada yer almaktadır. Oysa Suriye Demokratik Cumhuriyeti diye bir devlet şu anda bulunmamaktadır. Burada hangi yakın gelecek nasıl öngörülmektedir, uzmanlarımızın bunu irdelemesini salık veriyoruz. Bugünlerde Gazi Meclis’imizde, Türk milletinin iradesinin tecelligahında terörist başı Abdullah Öcalan’a övgüler düzen konuşmalar yapılması karşısında her zamankinden daha fazla dikkatli olunmalıdır. Gerçek şudur ki; PYD eşittir PKK’dır bizim için…”
“BUNUN ADI, OPERASYON SİYASETİDİR”
Zorlu, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İYİ Parti’den istifa eden siyasilerin anımsatılması üzerine Zorlu, şunları söyledi:
“Partimize yönelik manipülatif, bütünleşik, yer yer planlı bir saldırının olduğunu ifade etmek istiyorum. Diyarbakır… Orada bizim 11 bin 179 kayıtlı üyemiz vardı. Bir haftada 525 üye istifası gerçekleşti, sadece. Bu üye sayımıza karşın, biz son seçimde 20 bin üye aldık. Son 10 günlük süreç içinde birtakım istifalar yaşandı. Ama bize yine üye katılımları da oldu.
Biz eleştiriye çok açığız. Partimizin içinde de eleştiri yaygın ve hakimdir. Genel Başkanımız bütün toplantılarda buna açıktır. İçeriden ya da dışarıdan, bizim içimizden ayrılan arkadaşların da bize yönelik kayda değer eleştirileri elbette önemlidir. Bu açıdan bakmıyoruz, meseleye. İstanbul örneği… Bu ismi geçen arkadaşlardan bir tanesi bugün İstanbul dışında yakın bir ilin bir belediye meclis üyemizi arıyor. Diyor ki, ‘Biz bu akşam bir TV kanalında, bazı arkadaşlarla topluca istifa ettiğimizi meclis üyeleri olarak ifade edeceğiz. Siz de istifa edin…’ CHP bir başka kişinin ismini vererek, ‘Size onunla bir görüşme ayarlayalım’ diyor. Bunun adı, operasyon siyasetidir. Elbette biz partimizden kimsenin gitmesini istemeyiz. Ancak, haklı eleştirilerle böyle bir inisiyatif alarak partimizden ayrılan arkadaşlarımıza saygımız var. Bu bahsettiğim başka bir şeydir. Bir parti, kendi iradesi ile yetkili organları ile hür ve müstakil bir şekilde, ben rekabet etmek istiyorum, diyorsa; Türkiye’de üçüncü bir yolun öncüsü olacağım diyerek, bu kutlu duruşu ortaya koyuyorsa, karşımızda bulacağımız bir davranış mıdır bu? Hangi parti disiplinine yakışan bir davranıştır?”
Zorlu, İYİ Parti’nin İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye başkan adayları ile ilgili sorusuna şu yanıtı verdi:
“Aday belirleme çalışmalarımız devam ediyor. Şu ana kadar dört büyükşehir, yedi il, 85 ilçe ve 10 beldede adaylarımızı açıkladık. Yarın Uşak’ta, cuma günü Nevşehir’de olacağız. Adaylarımızı açıklamaya devam edeceğiz. İstanbul ve diğer büyükşehir belediyelerimiz özel bir çalışmayı gerektiriyor. Bunları da önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağız.”
Ahmet Zeki Üçok’un, İYİ Parti Başkanlık Divanı’ndaki görevinden alınması ile ilgili soru üzerine Kürşad Zorlu, “Sayın Üçok, bu aşamada Başkanlık Divanı bir üyesi değil Genel İdare Kurulu üyesi olarak görevine devam edecek. Bunu farklı noktalara çekmek doğru değil, her siyasi partinin içinde bu tür değişiklikler oluyor. Olacaktır. İYİ Parti, güneşi ile milletimizi aydınlatmaya devam edecek” dedi.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Orman Koruma Bilinci: 7'den 70'e Toplu Hareket

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, orman yangınlarının önlenmesi ve doğanın korunması amacıyla yürütülen çalışmalara dikkat çekti. Bakan Yumaklı, tüm vatandaşların "Orman Benim" şiarıyla el ele vererek doğayı koruma bilincini artırmaya yönelik bir hareketin başlatıldığını vurguladı. Bu kapsamda, çocuklardan gençlere, yaşlılardan tüm topluma kadar herkesin doğayı koruma sorumluluğunu üstlendiği belirtildi.
Yangınlarla Mücadelede Halkın Rolü
Türkiye'nin farklı bölgelerinde yaşanan orman yangınları, doğal yaşamı ve ekosistemi olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, ormanların korunması ve yangınların önlenmesi için sürdürülebilir çözümlerin hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Bakan Yumaklı, bu kapsamda halkın bilinçlendirilmesi ve katılımının teşvik edilmesinin kritik rol oynadığını ifade etti.
Yangın riskini azaltmak için alınabilecek önlemler:
- Ateş yakarken dikkatli olun ve kullanımdan sonra iyice söndürün.
- Ormanlık alanlarda kuru ot ve döküntüleri temizleyin.
- Yangın durumunda derhal 112'yi arayın.
- Ormanlık alanlara yakın yerlerde ateş yakmaktan kaçının.
Yeşil Vatan'a Sahip Çıkmak Hepimizin Görevi
Bakan Yumaklı, "Yeşil Vatan" kavramının önemine değinerek, gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmak için hep birlikte çalışmanın gerekliliğini vurguladı. Doğanın nefesini korumak için verilen mücadelenin sadece bir proje değil, bir yaşam biçimi olduğunu belirtti.
Türkiye'deki ormanların önemi:
* Ekonomik Değer: Ormanlar, odun, bal, mantar gibi ürünler sayesinde ekonomik gelir kaynağıdır.
* Çevresel Faydalar: Ormanlar, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynar, su kaynaklarını korur ve hava kalitesini iyileştirir.
* Biyoçeşitlilik: Türkiye'deki ormanlar, zengin bir bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapar.
İzmir'de Orman Koruma Çalışmaları
Bakan Yumaklı, İzmir başta olmak üzere tüm bölgelerde orman koruma çalışmalarının aralıksız devam ettiğini bildirdi. Bu çalışmalar kapsamında, yangın riskinin azaltılması, erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi ve orman yangınlarıyla mücadelede kullanılacak ekipmanların güçlendirilmesi gibi faaliyetler yürütülmektedir. İzmir'deki ormanların korunması özel bir önem taşıdığı için, bölgede ek önlemlerin alındığı belirtildi.
Gelecek hedefler:
* Orman yangınlarını önlemek için daha etkin stratejiler geliştirmek.
* Orman ekosistemlerini restore etmek ve biyoçeşitliliği artırmak.
* Halkın çevre bilincini yükseltmek ve katılımını teşvik etmek.
Üsküdar'da Muhtarlarla İstişare Toplantısı: Mahalle İhtiyaçları Masaya Yatırıldı

Üsküdar Belediye Başkanı, ilçenin kıymetli muhtarlarıyla bir araya gelerek mahallelerin öncelikli ihtiyaçlarını belirlemek üzere bir istişare toplantısı düzenledi. Toplantıda, Üsküdar'ın farklı mahallelerinden gelen muhtarlar, bölgelerinin karşılaştığı sorunları ve çözüm önerilerini detaylı bir şekilde paylaştı.
Mahallelerin Sesi Muhtarların Talepleri Değerlendirildi
Üsküdar Belediyesi'nin düzenlediği toplantıda, ulaşım, altyapı, çevre düzenlemesi ve sosyal hizmetler gibi çeşitli konularda muhtarların talepleri dinlendi. Özellikle, artan nüfusun yarattığı sorunlar, park ve yeşil alan eksikliği, güvenlik endişeleri ve engelli vatandaşlara yönelik erişilebilirlik konuları ön plana çıktı. Örneğin, bazı mahallelerde yaşanan su baskınları ve kanalizasyon sorunları, acil çözümlerin gerektiğini gösteriyor. Ayrıca, yaşlı ve çocukların güvenli bir şekilde geçebileceği yaya geçitlerinin sayısının artırılması da muhtarların ortak talepleri arasında yer aldı.
Güçlü Muhtarlık- Belediye İş Birliği Vurgusu
Belediye Başkanı, toplantıda yaptığı konuşmada, muhtarların mahallelerin sesi olduğunu ve belediye ile muhtarlar arasındaki güçlü iletişimin ve iş birliğinin, ilçenin daha yaşanabilir bir hale gelmesinde kritik rol oynadığını belirtti. Bu nedenle, belediyenin muhtarların görüşlerini dikkate alarak projeler geliştireceğini ve mahallelerin ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretmeye devam edeceğini ifade etti. Belediye Başkanı, “Muhtarlarımızla düzenli olarak bir araya gelerek mahallelerimizin sorunlarını çözmek ve yaşam kalitesini artırmak için çalışmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Daha Yaşanabilir Bir Üsküdar İçin Ortak Çalışma
Toplantıda, Üsküdar'ın farklı noktalarında gerçekleştirilecek iyileştirme çalışmalarının planları üzerinde duruldu. Bu çalışmalar kapsamında, mevcut parkların yenilenmesi, yeni park alanlarının oluşturulması, sokakların aydınlatılması ve engelli vatandaşlara yönelik erişilebilirliği artıracak düzenlemelerin yapılması planlanıyor. Belediye, bu projelerin hayata geçirilmesi için gerekli kaynakları sağlamaya ve çalışmaların şeffaf bir şekilde yürütülmesini sağlamaya söz verdi.
Muhtarların Talepleri Nelerdi?
Toplantıda muhtarların öne çıkan talepleri şunlardı:
- Mahallelerdeki ulaşım sorunlarının çözümü için yeni otobüs hatları ve durakların eklenmesi
- Park ve yeşil alanların sayısının artırılması ve mevcut alanların iyileştirilmesi
- Güvenlik kamerası sayısının artırılması ve mevcut sistemlerin güncellenmesi
- Engelli vatandaşların erişimini kolaylaştıracak rampaların ve yaya yollarının yapılması
- Okulların ve sağlık ocaklarının çevre düzenlemesinin yapılması
Beylikdüzü Belediyesi Kreş ve Anne Çocuk Merkezlerinde Anneler Günü Kutlamaları

Beylikdüzü Belediyesi, kreş ve anne çocuk merkezlerinde düzenlenen özel etkinliklerle Anneler Günü'nü kutladı. Miniklerin hazırladığı sürprizler ve coşkulu anlar, ailelerin yüzünde tebessüm yarattı. Etkinliklere katılan Belediye Başkan Vekili Av. Önder Serkan Çebi ve meclis üyeleri, miniklerin heyecanına ortak oldu.
Minik Ellerden Anneler Günü Sürprizi
Beylikdüzü Belediyesi'nin kreşlerinde ve anne çocuk merkezlerinde eğitim gören minikler, Anneler Günü dolayısıyla özel hazırlıklar yaptı. Miniklerin el becerisiyle hazırlanan hediyeler, annelere unutulmaz bir sürpriz oldu. Resimler, el işleri ve çeşitli yaratıcı çalışmalarla annelerin kalpleri ısıtıldı. Bu özel gün, miniklerin annelerine olan sevgisini göstermeleri için harika bir fırsat oldu.
Belediye Başkan Vekili ve Meclis Üyelerinden Destek
Beylikdüzü Belediyesi, Anneler Günü kutlamalarına özel önem verdi. Belediye Başkan Vekili Av. Önder Serkan Çebi ve meclis üyeleri, kreş ve anne çocuk merkezlerini ziyaret ederek miniklerin hazırladığı etkinliklere katıldı. Bu ziyaret, belediyenin ailelere verdiği önemi ve çocukların gelişimine katkıda bulunma çabasını gösterdi.
Belediye tarafından düzenlenen etkinliklerde şunlar gerçekleştirildi:
- Miniklerin anneleri için hazırladığı hediyelerin takdimi
- Çocukların performans sergileri
- Ailelere özel öğünler
- Oyun ve eğlence aktiviteleri
Ailelerin Mutlu Anları
Kreş ve anne çocuk merkezlerindeki kutlamalar, ailelerin mutlu anlarına eşlik etti. Annelere hazırlanan özel programlar ve miniklerin sevgisiyle dolu hediyeler, unutulmaz bir gün yaşanmasını sağladı. Aileler, belediyenin bu anlamlı etkinliğine katılarak çocuklarıyla birlikte özel bir gün geçirdi.
Beylikdüzü Belediyesi, çocukların ve ailelerin hayatına değer katmaya devam ediyor. Kreş ve anne çocuk merkezleri aracılığıyla sunulan kaliteli eğitim ve destek hizmetleri, bölgedeki ailelerin yüzünü güldürüyor.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, AP Türkiye Raporunu Eleştirdi: "Ön Yargıların Yansımasıdır"

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulunda kabul edilen 2023 2024 Türkiye Raporu'na dair sert bir açıklama yaptı. Kurtulmuş, raporun, Türkiye'ye yönelik kökleşmiş önyargıları ve siyasi yaklaşımları yansıttığını belirtti. Bu açıklama, raporun içeriği ve Türkiye-AB ilişkileri bağlamında dikkat çekiyor.
- AB İlişkilerindeki Gerilimler ve Gelecek Perspektifi
- AB ilişkileri üzerindeki etkilerini değerlendiriyor. Bazı uzmanlar, raporun Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği sürecini olumsuz etkileyebileceğini belirtirken, bazıları ise raporun diyalog ve işbirliği için bir fırsat sunabileceğini savunuyor. Önemli olan, her iki tarafın da eleştirileri dikkate alarak yapıcı bir diyalog sürecine girmesidir.
Raporun İçeriği ve Eleştirilerin Odak Noktası
Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'yi değerlendiren raporu, çeşitli konularda Türkiye'ye yönelik eleştiriler içeriyor. Özellikle insan hakları, ifade özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü gibi konularda endişeler dile getiriliyor. Rapor, Türkiye'nin demokrasi standartlarını ve Avrupa Birliği ile uyum sürecini değerlendiren önemli bir belge niteliği taşıyor. Ancak, TBMM Başkanı Kurtulmuş, bu raporun objektif bir değerlendirme sunmadığını ve Türkiye'ye yönelik olumsuz bir algı yaratmayı amaçladığını savundu.
Kurtulmuş'un Açıklaması: "Yerleşik Ön Yargıların Yansıması"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, AP Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, raporun Türkiye'ye yönelik yerleşik ön yargıları ve siyasi şartlanmışlıkların bir yansıması olduğunu ifade etti. Bu yaklaşımın, Türkiye'nin gerçek durumuyla örtüşmediğini ve Türkiye'nin başarılarını görmezden geldiğini savundu. Kurtulmuş, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini geliştirmek için kararlı olduğunu, ancak bu sürecin karşılıklı saygı ve objektif değerlendirmeler üzerine kurulu olması gerektiğini vurguladı.
Türkiye
Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler, son yıllarda çeşitli konularda gerilimler yaşamış durumda. Göçmen krizi, terörle mücadele, ekonomik ve siyasi farklılıklar bu gerilimlere zemin hazırlayan faktörler arasında yer alıyor. AP'nin Türkiye Raporu da bu gerilimleri derinleştirebilir. Ancak, her iki tarafın da diyalog ve işbirliğini sürdürmenin önemini vurgulaması gerekiyor.
Uzman Görüşleri ve Analizler
Türkiye uzmanları ve siyaset analistleri, AP'nin Türkiye Raporu'nun Türkiye
Gercüş’e Yamanlar Köyü’nden Yeni Su Hattı: Belediye Kendi İmkânlarıyla Harekete Geçti

HABER/HASAN MESUT EKMEN
📍Batman – Gercüş
Gercüş’te uzun süredir beklenen içme suyu sorununa çözüm getirecek önemli bir adım atıldı. Yamanlar Köyü’nden Gercüş merkeze su hattı çekilmesine yönelik çalışmalar resmen başladı. Projenin yüksek maliyetli olması nedeniyle ihale yöntemi yerine belediye ekiplerinin kendi iş gücüyle çalışmaları yürütmesi kararlaştırıldı.
Müteahhite Verilmedi, Belediyeden Doğrudan Hizmet
Edinilen bilgiye göre, projenin ihale sürecinde maliyetin yüksek çıkması üzerine Belediye Başkanı Gündüz Günaydın öncülüğünde önemli bir karar alındı. Su hattı çalışmaları herhangi bir müteahhit firmaya verilmeden, tamamen belediye personeli ve yerel ekiplerle yürütülüyor.
Projeye Yoğun Katılım: Kaymakam, Belediye Başkanı ve Siyasi Temsilciler Alanda
Çalışmaların başladığı sahaya Gercüş Kaymakamı Muhammed Öztaş, Belediye Başkanı Gündüz Günaydın, AK Parti Gercüş İlçe Başkanı İbrahim Torlak, ilçe belediye encümen üyeleri ve AK Parti ilçe teşkilatı da katılım sağladı.
Yetkililer hem süreci yerinde inceledi hem de çalışanlara kolaylıklar diledi. Projenin mümkün olan en kısa sürede tamamlanarak Gercüş halkının kullanımına sunulması planlanıyor.
“İmkânlarımızı Zorluyoruz, Gercüş’e Kalıcı Çözüm Üretiyoruz”
Belediye Başkanı Günaydın yaptığı açıklamada, “Halkımızın içme suyu sıkıntısına karşı sessiz kalamazdık. Belediyemizin sınırlı bütçesine rağmen, kendi personelimizle bu projeyi hayata geçiriyoruz. Hem tasarruf ediyoruz, hem çözüm üretiyoruz” dedi.
Kaymakam Muhammed Öztaş da projeye destek verdiğini belirterek, kamu kaynaklarının verimli kullanıldığını ve bu anlayışın örnek teşkil ettiğini söyledi.
Gercüş’te Anneler Günü'ne Özel Fidan Dikimi Etkinliği

HABER: HASAN MESUT EKMEN
📍Batman – Gercüş
Gercüş’te Anneler Günü anlamlı bir etkinlikle kutlandı. Mehmet Şimşek Parkı'nda düzenlenen fidan dikme etkinliği, doğaya ve annelere saygıyı buluşturdu.
Gercüş Kaymakamı Muhammed Öztaş, Gercüş Belediye Başkanı Gündüz Günaydın ve AK Parti Gercüş İlçe Başkanı İbrahim Torlak’ın katılım sağladığı etkinlikte, anneler ve çocuklar birlikte fidan dikti.
Doğayla iç içe, geleceğe nefes olacak bir günde gerçekleştirilen etkinlikte katılımcılar hem anneleri onurlandırdı hem de çevreye katkı sundu.
Etkinlik sonunda konuşan yetkililer, Anneler Günü’nü anlamlı bir şekilde kutlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirirken, çocuklara da doğa sevgisi aşılamanın önemine dikkat çekti.
Ekrem İmamoğlu'ndan Yeni Hesaptan İlk Mesaj: “Gençlerle Büyük Bir Yolculuğa Çıkıyoruz”

📍İstanbul
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, resmi X (Twitter) hesabının engellenmesinin ardından, “Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi” adıyla açılan yeni hesaptan gençlere yönelik dikkat çeken bir açıklama yaptı.
İmamoğlu, gençler yönelik paylaşımında “Yasakları, adaletsizliği ve size dayatılan umutsuzluğu hep birlikte söküp atacağız” diyerek seçim sürecine yönelik kararlılık mesajı verdi.
“Türkiye’yi hak ettiği noktaya birlikte taşıyacağız”
Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi adlı yeni hesaptan yapılan paylaşımda Ekrem İmamoğlu, gençlere şöyle seslendi:
“Sevgili gençler, tüm arkadaşlarınızla paylaşın; yasakları, adaletsizliği ve size dayatılan umutsuzluğu hep birlikte söküp atacağız. Özgür ve yasaksız bir ortamda öyle güzel işler yapacağız ki tüm dünya sizi konuşacak.”
İmamoğlu, Türkiye’nin geleceğini gençlerle birlikte inşa edeceklerini belirtti:
“Hep birlikte Türkiye’yi hak ettiği noktaya yükselteceğimiz günlerin heyecanıyla, ülkemizin geleceğini tasarlıyoruz. Sizler benim en iyi takım arkadaşlarım olacaksınız.”
Yapay zekâ, girişimcilik, sanat ve spor vurgusu
Paylaşımında gençlere çok yönlü bir vizyon sunan İmamoğlu, sadece siyasette değil, teknolojiden sanata, ekonomiden spora kadar geniş bir alanda gençlerle birlikte çalışacaklarını vurguladı:
“Hep birlikte çalışacak, çözüm ve fikirler üreteceğiz. Yapay zekâdan girişimcilik dünyasına, inovatif fikirlerden kültür ve sanata, ekonomiden spora kadar birçok alanda sizlerle birlikte güzel işlere imza atacağız.”
CHP Lideri Özel, İş Dünyası ile Bir Araya Geldi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TİK) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret ederek bir araya geldi. Ziyaretin ardından düzenlenen ortak basın açıklamasında, ekonomi ve iş dünyasıyla ilgili önemli konular ele alındı.
Ekonomi Politikaları ve İş Dünyasının Beklentileri
CHP lideri Özel, TİK heyetiyle yaptığı görüşmede, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve geleceğine yönelik beklentileri değerlendirdi. İş dünyasının karşılaştığı sorunlar, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve istihdamın artırılması gibi konulara odaklanıldı. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) yaşadığı zorluklar ve bu işletmelerin desteklenmesi gerektiği vurgulandı.
Süleyman Sönmez ise Türkiye'nin ekonomik potansiyelini ve iş dünyasının bu potansiyeli kullanmak için neler yapabileceğini anlattı. Sönmez, yatırımcı güveninin yeniden tesis edilmesinin ve rekabetçi bir iş ortamının yaratılmasının önemini vurguladı. İş dünyasının, sürdürülebilir büyüme ve istihdam yaratma hedeflerine ulaşmak için hükümetle iş birliği yapmaya istekli olduğunu belirtti.
Ortak Çalışma Alanları ve Gelecek Adımlar
Ziyaretin ardından yapılan basın açıklamasında, CHP ve TİK arasında ortak çalışma alanları belirlendiği ifade edildi. Bu alanlar arasında şunlar yer aldı:
- Enflasyonla mücadele
- Yatırım ortamının iyileştirilmesi
- KOBİ'lere destek paketleri
- İhracatın artırılması
- Yeşil dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma
Özgür Özel, iş dünyasıyla diyalog ve iş birliğinin Türkiye ekonomisinin canlandırılması açısından kritik önem taşıdığını belirtti. "Ekonomi, siyasetin üzerinde olmalı. İş dünyasının sesi duyulmalı, sorunları çözülmeli" dedi. TİK ile düzenli olarak istişare toplantıları yapmaya devam edeceklerini duyurdu.
TİK Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez ise, CHP lideri Özel'in iş dünyasına yönelik yaklaşımını takdirle karşıladığını ve bu tür görüşmelerin Türkiye ekonomisi için faydalı olacağını ifade etti. “CHP ile ortak akılla, somut çözüm önerileri geliştirmeye hazırız” dedi.
Ekonomik İstikrar ve Büyüme Hedefleri
Her iki taraf da Türkiye ekonomisinin istikrarlaştırılması ve sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşılması için kararlılıklarını gösterdi. Önümüzdeki dönemde, siyasi görüş ayrılıklarını bir kenara bırakarak, ortak akılla ekonomik sorunlara çözüm üretilmesi bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türkiye’nin Kutuplaşmaya Değil, Kucaklaşmaya İhtiyacı Var”

📍İstanbul – Haliç Kongre Merkezi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MÜSİAD’ın 28. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ekonomik ve siyasi gündemine dair önemli mesajlar verdi. Erdoğan, “Türkiye’nin kutuplaşmaya değil, kucaklaşmaya ihtiyacı var” diyerek muhalefete sert eleştiriler yöneltti, iş dünyasına ise güçlü destek mesajları verdi.
“MÜSİAD 28 Şubat’ta Yanımızdaydı, Bugün de Aynı Samimiyetle Çalışıyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MÜSİAD’ın yeni Genel Başkanı Burhan Özdemir’i tebrik ederken, görevi devreden Mahmut Asmalı’ya da teşekkür etti. Erdoğan, 1999 yılında Pınarhisar Cezaevi’ne gitmeden önce MÜSİAD’ın kendisini fahri üye ilan ettiğini hatırlatarak, derneğin demokrasi ve özgürlükler konusundaki duruşunu övdü.
"28 Şubat sürecinde MÜSİAD’ın gösterdiği dayanışmanın gönlümde özel bir yeri vardır. O karanlık günlerde bile üretmekten, ihracattan, Türkiye için çalışmaktan vazgeçmediler."
“Türkiye Fırtınalı Sularda, Ama Bizim Gemi Limana Güvenle Varacak”
Küresel ekonomik çalkantılara değinen Erdoğan, Kovid-19 sonrası dönemde enflasyon ve belirsizlik ortamının hâlâ sürdüğünü belirterek, Türkiye’nin bu dalgalı süreçte kararlı ve tecrübeli yönetimiyle ayakta durduğunu ifade etti.
“Salgın sonrası artan korumacılık, küresel riskleri büyütüyor. Ama biz bu fırtınada rotamızı kaybetmeden ilerliyoruz. Ekonomide temellerimizi sağlamlaştırdık, istikrar ve reform programımızla direnç kazandık.”
“İstihdamda Tarihî Seviyedeyiz, Enflasyon Düşmeye Devam Ediyor”
Erdoğan, ekonomik göstergelerin olumlu seyrettiğini vurguladı. Nisan ayında enflasyonun son 40 ayın en düşük seviyesine indiğini, işsizliğin ise %7,9’a gerilediğini belirtti.
“Kadın istihdamında oran %10,6’ya, erkeklerde %6,5’e düştü. Bu, son 20 yılın en düşük seviyesidir. Kapsayıcı büyüme hedefiyle yolumuza devam ediyoruz.”
KOBİ’lere, İhracatçılara ve Yatırıma Devam: “Yanınızdayız”
Erdoğan, devletin üretici, ihracatçı ve esnafın finansman yükünü hafifletmeye devam ettiğini, KOBİ’ler için devreye alınan 111 milyar TL’lik kefalet paketine dikkat çekti. Ayrıca yüksek teknoloji yatırımlarına yönelik HIT-30 programı kapsamında 2030’a kadar 30 milyar dolarlık destek sağlanacağını açıkladı.
“Kim üretmek, yatırım yapmak, istihdam sağlamak istiyorsa, biz onun yanındayız.”
“Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadelede Kararlıyız”
Kayıt dışılığın haksız rekabete neden olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, devletin vergisini ödeyen işletmeleri koruyacağını vurguladı.
“Kayıt dışına göz yummak, işini dürüst yapanı cezalandırmaktır. Bu konuda geri adım atmayacağız.”
Muhalefete Sert Eleştiri: “Ekonomik Tetikçilik, Jurnalcilik, İspiyonculuk”
Konuşmasının sonunda ana muhalefeti hedef alan Erdoğan, CHP Genel Başkanı’nın Türkiye’yi yabancı basına şikâyet ettiğini ve bunun ekonomik sabotaj anlamına geldiğini söyledi.
“Sayın Genel Başkan kusura bakmasın ama bu yaptıkları muhalefet değil, ekonomik tetikçiliktir, jurnalciliktir, ispiyonculuktur. Bu ülkenin siyaseti, marjinal söylemlerle zehirlenemez.”
“Türkiye'nin İç Cepheyi Güçlendirmeye İhtiyacı Var”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin dünya genelinde yükselen tansiyon karşısında iç bütünlüğünü koruması gerektiğini vurguladı.
“Türkiye’nin 86 milyon olarak ortak paydalarda buluşmaya, iç cephesini güçlendirmeye ihtiyacı var. Yangına körükle gitmek değil, yangını söndürmek için siyaset yapılmalı.”
İstanbul'da İsrail Başkonsolosluğu'na Silahlı Saldırı

İstanbul'da bugün saat 14.30 sularında İsrail Başkonsolosluğu çevresinde silah sesleri duyulması üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olay yerinde yapılan çalışmalar sonucunda, silahlı saldırıyı gerçekleştirdiği belirlenen şahıs polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı.
Şüphelinin Kimliği Açıklanmadı
Polis tarafından yapılan açıklamada, silahlı saldırıyı gerçekleştiren şüphelinin kimliğinin güvenlik nedeniyle şu an için paylaşılmadığı bildirildi. Şüphelinin kimliği, devam eden soruşturma kapsamında daha sonra kamuoyuyla paylaşılabilir.
Olay Yeri Çevresinde Güvenlik Önlemleri
Olayın ardından İsrail Başkonsolosluğu çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Bölgeye giden yollar trafiğe kapatılırken, polis ekipleri olay yerinde incelemelerini sürdürüyor. Olay yerinde bulunan mermiler ve diğer deliller toplandı.
Soruşturma Başlatıldı
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, konuyla ilgili adli soruşturma başlattı. TEM Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelinin kimliği, saldırının nedenleri ve olası bağlantıları hakkında detaylı bir inceleme yürütüyor.
Olayın Ardından Alınan Önlemler
* Güvenlik Kontrolleri: İstanbul genelinde güvenlik güçleri tarafından ek güvenlik kontrolleri yapılıyor.
* Büyükelçiliklerin Güvenliği: Diğer yabancı misyonların güvenliği de artırıldı.
* Bilgi Paylaşımı: İstihbarat birimleri arasında bilgi paylaşımı yoğunlaştırıldı.
**Yetkililer, kamuoyunu sakin olmaya ve provokasyonlara gelmemeye çağırıyor. Soruşturmanın titizlikle yürütüldüğü ve tüm detayların aydınlatılacağı belirtildi.
İlk Yorum yapan siz olun!