İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, mazbatasını İl Seçim Kurulu Başkanı Ramazan Seçkin’den aldı. “Halka güven vermeyen, sorunları çözme becerisi gösteremeyen yöneticilerin başarı şansının bulunmadığını söylemek zorundayız” diyen Seçkin’den mazbatasını alan İmamoğlu, İstanbul Adalet Sarayı önündeki meydanda kendisini bekleyen vatandaşlarla buluştu.

Seçim sonrasında yaşanan bazı hukuksuz uygulamalara tepki gösteren İmamoğlu, “Çifte standart kararlar alınıyor. İstanbul'un bazı ilçelerindeki bir kısım sayımlar yapılıyor ama bazı ilçelerinde aynı biçimde yapılan itirazlar reddediliyor. Van'da yaşanan, tam bir garabet. Bu konuda demokrasiden, haktan, hukuktan ve adaletten yana olmaktan, bu kardeşiniz asla vazgeçmeyecek. Haksızlığa karşı durmayan, haksızlığı görüp de susan, dilsiz şeytan olur. Bana yapılınca haksızlık, başkasına yapılınca uzaktan seyretmek, bu memleketin hiçbir insanına yakışmaz. Allah şahit, ‘Hak yemem, hakkımı yedirmem’ derken, rakibim de olsa, hakkı yeniyorsa, gidip onun elini ayağa kaldırmayan namerttir. Bu bağlamda; yapılan haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı sonuna kadar mücadelenin de bir neferi olacağını kimse unutmasın. Yani Ekrem İmamoğlu'nun işi, ‘seçim bitti, işim bitti’ değil. Benim işim yeni başlıyor” dedi.
Tuzla, Beykoz ve Üsküdar’da süreç uzatılarak mazbata teslimlerinin geciktirildiğini aktaran İmamoğlu, “Bir dünya fark var Tuzla'da. Bir sürü ihbarlar alıyoruz. Bu şehri kendi malı mülkü gibi gören bazı kişiler, devretme erdemini bile gös-te-re-mez. Ne halt yiyeceklerini bilemeyiz. Bakın buradan açık çağrı yapıyorum. Birilerinin kötü niyetlerine, ekmeğine yağ sürmeyin. Tuzla'ya buradan mesaj veriyorum: Derhal arkadaşımın mazbatasını verin. Bu anlamsız, bu çifte standart uygulamaları Türkiye'nin neresinde olursa olsun, Van'dan Hatay'a, Sinop'tan İstanbul'un herhangi bir ilçesine takip edeceğiz. Milletimiz adına, adaletin savunucuları olmaya devam edeceğiz kardeşim” diye konuştu.
ŞİŞLİ / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, üçüncü mazbatasını aldı. Mazbatasını almak için; CHP TBMM Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Turan Taşkın Özer, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Parti Meclisi üyeleri, milletvekilleri ve eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte 16.00 sıralarında İstanbul Adalet Sarayı Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz Yerleşkesi’ne gelen İmamoğlu, alkışlarla karşılandı. Yerleşke içindeki konferans salonunda düzenlenen mazbata teslim töreninde ilk konuşmayı İstanbul İl Seçim Kurulu Başkanı Ramazan Seçkin yaptı.
İL SEÇİM KURULIU BAŞKANI SEÇKİN: “İTİRAZ GELSE BİLE, SONUCUN DEĞİŞTİRMEYECEĞİ AÇIKTIR”
Mazbatanın, kamusal bir göreve seçilen kişilere, o işin yerine getirilmesine ehil olduğunu, usül ve yasaya uygun bir şekilde seçildiğini gösteren bir belge olduğunu belirten Seçkin, “Sayın Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na ilk olarak 2019 yılında seçilmiş ve 5 yıl sonra 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerde, yaklaşık yüz 51 civarında oy almış, ikinci kez seçilme başarısını göstermiştir. Artık Büyükşehir Belediyesi oylarına itiraz gelse bile, itirazın sonucu değiştirmeyeceği açıktır. Bu nedenle mazbata almaya, kendisi hak kazanmıştır. Gösterdiği başarıdan dolayı kendisini, şahsım ve temsil ettiğim İl Seçim Kurulu adına kutluyorum” dedi.
“HALKA GÜVEN VERMEYEN, SORUNLARI ÇÖZME BECERİSİ GÖSTEREMEYEN YÖNETİCİLERİN BAŞARI ŞANSI YOK”
16 milyonluk nüfusuyla İstanbul’un, adalet sorunlarından trafiğe, çevreden su kıtlığına kadar pek çok problemleri olduğuna dikkat çeken Seçkin, “Yılların getirdiği bazı problemlerin İstanbul gibi bir metropolde görülmemesini beklemek, gerçekçi değil. Halkın sorunlarını yerel düzeyde hissetme, onları pratik ve özverili bir şekilde çözme başarısını gösteren bir belediyecilik anlayışının günümüzde giderek değer kazandığı, herkesin malumu. Siyasetin asıl amacının da bu olduğunu, çözüm odaklı yapılması gerektiğini düşünüyorum. Aksi halde yerel halka güven vermeyen, sorunları çözme becerisi gösteremeyen yöneticilerin başarı şansının bulunmadığını söylemek zorundayız. Bu çerçevede, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı’nın halktan aldığı güvenoyu ve meclis çoğunluğu ile İstanbul'un önemli sorunlarını zaman içerisinde azaltacağını umut ediyorum. Kendisini son seçimlerde gösterdiği başarıdan dolayı tebrik ediyor ve bundan sonra atacağı adımlarda başarılar diliyorum” diye konuştu.
İMAMOĞLU: “İL SEÇİM KURULU BAŞKANI’NIN ÇOK ÖZENLİ VE DEĞERLİ CÜMLELERİNE ŞAHSEN YÜREKTEN TEŞEKKÜR EDERİM”
Seçkin’den mazbatasını alan İmamoğlu da konuşmasında, “Benim için elbette çok özel bir an. Bu anı, ikinci kez yaşıyoruz. Çok mutluyum, çok onurluyum, gururluyum. Elbette sorumluluğumuzun farkındayız. Hem mazbata sürecine dair hem mazbatanın anlamına dair hem şehrine olan sorumlulukları ifadesiyle ve de bizden vatandaşların beklentisi, aynı zamanda şehrin ne kadar önemli detaylara sahip olduğu hususunda değerli İl Seçim Kurulu Başkanı’nın çok özenli ve çok değerli cümlelerine şahsen yürekten teşekkür ederim. Bu bağlamda, bugün burada İstanbul şehrimize yakışan, İstanbul gibi kadim bir kentin seçim sonrası dünyasına değer katan, böylesi bir ortamın hazırlanmasından ötürü de ayrıca teşekkür ediyorum. Güzel bir an olmuştur. İstanbul halkına yakışan bir ortam sağlanmıştır. Buna müteşekkiriz” ifadelerini kullandı.
“YÜKÜMÜZÜ HAFİFLETECEK TEK ŞEY VARDIR”
Aldığı mazbatanın sorumluluk yükünün farkında olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
“Yükümüzü hafifletecek tek şey vardır. O da Türkiye'nin yetenekli insanlarının, dünyanın belki de en kıymetli insan kaynağının bulunduğu böylesi kadim bir şehrin her insanından, her bireyinden faydalanmanın yöntemlerini daha da yukarıya taşımak. Ki o da zaten çok güçlü bir demokrasi anlayışına denk düşüyor. Bu konuda da çok kararlı, çok istekli ve asla bu işin sahibi olduğunu değil, bu işin emanetçisi olduğunu ve temsilcisi olduğunu bilen bir anlayışla 5 yıla talibim. Ve bunu başaracağımızı, çok değerli bir 5 yıl geçirdiğimizi, bundan sonraki 5 yılda da bu değeri arttırarak, bu bilinci arttırarak daha da iyi bir 5 yıllı geçireceğimize eminim. Bu kapsamda emeği geçen çok insan var. Vatandaşlarımız, on altı milyon İstanbullu, dualarıyla Türkiye'nin her yerinden, dünyanın her yerinden bize katkı sunan nice insanlarımız, partimizin her bireyi… Başta değerli Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel olmak üzere, bütün bireylerine, emekçisine, İstanbul'un güçlü ittifakını kuran insanlara… 90 bin çalışanımıza, yöneticilerimize… Herkese tek tek teşekkür ediyorum.”
GENİŞ AİLESİNE ÖZEL TEŞEKKÜR
“Ama çok daha önemlisi, bu yolda ne kadar şefkatli, zor, sorumluluğu çok büyük olduğunu bilerek bütün zorluklara, bütün baskılara, sıkıntılara rağmen, işimizin içinde değil ama bireysel olarak yanımızda her zaman dimdik duran, ruh hali olarak her zaman en büyük destekçimiz olan sevgili eşime, çocuklarıma, anneme, babama, kardeşime, hepsine yürekten teşekkür ediyorum. Umarım Türkiye'miz, bu yerel seçimle beraber daha nitelikli, daha sevgiyle dolu, daha saygılı, daha barışçıl, daha uzlaşı içerisinde, daha güçlü bir ortamın varlığıyla adil, birbirine iyi davranan bir siyaset dilini şehrimizde, ülkemizin her yerinde yaşar ve yaşatırız. En büyük sorumluluğumuz aynı zamanda bu. Siyasette söylenen her cümlenin en küçük çocuklarımızın bile kulağına gittiğini, her şeyi gördüğünü asla unutmadan konuşmayı her siyasi kimliğe, kişiliğe tavsiye ediyorum. Ben de bu tavsiyeden asla vazgeçmeden ve onu çiğnemeden hareket edeceğime, burada bütün insanlarımızın huzurunda söz veriyorum. Mazbata, yeni dönem şehrimize hayırlı olsun ve elbette ki Allah beni mahcup etmesin.”
HALKI MAZBATAYLA SELAMLADI
İmamoğlu, konuşmasının ardından salonu dolduran hemen herkesle, mazbata eşliğinde anı fotoğrafları çektirdi. Aynı mazbatayla birlikte, adliye önündeki alana konumlandırılan otobüsün üzerine çıkan İmamoğlu, meydanı dolduran coşkulu kalabalıkla buluştu. “Öncelikle şehrimizin mazbatası hayırlı uğurlu olsun” diyen İmamoğlu’nun konuşmasının satır başları şunlar oldu:
ŞİŞLİ’DEKİ FACİADA YAŞAMINI YİTİRENLERİ ANDI
“Ne yazık ki çok talihsiz bir kaza yaşadık ve çok sayıda insanımızı kaybettik. Onun acısını yaşıyoruz. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına sabır diliyorum. Acı bir olay. İnşallah şehrimizde bu tür kazalar, bu tür kötü olayları hiç yaşamayız. Hayatımız hep güzelliklerle dolu olsun. İnşallah acılardan uzak, aynı zamanda afetlerden uzak ve bizim insanlarımızı üzen olaylardan uzak bir dönemi hep birlikte yaşarız.”
“16 MİLYON İSTANBULLU 31 MART’I DEMOKRASİ ŞÖLENİNE ÇEVİRDİ”
“16 milyon İstanbullunun 31 Mart'ı bir demokrasi bayramına dönüştürdüğünü söylemek isterim. Hep birlikte bunu yaptınız. Demokratik tercihlerinizi, bana oy vererek ya da vermeyerek ya da başka türlü tavırlarla, hiç fark etmiyor, çok değerli buluyorum bu süreçteki her türlü tavrı. Önümüzdeki 5 yılda, yine çok değerli bir süreci yaşıyor olacağız inşallah. Yeni dönemde en önemli şey, yine 16 milyon insanımızı eşit görerek ve yine halkın parasını, halkın çıkarı için kullanarak, bu şehrin çocukları mutlu olabilsinler diye, eşit koşullarda hayata hazırlanabilsinler diye, gençlerimiz gençliklerini doya doya yaşasınlar diye, geleceklerini bu şehirde görebilsinler diye çok çalışacağımıza hepinizin huzurunda söz veriyorum. Bu şehrin annelerinin, babalarının, işlerinin huzurlu olduğu bir dönemi var edeceğiz. Bu şehirde kimse kendisini yalnız ve çaresiz hissetmesin diye çok çalışacağız.”
“İSTANBUL, ÖNÜNE KOYDUĞU HER HEDEFE ULAŞABİLECEK BİR POTANSİYELE SAHİP”
“İstanbul'un meydanları, buluşma yerleri, parkları, sahillerinde her insanımız kardeşliği hissedecek, özgürlüğü, mutluluğu, huzuru hissedecek ve gerçekten bu şehirden keyif alacaklar. Göreceksiniz; daha iyilerini yapacağız. Önümüzdeki 5 yılda, şehrimizin dünyadaki konumunu çok daha yüksek seviyelere, hep birlikte taşıyacağız. Aktif ve öncü bir şehir olma niteliğini, daha da ön planda tutup, dünyaya örnek bir şehir haline getireceğiz. Uluslararası alanda bölgesine iyi duygularla liderlik eden demokraside liderlik eden, iyi yönetim anlayışında, dayanışmada, bilimde, teknolojide liderlik eden, çok özel bir dünya kenti haline gelmeye ve daha da büyük bir noktaya taşımaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki İstanbul, önüne koyduğu her hedefe ulaşabilecek bir potansiyele sahip. Tabii geçtiğimiz 5 yılda, İstanbul'un bu tam yol ileri sürecini dönem dönem yavaşlatan, engelleyen girişimlere maruz kaldık. İnşallah bu engelleme girişimleri, bir daha olmaz. İnşallah buna son verirler. Hükümet ve belediye ilişkilerinde iş birliğine dayalı, saygılı ve özenli bir dönemi hep birlikte var ederiz. Temennim budur. Hem İstanbul hem ülkemiz bundan kazanır. Bu büyük bir kazanım olur.”
“İCRAATLA, HİZMET VE YATIRIMLA DOLU, ÇOK YOĞUN BİR DÖNEMİ DEVAM ETTİRECEĞİZ”
“İstanbullular, 31 Mart'ta bu talebi çok güçlü bir şekilde, burada bu mesajı verdi mi? Bu kadar net. Bu sesin Ankara'dan duyulacağına ve artık yanlış yaptıklarının, vatandaşla inatlaşmanın asla ve asla kendilerine de fayda vermediğinin farkına varırlar. O bakımdan biz, önümüzdeki süreçte de göreceksiniz icraatla, hizmet ve yatırımla dolu çok yoğun bir dönemi devam ettireceğiz ve göreceksiniz daha çok metro, daha çok altyapı yatırımları, daha çok yeşil alan, daha çok kültür-sanat ve spor, daha çok dayanışma, daha çok sosyal destek, daha çok tarihi yapıların restorasyonu, her alanda rekor düzeyde başardığımız işlerin önümüzdeki dönemde çok daha fazlasını, hepinizin huzurunda mazbatayı aldıktan sonra, bir kez daha vadediyoruz.”
“İSTANBUL İTTİFAKINI DAHA DA BÜYÜTECEĞİZ”
“Ben, 2019’dan bu yana her zaman kendimi kocaman İstanbul ittifakının ve İstanbul halkının adayı olarak tarifledim. Siyasi partilerin çok daha ötesinde bir süreçle; doğruluktan, iyilikten ve güzellikten yana kurduğu büyük bir haysiyet ittifakı olduğunun her yerde altını çizdim. Bunun içerisinde her siyasi görüşten, her renkten sesleri ve inanılmaz derecede keyifli, halkı kapsayan bir süreç kendi rengini, kendi sesini üretmiş ve büyük bir buluşmaya dönüşmüştür İstanbul ittifakı. Allah'ın izniyle, bunu daha da büyüteceğiz. İstanbul'un özünün ve ruhunun ortaya çıkardığı bu ittifak, ülkemize de iyi gelecek; öyle değil mi? Her yerin, ülkemizin o güzel bayrağının kırmızısıyla boyandığı zaman ne kadar güzel bir görüntü; öyle değil mi? İşte buradan, kendisini bu kıymetli İstanbul ittifakının bir parçası gören her bireye, yürekten teşekkür ediyorum. Elbette bu güzel ittifakın öncü gücü ve enerji kaynağı olan ve her zaman içi kıpır kıpır insanlarla dolu İstanbul Gönüllüleri’ne de teşekkür ediyorum. Ama özellikle İstanbul'da güçlü bir başarıyı ortaya koyan, her sandığa sahip çıkan ve güçlü bir başarının altına imza atan İstanbul örgütüne ve tabii ki değerli İl Başkanımız Özgür Çelik'e hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum.”
“SANDIĞIN ADALETSİZLİĞE UĞRAMAMASI LAZIM”
“Bugünden itibaren hemşehrilerimin karşısına, 39 ilçe belediye başkanı arkadaşımla çıkacağım. Kim kazanırsa kazansın, önemli olan vatandaşın tercihine saygı duymaktır. Bu yönüyle ben, sandığa inanırım ve sandığa güvenirim. Sandık sonucu sizi yanıltmaz. Ama sandığın bir adaletsizliğe de uğramaması lazım. Bu kapsamda, özellikle sandıkta görev alan sandık üyelerine, sandık görevlilerine, sandık sorumlularına, ilçe seçim kurullarına, özellikle avukatlarımıza, bilişim sorumlularımıza, hepinizin huzurunda tek tek teşekkür ediyorum.
Bu aşamadan sonra, tabii ki bütün ilçe belediye başkanları, benim belediye başkanı arkadaşım bütün meclis üyeleri özellikle büyükşehir meclis üyeleri benim değerli meclis üyesi arkadaşlarım.”
“EKREM İMAMOĞLU'NUN İŞİ, ‘SEÇİM BİTTİ, İŞİM BİTTİ’ DEĞİL”
“Şu anda arzu etmediğimiz ve kaygılandığımız birtakım hususlar, birtakım çifte standart kararlar alınıyor. Bunları ilgiyle ve titizlikle takip ediyorum. İstanbul'un bazı ilçelerindeki bir kısım sayımlar yapılıyor ama bazı ilçelerinde aynı biçimde yapılan itirazlar reddediliyor. Van'da yaşanan, tam bir garabet. Şimdi bütün bu hususları, hassas ve titiz bir şekilde takip ediyorum. Ve bu konuda demokrasiden, haktan, hukuktan ve adaletten yana olmaktan, bu kardeşiniz asla vazgeçmeyecek, onu söyleyeyim, asla vazgeçmeyecek. Haksızlığa karşı durmayan, haksızlığı görüp de susan, dilsiz şeytan olur. Bunu unutmayın. Sevgili dostlar, bana yapılınca haksızlık, başkasına yapılınca uzaktan seyretmek, bu memleketin hiçbir insanına yakışmaz. Ben, Allah şahit, ‘Hak yemem, hakkımı yedirmem’ derken, rakibim de olsa, hakkı yeniyorsa, gidip onun elini ayağa kaldırmayan namerttir. Bu bağlamda; yapılan haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı sonuna kadar mücadelenin de bir neferi olacağını kimse unutmasın. Yani Ekrem İmamoğlu'nun işi, ‘seçim bitti, işim bitti’ değil. Benim işim yeni başlıyor.”
“BİR SÜRÜ İHBARLAR ALIYORUZ”
“Buradan bir hatırlatma daha yapacağım. Az önce haber aldım. Mesela Tuzla'da, Beykoz'da süreç uzatıyorlar. Ya bir dünya fark var Tuzla'da. Bir sürü ihbarlar alıyoruz. Bu şehri kendi malı mülkü gibi gören bazı kişiler, devretme erdemini bile gös-te-re-mez. Ne halt yiyeceklerini bilemeyiz. Bakın buradan açık çağrı yapıyorum. Birilerinin kötü niyetlerine, ekmeğine yağ sürmeyin. Tuzla'ya buradan mesaj veriyorum: Derhal arkadaşımın mazbatasını verin. Başka ilçelerde de bazı gecikmeler görüyorum, oy saydırmalar görüyorum, oyalamalar görüyorum. Yarın saat 10.30’da, Saraçhane’de çalışanlarımızla, değerli, yetkili ve katılımcı arkadaşlarımla birlikte bazı açıklamalarım ve geniş mesajlarım olacak. Dolayısıyla umut ederim bu anlamsız, bu çifte standart uygulamaları Türkiye'nin neresinde olursa olsun, Van'dan Hatay'a, Sinop'tan İstanbul'un herhangi bir ilçesine takip edeceğiz. Milletimiz adına, adaletin savunucuları olmaya devam edeceğiz kardeşim.”
“HEMEN VERİN ADAMA GÖREVİNİ”
“Benim memleketimin her insanının bu anlamdaki sürecini takip etme mecburiyetim var. 16 milyon insanı adına Belediye Başkanlığı yapan bir insan milletinin hak, hukuk, adalet noktasında da takipçisi olmak zorundadır. Dolayısıyla, yarın sabaha kadar bekliyorum. Ama buradan söylüyorum. Tuzla ve diğer ilçelerimiz var. Bekletiliyor. Yok efendim pazar günü. Niye? Daha çok dosya mı gitsin diye. Başka işlemler yapılsın diye mi? Hemen verin adama görevini. Bir an önce verin. Üsküdar; verin kardeşim. Verin, niye bekliyorsunuz? Verin. Bir an önce verin. Hepsini verin. Verin, insanlarımız işine başlasın. Yaşasın demokrasi, yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emaneti, bu memleketin değerleri.”
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
E5 Global Trade, Türkiye'nin Hammadde Üreticilerine Dijital İhracat Kapısını Açıyor

Dijital ticaretin yükselişe geçtiği küresel pazarda, Türkiye merkezli yeni bir platform dikkat çekiyor: E5 Global Trade.
Platformun kurucusu iş insanı Hakan Berktaş, yaptığı açıklamada hammadde üreticileri için geliştirdikleri sistemin “fabrikadan dünyaya satış” vizyonunu taşıdığını belirterek, bu girişimin yalnızca bir e-ticaret projesi değil, aynı zamanda bir ihracat devrimi olduğunu vurguladı.
Hammadde Üreticilerine Küresel Sahne
Demir, çelik, iplik, pamuk, ham deri, kauçuk, granül, kimyasal bileşikler gibi hammadde üreticilerine yönelik tasarlanan E5 Global Trade, aracısız ve doğrudan satış modeliyle dikkat çekiyor. Sistem, üreticiler ile dünyanın dört bir yanındaki potansiyel alıcıları dijital ortamda bir araya getiriyor.
Berktaş’a göre Türkiye’de binlerce hammadde üreticisi dünya pazarlarında görünmez halde:
“Bugün üretip raflara kaldıran değil, dünya pazarlarında görünür olan firmalar ayakta kalıyor. Biz bu platformla üreticilere sadece dijital bir vitrin değil, doğrudan ticaret imkânı da sunuyoruz.”
Çok Dilli Destek, Dijital Fuar, Otomatik Eşleşme
E5 Global Trade, klasik B2B platformlarının ötesinde birçok yenilikçi özellikle geliyor:
-
Otomatik çeviri ile çok dilli iletişim
-
SEO uyumlu görünürlükle hammadde bazlı kategori desteği
-
Ücretsiz üyelik ve fiyat/teklif sistemi
-
Taşeronluk ve ortak üretim taleplerine açık altyapı
-
7/24 açık dijital fuar konsepti
Bu özellikler, özellikle KOBİ’ler için büyük ihracat kapasitelerine ulaşma fırsatı yaratıyor.
“Fiziksel Sınırları Değil, Dijital Fırsatları Konuşmalıyız”
Berktaş’ın sözleri, Türkiye’de ihracatçıların karşılaştığı en büyük soruna da ışık tutuyor:
“Artık dünya ticaretinde sınırlar fiziki değil, dijital yetenekle belirleniyor. Bir KOBİ’nin Brezilya’daki alıcıya ulaşması yalnızca birkaç tık uzağında.”
E5 Global Trade, bu bakış açısıyla Türkiye'nin hammadde gücünü uluslararası sahneye taşımayı hedefliyor.
📌 Daha fazla bilgi ve üyelik için: www.e5globaltrade.com
İstanbul Halkının Çoğunluğu Kanal İstanbul Projesine Karşı

İstanbul Planlama Ajansı tarafından yapılan bir anket, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Kanal İstanbul Projesi’ne yönelik kamuoyu algısını ortaya koydu. Ankete katılanların çoğunluğu projenin hayata geçirilmesine karşı çıktı.
Kamuoyu Algısı Net: Çoğunluk Karşıda
Anket sonuçlarına göre, İstanbul halkının %77'si Kanal İstanbul Projesi'ni desteklemiyor. Projeye karşı çıkanların oranı, destekleyenlerin oranından oldukça yüksek. Bir kısmı ise projeye ne destek veriyor ne de karşı çıkıyor.
Nötr ve Destekleyenler
Anket katılımcılarının %3'ü ne destekliyor ne de desteklemiyor şeklinde bir görüş belirtirken, sadece %19'u projeyi desteklediğini ifade etti.
Anketin Kaynağı
Bu veriler, İstanbul Planlama Ajansı tarafından yürütülen bir anket çalışması sonucunda elde edildi. Anketin detaylı sonuçları ilerleyen günlerde kamuoyuyla paylaşılacak.
Kadıköy'de Hayatını Kaybeden 15 Yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzinin Olayıyla İlgili Bilirkişi Raporu Açıklandı

İstanbul Kadıköy'de bıçaklanarak hayatını kaybeden 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzinin ölümüne ilişkin güvenlik kamerası görüntüleriyle ilgili bilirkişi raporu tamamlandı. Raporda, tutuklu bulunan BB ve UB'nin yanı sıra, olay yerinde birlikte hareket ettikleri belirlenen 2 kişinin daha olduğu tespit edildi. Bu gelişme, olayın aydınlatılmasına yönelik soruşturmanın önemli bir aşamasını oluşturuyor.
Bilirkişi Raporunun Detayları ve Güvenlik Kamerası Görüntüleri
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Kadıköy'de 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzinin hayatını kaybettiği olayla ilgili kapsamlı bir soruşturma yürütüyordu. Soruşturma kapsamında, olay yerindeki güvenlik kamera kayıtları bilirkişi incelemesine gönderildi. Hazırlanan bilirkişi raporunda, tutuklu BB ve UB'nin yanı sıra, olay anında ikisinin de yanında bulunan ve birlikte hareket ettikleri belirlenen 2 kişinin daha olduğu ifade edildi. Raporda, bu 2 kişinin kimliklerinin belirlenmesi için çalışmaların devam ettiği belirtildi.
Soruşturma Süreci ve Son Gelişmeler
Olay, geçtiğimiz günlerde Kadıköy'de meydana gelmişti. BB ve UB, Minguzzini bıçakladıkları gerekçesiyle tutuklanmıştı. Güvenlik kamerası görüntülerinin incelenmesiyle, olayın şüphelilerinin yanında başka kişilerin de olduğu tespit edilmişti. Bu durum, olayın planlı mı yoksa anlık bir olay mı olduğu sorusunu beraberinde getirdi. Soruşturma kapsamında, şüphelilerin ifadeleri ve toplanan deliller doğrultusunda, olayın tüm detaylarının ortaya çıkarılması hedefleniyor.
Olayın Ardından
Mattia Ahmet Minguzzinin ölümü, Türkiye'de büyük yankı uyandırmıştı. Ailesi ve arkadaşları tarafından derin üzüntüyle anılan genç, sosyal medyada da geniş bir kitle tarafından hatırlanıyor. Yetkililer, olayın aydınlatılması için tüm gücünü seferber ederken, kamuoyunun da konuya hassasiyetle yaklaşması bekleniyor.
- Güvenlik kamerası görüntülerine göre, tutuklu BB ve UB'nin yanında 2 kişinin daha olay yerinde olduğu belirlendi.
- Bu 2 kişinin kimliklerinin belirlenmesi için çalışmalar devam ediyor.
- Olayın planlı mı yoksa anlık mı gerçekleştiği soruşturma devam ettiği için henüz net değil.
Kanal İstanbul Projesi'ne İlişkin Açıklama

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kanal İstanbul projesiyle ilgili son açıklamasında projeden vazgeçilmediğini, ancak şu an için öncelikli bir gündem maddesi olmadığını belirtti. Uraloğlu, projenin doğru finansman kaynakları bulunduğunda mutlaka hayata geçirileceğini ifade etti.
Projenin Geçmişi ve Mevcut Durumu
Kanal İstanbul, Türkiye'nin İstanbul'un kuzeyinde yer alacak, Marmara Denizi ile Karadeniz'i birbirine bağlayacak yapay bir su yolu projesidir. Projenin amacı, İstanbul Boğazı'ndaki yoğunluğun azaltılması ve alternatif bir ulaşım hattı oluşturulmasıdır. Ancak, projenin çevresel etkileri, maliyeti ve fizibilitesi gibi konular nedeniyle uzun süredir tartışma konusu olmaktadır.
Projenin başlangıçta hedeflenen amacı, yılda yaklaşık 150 geminin Boğaz geçiş trafiğini azaltarak hem deniz ulaşımının verimliliğini artırmak hem de Boğaz'ın çevresel hassasiyetini korumaktır.
Bakan Uraloğlu'nun Açıklamaları
Bakan Uraloğlu, Kanal İstanbul projesinin şu an için öncelikli bir gündem maddesi olmadığını, ancak projenin tamamen rafa kaldırılmadığını vurguladı. Uraloğlu'nun açıklamaları şu şekilde: "Bugün gündemimizde değil ama günü geldiğinde doğru finansmanı bulduğumuzda mutlaka yapacağız."
Ekrem İmamoğlu: “Telef Ettiklerinizi Millet Unutmaz”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına sosyal medya üzerinden sert bir yanıt verdi. Erdoğan’ın sözlerini “Türk siyasi tarihinin en dehşet verici itiraflarından biri” olarak niteleyen İmamoğlu, “Artık ağzındaki baklayı çıkardın” ifadelerini kullandı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, isim vermeden kendisini hedef aldığı düşünülen “telef oldular, telef olacaklar” açıklamasına yazılı bir açıklamayla karşılık verdi. İmamoğlu, Cumhurbaşkanı'nın bu sözlerinin yalnızca bir adaya değil, milyonlarca seçmene ve millete yönelik bir tehdit olduğunu belirtti.
İmamoğlu’nun açıklamasında şu çarpıcı ifadeler yer aldı:
“Cumhurbaşkanının ‘telef oldunuz, telef olacaksınız’ sözü, Türk siyasi tarihinin en dehşet verici itiraflarından biridir. Erdoğan, rakiplerini saf dışı bırakmak için her yolu denediğini ve deneyeceğini açıkça ilan etmiştir.”
“Telef Edilen, Bu Ülkenin Değerleridir”
İmamoğlu açıklamasında, esas telef olanın halkın yaşamı, demokrasinin temelleri ve ekonominin kendisi olduğunu vurguladı. İşte dikkat çeken diğer ifadeleri:
“Telef olan Türk ekonomisidir, iştir, aştır, ekmektir. Telef olan demokrasi ve hukuktur. Telef olan, emeklisinden çiftçisine kadar milyonlarca insanın hayatıdır.”
Açıklamasında geçmişte AK Parti’ye destek veren kesimleri de unutmayan İmamoğlu, şu sözlerle seslendi:
“Telef olan; ‘milletin hizmetkârı’ diyerek yola çıkıp bir kenara atılan Ak Partili kadrolardır. Telef olan, her musibete rağmen Erdoğan’ı yıllarca sırtlayan Ak Partili seçmenin umutlarıdır.”
“Ne Telef Olacağız, Ne de Kimseyi Telef Edeceğiz”
İmamoğlu, sözlerinin sonunda umutlu bir mesaj vererek, Erdoğan’ın bu “kötücül aklının” ülkeye verdiği zararın farkında olduklarını ifade etti ve şu ifadelerle açıklamasını tamamladı:
“Allah’ın izni, milletin desteğiyle ne telef olacağız, ne de kimseyi telef edeceğiz. Bu ülkeyi bu zihniyetten kurtarıp, birlikte düze çıkaracağız.”
Ali Yerlikaya: 1 Mayıs’ta 409 Kişi Gözaltına Alındı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında ülke genelinde düzenlenen etkinliklerde toplam 409 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 1 Mayıs 2025 tarihinde 78 ilde 286 binden fazla vatandaşın katılımıyla toplam 212 etkinlik düzenlendiğini belirtti. Yerlikaya, İstanbul'da 407, Tokat'ta 1 ve Van'da 1 kişi olmak üzere 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet nedeniyle toplam 409 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.
Yerlikaya açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Taksim Meydanı’na çelenk sunma ve Kazancı Yokuşu’na karanfil bırakma etkinliği kapsamında 13 sendikanın öncülüğünde 817 kişinin katılımıyla 13 farklı etkinlik gerçekleştirildi. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün güvenli bir şekilde geçmesi adına ülke genelinde 122 bin 777 polisimiz görev yaptı. Büyük bir özveriyle çalışan tüm güvenlik güçlerimize teşekkür ediyorum."
CHP'den İmamoğlu İçin 50 Bin Kişilik Seferberlik: Sandık Temsilcileri Sahaya İniyor

CHP'den İmamoğlu İçin 50 Bin Kişilik Seferberlik: Sandık Temsilcileri Sahaya İniyor
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), tutuklu yargılanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için kapsamlı bir saha kampanyasına hazırlanıyor. Parti, 15 Mayıs Perşembe günü Marmara Cezaevi önünde yapılacak imza seferberliği kapsamında 50 bin 521 mahalle temsilcisini sahaya indiriyor.
Her Sandığa Bir Sorumlu: İmamoğlu İçin İmza Toplanacak
CHP’li kurmayların aktardığına göre, partinin seçim hazırlıkları çerçevesinde bu hafta sonuna kadar Türkiye genelindeki 191 bin sandık için asil ve yedek sorumlular da belirlenecek. 15 Mayıs’tan itibaren sahaya inecek temsilcilerin ilk görevi, Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması için başlatılan imza kampanyasını hızlandırmak olacak.
Her sandık sorumlusu kendi bölgesindeki seçmenlerle birebir görüşerek imza toplayacak, bu imzalar mahalle temsilcileri aracılığıyla genel merkeze ulaştırılacak.
Erken Seçim Talebi Artıyor
CHP kaynaklarına göre, halk arasında erken seçim isteği ciddi şekilde yükselişte. Parti kurmayları, geçtiğimiz yıl %17 civarında olan erken seçim talebinin, 31 Mart seçimlerinden sonra %69 seviyesine ulaştığını belirtiyor. CHP, bu halk talebine siyasi önderlik etmeye hazır olduklarını vurguluyor.
Seçim Tatbikatı Sonbaharda
CHP, bu süreçte sadece sandık organizasyonlarıyla yetinmiyor. Parti programı, hükümet vizyonu ve Cumhurbaşkanı adayı dahil tüm hazırlıkların yapıldığı ifade edildi. Sonbaharda bir seçim tatbikatı planlanırken, seçim sonrası sürece dair yönetim kadrosu ve programlarının da hazır olduğu belirtildi.
Özgür Özel'den Yozgatlı Çiftçilere Destek
CHP lideri Özgür Özel, İmamoğlu’na destek protestolarına traktörleriyle katılan Yozgatlı çiftçilere kesilen park cezalarını ödeyerek dikkat çekti. CHP Yozgat İl Başkanlığı’nın takibinde yürütülen süreçte, ilk etapta 11 cezanın Özel tarafından ödendiği, diğer cezaların da tebliğ edildikçe ödeneceği açıklandı.
Sıradaki Miting Konya’da
CHP’nin “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin bir sonraki adresi Konya. 4 Mayıs Cumartesi günü saat 14.00’te Kılıçarslan Kent Meydanı’nda düzenlenecek mitingde, yine Ekrem İmamoğlu’na özgürlük çağrısı yapılacak. Mitingde su sorunu yaşayan çiftçiler, kamyoncular ve TIR şoförlerinin sıkıntılarına dikkat çeken mesajların verilmesi
Kaynak:odatv
TÜİK Açıkladı: 2025 Yılı İlk Çeyrekte Turizm Geliri %5,6 Arttı

İşte TÜİK’in açıkladığı 2025 yılı
TÜİK Açıkladı: 2025 Yılı İlk Çeyrekte Turizm Geliri %5,6 Arttı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Ocak-Mart dönemine ait Turizm İstatistiklerini yayımladı. Buna göre, yılın ilk üç ayında turizm geliri geçen yılın aynı dönemine göre %5,6 artarak 9 milyar 451 milyon 244 bin dolar olarak gerçekleşti.
Kişisel Harcamalar Önde
Ziyaretçilerden elde edilen gelirin 9 milyar 323 milyon 872 bin doları doğrudan ziyaretçilerin harcamalarından, 127 milyon 373 bin doları ise transfer yolcuların katkısından oluştu. Ziyaretçilerin harcamalarının %23,6'sını yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşları yaptı.
Harcamaların 8,1 milyar doları kişisel harcamalar, 1,2 milyar doları ise paket tur harcamaları oldu.
Ziyaretçi Sayısı %1,2 Arttı
Türkiye'yi ziyaret eden kişi sayısı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,2 artışla 9 milyon 121 bin 152 kişiye yükseldi. Bu kişilerin 2 milyon 219 bin 38’i, yurt dışında ikamet eden vatandaşlardan oluştu.
Bu dönemde geceleme yapan yabancı ziyaretçilerin gecelik ortalama harcaması 99 dolar, yurt dışı ikametli Türk vatandaşlarının ise 67 dolar olarak kayıtlara geçti.
Harcamalar En Çok Yeme-İçme ve Ulaştırmaya
Turizm gelirinin harcama türlerine göre dağılımında, yeme-içme %24,7, uluslararası ulaştırma %15,9 ve paket tur harcamaları %13,1 pay aldı. Geçen yılın aynı dönemine göre paket tur harcamaları %20,8, yeme içme harcamaları %15,7 ve iç ulaştırma harcamaları %8,9 arttı.
Turistlerin Yarısı Türkiye’ye Eğlenmeye Geliyor
Ziyaretçilerin %52,5’i "gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler" amacıyla Türkiye’ye geldi. Bunu %26,7 ile "akraba ve arkadaş ziyareti", %10,3 ile "alışveriş" izledi. Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının %65,7’si ise en çok “akraba ve arkadaş ziyareti” amacıyla Türkiye’ye geldi.
Turizm Gideri %37,6 Arttı
Yurt dışında ikamet eden vatandaşların Türkiye dışı seyahatleri de artış gösterdi. 2025 yılı ilk çeyrekte turizm gideri %37,6 artarak 2 milyar 448 milyon 212 bin dolara ulaştı. Bunun 1 milyar 907 milyon doları kişisel, 541 milyon doları ise paket tur harcamaları oldu.
Yurt Dışına Çıkışlar Arttı
Yurt dışına çıkan Türk vatandaşlarının sayısı da %6 artışla 2 milyon 596 bin 225 kişiye ulaştı. Kişi başı ortalama harcama ise 943 dolar olarak
Sahte Boşanmayla Yetim Aylığı Alanlara Büyük Şok: 9 Bin Kişi Tespit Edildi, Maaşlar Faiziyle Geri İstenecek!

Türkiye’de sosyal güvenlik sistemini kötüye kullananlara karşı yürütülen geniş çaplı denetimler sonuç verdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, yaptığı açıklamada, sahte boşanma yoluyla yetim aylığı alarak devleti zarara uğratan 9 bin kişinin tespit edildiğini duyurdu.
Bu kişilerden 7 bin 400'ü hakkında adli ve mali işlem başlatıldı. Haksız yere alınan maaşların faiziyle birlikte geri ödenmesi için çalışmalar hızlandırıldı.
Sahte Boşanma Nedir, Nasıl Yapılıyor?
Mali müşavir İsmet Çetinkaya'nın verdiği bilgiye göre, sahte boşanma; resmi olarak boşanmış görünmesine rağmen fiilen evliliğin sürdürülmesi ve bu yolla yetim aylığı gibi sosyal haklardan haksız şekilde yararlanılması anlamına geliyor.
Özellikle dul kalan kadınlar, vefat eden ebeveynlerinden maaş alabilmek amacıyla mahkeme kararıyla boşanıp, boşandıkları eşleriyle aynı evde yaşamaya devam ediyorlar.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ise yapılan ihbarlar doğrultusunda çevre taramaları, adres kontrolleri ve mali incelemelerle bu tür sahte boşanmaları tespit ediyor.
Faiziyle Geri Alınacak: Sahte Boşanmanın Cezası Ne?
Tespit edilen sahte boşanmalarda alınan maaşlar faiziyle birlikte geri isteniyor.
Uygulanan cezai işlemler şu şekilde işliyor:
-
Haksız yere alınan tüm maaşların ana parası ve faiziyle birlikte iadesi isteniyor.
-
Haksız şekilde faydalanılan sağlık hizmetlerinin de bedeli talep ediliyor.
-
Ödeme yapılmaması durumunda kişilerin mal varlıklarına haciz uygulanıyor.
-
Savcılığa suç duyurusunda bulunularak dolandırıcılık suçlamasıyla adli süreç başlatılıyor.
9 Bin Kişi Belirlendi, 7.400'üne Soruşturma Açıldı
Bakan Vedat Işıkhan’ın açıklamasına göre, SGK denetimleri sonucu sahte boşanmayla yetim aylığı aldığı belirlenen 9 bin kişi tespit edildi.
Bu kişilerden 7 bin 400'ü hakkında hukuki işlem başlatıldı. Haksız alınan ödemelerin tahsili için ise hızla işlemler sürdürülüyor.
Adalet Bakanlığı ile koordineli şekilde yürütülen süreçte, dolandırıcılık ve kamu zararına sebebiyet verme suçlarından da ceza davaları açılması bekleniyor.
Ev Kadınlarına Erken Emeklilik Müjdesi
Öte yandan Bakan Işıkhan, ev kadınlarına yönelik emeklilik kolaylığı getirecek düzenlemelerin de sürdüğünü duyurdu.
Yeni düzenlemeye göre:
-
Ev kadınları isteğe bağlı sigorta ile prim ödeyebilecek.
-
5400 gün prim ve 61 yaş şartıyla emeklilik imkânı tanınacak.
-
Prim ödemelerinin üçte biri devlet tarafından karşılanacak.
Bu düzenleme ile özellikle evde çalışan kadınların sosyal güvenceye daha kolay erişmesi hedefleniyor.
Devlet Bahçeli: “CHP Kriz, Kavga ve Kaosun Adıdır”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son grup toplantısında ve yazılı açıklamalarında, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu iç ve dış tehditlere dikkat çekerek, özellikle CHP'nin politikalarını ağır bir dille eleştirdi.
Bahçeli, ülkenin güvenliğini, istikrarını ve sosyal barışını hedef alan kampanyalara karşı milletin uyanık olması gerektiğini vurguladı.
"Türkiye, her cepheden tehdit edilmektedir. CHP, kriz, kavga ve kaosun merkezine dönüşmüştür." sözleriyle sert çıktı.
"Dalga Boyu Yüksek Münakaşalar Türkiye’yi Karıştırmak İstiyor"
Devlet Bahçeli konuşmasının başında, toplumun sinir uçlarını hedef alan kasıtlı kışkırtmaların arttığına dikkat çekerek şöyle dedi:
"Dalga boyu yüksek münakaşalarla, dibi bulunmayan münasebetsizliklerle, Türkiye’de güven ve istikrar ortamı kundaklanmak istenmektedir. Sistemli ve gayri ahlaki taktiklerle karışıklık çıkarılmaya çalışılmaktadır."
Bahçeli, özellikle dış güçler tarafından yönlendirilen içerideki unsurların aktif hale geçtiğini ve ülkenin huzuruna kastettiklerini ifade etti.
"Türkiye’nin Egemenlik Haklarına CHP Kafa Tutuyor"
Bahçeli, tehditlerin artık aleni bir boyuta ulaştığını ve Türkiye’nin egemenlik haklarının hedef alındığını belirterek, CHP’yi açıkça suçladı:
"Bu tehdit alçaktır, ahlaksızdır. Kanun tanımayan, demokratik erdemleri takmayan bir güruh devletin egemenlik haklarına fütursuzca kafa tutmaktadır."
Cumhuriyet Halk Partisi’ni "provokasyon partisi" olarak tanımlayan Bahçeli, CHP’nin milli değerleri çiğnediğini ileri sürdü.
"CHP, Türkiye’nin Kaynayan Kazanıdır"
Bahçeli, CHP'nin mevcut yönetimini hedef alarak şu ifadeleri kullandı:
"CHP, kanayan yaradır, kaynayan kazandır, kaybolan zamandır. Doğru ile yanlış, helal ile haram, haysiyet ile habaset yer değiştirmiştir. CHP’de sapla saman karışmıştır."
Bu açıklamasıyla Bahçeli, CHP yönetiminin değer erozyonuna uğradığını, milli ve manevi değerlerden koptuğunu savundu.
"Türkiye’nin İç ve Dış Cephede Beş Ana Gündemi Var"
Bahçeli, Türkiye’nin şu anda beş büyük meseleyle karşı karşıya olduğunu belirterek bu gündemleri sıraladı:
1. Terörsüz Türkiye Hedefine Karşı Direnç
Bahçeli, CHP’nin ve yanında hizalanan partilerin terörün sona ermesinden rahatsızlık duyduğunu iddia etti:
"CHP ve şürekası terörsüz bir Türkiye’den rahatsızdır. Terör başka, Kürt kardeşlerimiz başkadır. Bu ayrımı yapmayanlar vatan hainidir."
Özgür Özel’in Mersin’de yaptığı konuşmayı da "fitne" olarak nitelendirdi.
2. Gazze ve Filistin’deki Soykırıma Karşı Türkiye’nin Duruşu
Bahçeli, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamlara değinerek, Türkiye'nin Filistin’in yanında olduğunu belirtti:
"Türkiye, mazlum Filistin halkının yanındadır. Gazze'de yapılan soykırıma sessiz kalmayacağız."
Bahçeli, CHP’yi Gazze konusunda yeterli duyarlılığı göstermemekle suçladı.
3. Türkiye’yi Karıştırmak İsteyen Sosyal ve Ekonomik Provokasyonlar
Ekonomik sorunların siyasal provokasyonlara dönüştürülmek istendiğine dikkat çeken Bahçeli, şunları söyledi:
"Ekonomide inişler çıkışlar normaldir. Ancak CHP ve işbirlikçileri, sokakları karıştırmak için fırsat kollamaktadır."
Türkiye’nin bu provokasyonları aşacak güçte olduğunu belirtti.
4. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki Yolsuzluk İddiaları
Bahçeli, İBB yönetimini çok sert ifadelerle eleştirdi:
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni saran rüşvet ve yolsuzluk skandalları Türk milletinin gözünden kaçmamaktadır. CHP’nin maskesi düşmüştür."
Özellikle Ekrem İmamoğlu’nun lüks otellerde gizli toplantılar yapmasını ve kamu kaynaklarının kötüye kullanılmasını sert dille kınadı.
5. İstanbul ve Deprem Gerçeği
Marmara Denizi’nde yaşanan son depreme de değinen Bahçeli, İstanbul’un geleceğine sahip çıkılması gerektiğini vurguladı:
"İstanbul gözbebeğimizdir. Cumhur İttifakı, İstanbul’u depreme dayanıklı hale getirecek. Cumhuriyetimizin gözbebeği olan bu şehir sahipsiz değildir."
Kentsel dönüşüm konusunda CHP’li belediyeleri eleştirdi ve İstanbul halkına güvence verdi.
"Yeni Bir Dünya Kurulurken Türkiye Lider Ülke Olacak"
MHP Lideri Devlet Bahçeli, açıklamasının sonunda Türk milletine moral vererek şunları söyledi:
"Yeni bir dünya kuruluyor. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizde sapma yoktur. CHP gibi kriz, kavga ve kaos üreten yapılar bu kutlu yürüyüşte yer alamayacaktır."
Bahçeli, Türkiye'nin küresel güç olma yolunda ilerlediğini ve Türk milletinin bahtının açılacağını vurguladı.
İlk Yorum yapan siz olun!