
Hüseyin Baş, “Bütün muhalefetin yargılandığı süreçten geçiyoruz. Türk siyasetinin bir an önce durulmasını temenni ediyoruz” dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla yargılandığı davada ilk kez hakim karşısına çıktı. Çağlayan'daki 11. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada BTP lideri yaklaşık yarım saat süren sözlü bir savunma yaptı.
Duruşmada BTP lideri Hüseyin Baş'ın avukatlığını Prof. Dr. Ümit Kocasakal yaptı. Avukatların da savunmalarını yapmalarının ardından kararını açıklayan mahkeme davayı 15 Ocak'a erteledi.
“Türk siyasetinin bir an önce durulmasını temenni ediyoruz”
Mahkeme çıkışında açıklama yapan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş şunları söyledi;
“Bugün ilk duruşmamıza çıktık. Cumhurbaşkanına hakaret iddiası kapsamında savcılık esas hakkında mütalaasını verdi ve cezalandırma istedi. Duruşmada ara karar verildi ve Ocak ayına ertelendi. Süreci yine takip edeceğiz. Bizim daha önce söylediğimiz gibi herhangi bir hakaret ifadesini hiçbir şekilde kullanmamamız ve herhangi bir şahsa karşı da kullanmamamız sebebiyle zaten ortada bir suç oluşmadı. Suçun ne manevi, ne maddi unsurları ortada yoktu ama yargılama devam ediyor.
"Siyasetin siyasi zeminde yürüdüğü bir sürecin Türkiye'de başlamasını bekliyoruz"
Eylül ayı hızlı başlayacak, fırtınalı başlayacak gibi bir beklenti zaten vardı. İlk duruşma da benim duruşmamdı. Bu ay içerisinde 10'dan fazla duruşma var. Bütün muhalefetin yargılandığı bir süreçten geçiyoruz. Malumunuz CHP İstanbul İl Başkanlığı'na bir yargı kararı çıktı ve el çektirme kararı ortaya kondu. Dolayısıyla beklediğimiz gibi Eylül hızlı başladı. Her şey hızlı ilerliyor. Türk siyasetinin bir an önce durulmasını, karşılıklı anlayışın, nezaket dilinin ve hukukla değil de siyasetle mücadelenin zemininde yürümesini çok hızlı bir şekilde temenni ediyoruz. Aksi halde hepimiz yoruluyoruz. Bu anlamsız bir yorgunluk. Biz anlaşamayacak insanlar değiliz, bu ülkede hiç kimse değil. Ama büyük bir kavga varmış gibi insanların önüne de koymaya gerek yok. Siyasetin de yumuşak ve siyasi zeminde yürüdüğü bir sürecin Türkiye'de başlamasını bekliyoruz.
"Türkiye'de muhalefetin siyaset yapma zemininin ayakta kalabilmesini sağlayacak dayanışma”
Sayın Vecdet Öz bizlere eşlik ettiler, yanımızda oldular. Gerçekten gurur verici, mutluluk verici. Tüm teşkilat arkadaşlarıma da çok teşekkür ediyorum. Sayın Ümit Kocasakal savunmamızı yaptılar, kendisine de çok teşekkür ediyorum. Adalet Mülkün Temelidir Platformu ile görüştük. Zafer Partisi yetkilileri, Adalet Partisi yetkilileri, birçok siyasi parti
temsilcileri de katıldılar, iştirak ettiler. Hepsine de çok teşekkür ediyorum nazik desteklerinden ötürü. Bu dayanışma da Türkiye'de muhalefetin siyaset yapma
zemininin ayakta kalabilmesini sağlayacak dayanışmadır.”
“Sayın Hüseyin Baş bir partinin genel başkanıdır, demokratik hakkını kullanmıştır”
Çağlayan Adliyesine gelerek duruşmayı takip eden Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz de “Sayın Hüseyin Baş bir partinin genel başkanıdır. Demokratik hakkını kullanmıştır, anayasal hakkını kullanmıştır. Bundan daha doğal, bundan daha olağan ne olabilir? Bir parti genel başkanı aynı zamanda cumhurbaşkanıysa, partiye söylenen söz cumhurbaşkanına hakaret olarak adediliyorsa o zaman demokrasinin bittiği yerdeyiz. Lütfen bunu Türk kamuoyunun çok iyi değerlendirmesi lazım. Sayın Baş içeride, 'Türk siyasetinin cezalandırılacağı yer sandıktır' dedi. Millet bunun sandıkta hesabını soracaktır. Hepinize saygılar sunuyorum” dedi.
“Bu bir ifade hürriyeti davası”
Duruşmada BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ı avukatlığını yapan Prof. Dr. Ümit Kocasakal ise “Bu sadece müvekkilin Hüseyin Baş'ın davası değil. Bu bir ifade hürriyeti davası. Bunu herkesin anlamasını istirham ediyorum. Kimsenin kimseye, Cumhurbaşkanı da dahil, kimsenin kimseye hakaret etme hakkı ve özgürlüğü yok ama kimsenin de hakaret olmayan bir şeyi hakaret olarak göstermek veya algılamak ve bunun üzerinden insanların üzerinde demoklesin kılıcını sallama gibi bir hakkı da yok. Herkes, belli konumlarda olanlar özetle kamuya mal olmuş kişiler, özellikle siyasetçiler daha tahammüllü olmak zorunda. Bu bir zorunluluk ve gereklilik. Yargı kararları bunu söylüyor. Bu olayda gerçekten hakaretamis hiçbir şey yok. Bir ifade hürriyeti, bir siyasi partinin genel başkanı olmaktan da kaynaklanan bir siyasi eleştiri ve değerlendirme hakkı mevcut. Dolayısıyla bu davanın önemi budur. Ben Atatürk'ümüzün şu sözüyle bitirmek istiyorum; elbette alemde bir hak vardır ve hak kuvvetten üstündür” dedi.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü!

“Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde aile içi tartışma kanlı bitti. Edinilen bilgilere göre 22 yaşındaki S.S., ava gitmesine karşı çıkan annesiyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine öfkelenen genç, evde bulunan av tüfeğini alarak annesini başından vurdu.
Ağır yaralanan anne olay yerinde hayatını kaybederken, mahallede büyük üzüntü yaşandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede kadının yaşamını yitirdiği belirlendi.
Olay sonrası S.S. jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınırken, cenaze otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu!

Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu
Bursa’da metro istasyonunda yaşanan olay, yürekleri ağza getirdi. İddiaya göre, peronda metro bekleyen iki öğrenci şakalaştıkları sırada 60 yaşındaki Abdulkadir Kavaklıgil’e çarptı. Çarpmanın etkisiyle dengesini kaybeden Kavaklıgil, raylara düştü.
O sırada istasyona yaklaşan metro makinisti, durumu fark ederek anında fren yaptı. Tren, raylara düşen Kavaklıgil’e çarpmadan durmayı başardı. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı adam hastaneye kaldırıldı.
Abdulkadir Kavaklıgil’in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
Şarkıcı Güllü Balkondan Düşerek Hayatını Kaybetti

Şarkıcı Güllü Balkondan Düşerek Hayatını Kaybetti
Türk müziğinin sevilen isimlerinden “Güllü” adıyla tanınan şarkıcı Gül Tut, Yalova’daki evinin balkonundan düşerek yaşamını yitirdi.
Edinilen bilgilere göre olay, bugün öğle saatlerinde gerçekleşti. Balkondan düşen Tut’u görenlerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde ünlü sanatçının hayatını kaybettiği belirlendi.
Güllü’nün cenazesi, incelemelerin ardından Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.
Sevda Türküsev’den ‘Konuşanlar’ Yorumu!

Sevda Türküsev’den ‘Konuşanlar’ Yorumu
Yazar Sevda Türküsev, Hasan Can Kaya’nın sunduğu “Konuşanlar” programı üzerinden dikkat çeken bir değerlendirmede bulundu. Türküsev, sokakta sıradan bir erkeğin eşine hitaben kullandığı sözlerle programdaki esprileri karşılaştırdı.
Türküsev, “Sokakta bir adam karısına ‘Naber bebiş’ dese kan çıkar ama Hasan Can söyleyince gülüyor.” ifadelerini kullanarak, programın diline ve izleyicilerin bakış açısına dikkat çekti.
Yapılan yorum, sosyal medyada farklı tepkiler toplarken, bazı kullanıcılar Türküsev’in hak verdi, bazıları ise sözlerini eleştirdi.
İskele’de “Gönüllü Trafik Denetçisi” Yalanı: Kadın Hakkında Yasal İşlem Başlatıldı!

İskele’de “Gönüllü Trafik Denetçisi” Yalanı: Kadın Hakkında Yasal İşlem Başlatıldı
İskele’de 53 yaşındaki S.F. isimli kadın, polise giderek dikkat çekici bir iddiada bulundu. İfadesinde, seyir halindeyken önünü kesen bir kişinin kendisini “gönüllü trafik denetçisi” olarak tanıttığını, hız yaptığı gerekçesiyle video kaydı aldığını ve 1000 TL vermesi halinde görüntüleri polise iletmeyeceğini söylediğini öne sürdü.
Ancak polis ekiplerinin yaptığı detaylı incelemede olayın gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. İddianın tamamen hayali olduğu ve S.F.’nin, Gönüllü Trafik Denetçiliği uygulamasına tepki göstermek amacıyla bu senaryoyu kurguladığı belirlendi.
Bu gelişmenin ardından S.F. hakkında “amme fesatçılığı” (fesat karıştırma) suçundan yasal işlem başlatıldı. Polis soruşturmasının sürdüğü bildirildi.
Yabancılara Vatandaşlık İçin Muvazaalı Gayrimenkul Satışı Yapan Suç Örgütü Çökertildi: 106 Şüpheli Yakalandı

İstanbul merkezli 19 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonlarla, yabancıların Türk vatandaşı olabilmesi için muvazaalı gayrimenkul satışı yapan organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda 106 şüpheli gözaltına alındı.
Çok Sayıda Suçtan Soruşturma
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın açıkladığı operasyonda şüpheliler şu suçlardan yakalandı:
-
❗️Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak
-
❗️Örgüte üye olmak
-
❗️Göçmen kaçakçılığı
-
❗️Suçtan elde edilen mal varlığını aklama
-
❗️Nitelikli dolandırıcılık
-
❗️Özel belgede sahtecilik
451 Yabancıya Vatandaşlık Sağlandı
Elebaşı M.A. olan suç örgütünün, 451 yabancı ve ailelerine Türk vatandaşı olabilmeleri için muvazaalı gayrimenkul satışı yaptığı tespit edildi. Bu işlemler sonucunda vatandaşlık kazanan kişilerin durumlarının iptali için derhal yasal süreç başlatıldı.
Dev Mal Varlığına El Kondu
Operasyon kapsamında örgütün mal varlığına el konuldu:
-
Bir holding şirketler grubu
-
5 anonim şirket
-
1240 apartman dairesi
-
65 arsa
-
47 otomobil
-
Çok sayıda banka hesabı
Yetkililere Teşekkür
Bakan Yerlikaya yaptığı açıklamada, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nı, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nü, Göçmen Kaçakçılığı Şube Müdürlüğü’nü, MASAK çalışanlarını ve kahraman polisleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan BM İklim Zirvesi’nde Konuştu: “2053 Net Sıfır Emisyon Hedefimize Kararlılıkla Yürüyoruz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde düzenlenen BM İklim Zirvesi’nde önemli mesajlar verdi. Türkiye’nin iklim politikalarında attığı adımları anlatan Erdoğan, 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için kapsamlı bir yol haritası izlendiğini vurguladı.
“İklim Kanunu önemli bir dönüm noktası”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Temmuz ayında kabul edilen İklim Kanunu’nun bu hedef yolunda kritik bir adım olduğunu belirterek, emisyon ticaret sistemi, yeşil finans stratejisi ve ulusal yeşil taksonomi çalışmalarının devam ettiğini açıkladı.
Erdoğan, Türkiye’nin iklim politikalarını enerji, sanayi, binalar, ulaştırma, atık, tarım ve ormancılık olmak üzere 7 sütun üzerine inşa ettiklerini ifade etti. Ayrıca, ikinci ulusal katkı beyanının tüm sektörleri ve sera gazlarını kapsayacak şekilde hazırlandığını söyledi.
“2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı hedefliyoruz”
Türkiye’nin yeni hedeflerini açıklayan Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ekonomide uygulayacağımız politikalarla 2035 yılında 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı ve emisyonlarımızı 643 milyon tona düşürmeyi hedefliyoruz.”
Yenilenebilir enerji ve sıfır atık vurgusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yenilenebilir enerji alanındaki gelişmelere de dikkat çekti:
-
Yenilenebilir enerjinin kurulu güç içerisindeki payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını,
-
Elektrikli araç üretimi ve altyapı yatırımlarının hızla ilerlediğini,
-
Demiryolu yatırımlarına öncelik verildiğini söyledi.
Ayrıca, Emine Erdoğan’ın himayesinde yürütülen **“Sıfır Atık Hareketi”**nin iklim değişikliğiyle mücadelede kritik rol oynadığını vurguladı. Türkiye’nin 2026’da ev sahipliği yapmayı planladığı 31. COP Taraf Devletler Konferansını da bu çabaların taçlandırılması olarak gördüğünü belirtti.
“Yarın Trump ile detaylı görüşeceğiz”
BM İklim Zirvesi sonrası Türkevi’nde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, New York temaslarının verimli geçtiğini söyledi.
Washington’a geçeceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yarın Sayın Trump ile inşallah teferruatlı bir görüşmemiz olacak” dedi.
Bir gazetecinin, “Trump ile görüşmeden umutlu musunuz?” sorusuna ise Erdoğan şu yanıtı verdi:
“Olmayan şey konuşulur mu? Görüşelim, görüştükten sonra zaten sizlere, ne görüştüysek, ne netice aldıysak ya yolda ya Türkiye’ye döndükten sonra söyleriz.”
İlk Yorum yapan siz olun!