Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın ‘Siyasi yumuşama dönemi başlamıştır’ ifadesini tarihi bir açıklama olarak görüyor ve destekliyoruz. Hepimiz biliyoruz, Sayın Erdoğan bir siyasi taktik dehasıdır. Siyasi yumuşama kararınız ve ifadeniz çok doğrudur, içini stratejik olarak doldurmak şartıyla. Ama amacınız, ‘İkinci parti konumuna düştüm. Bir müddet tartışmaları benim alanımdan çıkarıp muhalefetin içine taşımak için muhalefetin bir liderini öne çıkarıp diğerlerini göz ardı edeyim ve içeride böylece bir tartışma çıkartayım gibi bir taktik manevraysa Türkiye bir yerden diğer yere yine savrulur” dedi.

(ANKARA) - Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın ‘Siyasi yumuşama dönemi başlamıştır’ ifadesini tarihi bir açıklama olarak görüyor ve destekliyoruz. Hepimiz biliyoruz, Sayın Erdoğan bir siyasi taktik dehasıdır. Siyasi yumuşama kararınız ve ifadeniz çok doğrudur, içini stratejik olarak doldurmak şartıyla. Ama amacınız, ‘İkinci parti konumuna düştüm. Bir müddet tartışmaları benim alanımdan çıkarıp muhalefetin içine taşımak için muhalefetin bir liderini öne çıkarıp diğerlerini göz ardı edeyim ve içeride böylece bir tartışma çıkartayım gibi bir taktik manevraysa Türkiye bir yerden diğer yere yine savrulur” dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bugün partisinin ‘Genişletilmiş İstişare Kampı’nın kapanış konuşmasını yaptı. Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Kendi iklimini kurabilen, kendi kültürünü oluşturabilen siyasi partiler, kendi siyasi iklimini oluşturabilen ülkeler kalıcı kurumlar oluştururlar. Ve sorunlarla karşılaştıklarında akılla, yürekle bu sorunları çözmeyi başarılar. Siyasi partileri de ülkeleri de ayakta tutan, ortak ruhtur. Kurallar önemlidir ama iklim yoksa kuralların nasıl baypas edildiğini yakın dönemde ülkemizde müşahede ettik. Kuralları uygulayacağız ama iklimi kuracağız. Kampımızda, dört soruya cevap aradık. Bir: 31 Mart seçimlerinden sonra Türkiye’nin siyasi iklimi, görüntüsü, tablosu nedir ve ülkemizin nereye doğru gitmesi konusunda milletimiz hangi mesajları vermiştir? İkincisi: Alandan gelen bilgilerle Türkiye’nin her yerinden bu tabloya bakış açısı nedir? Üçüncü sorumuz: Partimizin bu tablo içindeki konumlanması ne olmalıdır? Dördüncü soru: Bu konumlanma esnasında alınması gereken tedbirler nelerdir?
"TOPLUMDA OTOKRASİYE DOĞRU GİDİŞ KAYGISININ YERİNİ, ‘DEMOKRATİK BİR DÖNEM BAŞLAYABİLİR AMA SONRASI NE OLACAK’ KAYGISI ALDI”
Çok önemli sonuçlara ulaştık. İlk soru için hepimizi kaygılandırması ama ümitlendirmesi gereken bir olgu var. Türkiye’de siyasetin psikolojisi çok çabuk değişiyor. Geçen sene, 14 ve 28 Mayıs seçimlerinden sonra ülkede iktidarın mutlak egemen olduğu ve artık bazı demokratik kazanımların dahi tehlikeye düşebileceği, AK Parti kitlelerinin dahi ‘Acaba nereye gidiyoruz’ sorusunu sorduğu bir iklim mevcuttu. Muhalefet partileri dağınık, kafalar karışık, iktidar aşırı bir özgüvenle, kibir halinde geleceğe bakıyordu. 31 Mart seçimleri bunun tam tersi bir tablo ortaya koydu. Bu sefer iktidar partisi ilk kez ikinci kez parti konumuna geriledi. Muhalefet yaşadığı bütün travmaya rağmen, özellikle öfke oylarıyla ana muhalefet partisi öne çıktı. Ve toplumda otokrasiye doğru gidiş kaygısının yerini, ‘Demokratik bir dönem başlayabilir ama sonrası ne olacak’ kaygısı aldı.
"YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR. SİYASET ÖZGÜRLEŞİYOR”
Dün ve bugün yaptığımız istişarelerde geldiğimiz sonuçları paylaşmak isterim. Birincisi: Yeni bir dönem başlıyor. Belki de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni, hatta 2016’dan bu yana ilk kez siyasetin tartışma alanı ve önü açılıyor. Bu önemli bir değişimdir. Geçmişte, son 8 yıldır ittifak partileri, Cumhur İttifakı düşmanlaştırma, şeytanlaştırma, terörle işbirliği iddiasıyla yöntemlediği bir kutuplaştırma stratejisi takip etti. Toplum karpuz gibi ortadan ikiye bölündü neredeyse. Birbiriyle konuşamaz niteliğe dönüştü insanlar. Siz iktidarı eleştirdiğinizde hain oldunuz, muhalefette olduğunuzda dış güçlerin ajanı oldunuz. Ama iktidar içindekiler de kendi hallerinden hiç memnun değillerdi. Çünkü ahlaki meşruiyetlerini kaybetmeye başlamışlardı. İktidar içindeki tartışmalar kapalı kapılar ardından yapılıyordu. İktidar bağımlılığı oluşmuştu, uyuşturucu gibi iktidarı ‘nasıl olsa güç bizde’ ataletine sevk etmişti. Şimdi siyaset özgürleşiyor. Bu, siyasi partilerin aldığı oyların ötesinde bir gerçektir. Belki de en önemlisi iktidar unsurları, AK Parti’nin içerisindeki kesimler ilk defa özgürleşiyorlar. Bu sağlık işaretidir. Muhasebe yapacaklar. ‘Neden 22 sene sonra, mutlak bir iktidar imkanına sahipken AK Parti ikinci parti konumuna düştü?’
"ERDOĞAN’IN ‘SİYASİ YUMUŞAMA DÖNEMİ BAŞLAMIŞTIR’ İFADESİNİ TARİHİ BİR AÇIKLAMA OLARAK GÖRÜYOR VE DESTEKLİYORUZ”
Sayın Cumhurbaşkanı’nın ‘Millete küsmek olmaz. Oturup değerlendireceğiz’ sözünü ciddiye almıştık. Son attığı adımları, özellikle son cuma namazı çıkışı ‘Siyasi yumuşama dönemi başlamıştır’ ifadesini tarihi bir açıklama olarak görüyor ve destekliyoruz. Ancak içinin doldurulması lazım. Sayın Erdoğan’ın siyasi hayatının önemli bir kısmında yanında en yakın çalışma arkadaşı olarak bulunmuş, bir kısmında da yapılan yanlışlar karşısında hiç çekinmeden konuşmuş bir siyasetçi olarak şu soruyu sormak isterim kendisine: Bu siyasi yumuşama bir taktik manevra mı, Türkiye’nin geleceğini belirleyecek stratejik bir dönüşüm kararı mı? Hepimiz biliyoruz, Sayın Erdoğan bir siyasi taktik dehasıdır. Ama stratejik hedefler konusunda bir uçtan diğer uca gidecek esnekliğe de sahiptir. AK Parti içindeki arkadaşlarıma seslenerek ifade ediyorum: Onların taktik olarak gücü koruma sorusuna verdiği cevaplar, Türkiye’nin stratejik hedeflerini bir uçtan bir uca savrulur hale dönüştürmüştür. 2002’de, ekonomik kriz sonrası yolsuzluklarla, hortumlamalarla, siyasi ahlak açısından yaşanan büyük zaaflarla, yasaklarla boğuşan bir Türkiye’den AK Parti kurulurken bunu alıp özgürlüklere, demokrasiye, insan haklarına dayalı yeni bir siyasal düzen, yoksullaşmayı durduracak sosyal adalet anlayışı, ve temiz siyaset anlayışıyla Türkiye’yi bir yere taşımayı hedeflemiştik. Sayın Erdoğan’ın ve iktidardakilerin taktik güçlerini koruma düşüncesi o stratejik hedefi yok etti.
"ERDOĞAN CHP’YE GİDECEKSE BİZDEN BİR KÜÇÜK ÖZRÜ BORCU VAR”
İktidara ve Sayın Erdoğan’a seslenmek istiyorum: Siyasi yumuşama kararınız ve ifadeniz çok doğrudur, içini stratejik olarak doldurmak şartıyla. Ama amacınız, ‘İkinci parti konumuna düştüm. Bir müddet tartışmaları benim alanımdan çıkarıp muhalefetin içine taşımak için muhalefetin bir liderini öne çıkarıp diğerlerini göz ardı edeyim ve içeride böylece bir tartışma çıkartayım gibi bir taktik manevraysa Türkiye bir yerden diğer yere yine savrulur. Çok doğru bir tavır, eleştirmek için söylemiyorum; Sayın Erdoğan CHP Genel Merkez’e gidecekse bizden bir küçük özür borcu var. Eğer 2016 darbesinden sonra Yenikapı ruhu korunmuş olsaydı Türkiye’de ‘tek millet’ çağrısını her alanda söylemek gibi bir ihtiyaç hissetmeden milleti tek bir ruhta birleştirmek mümkün olmaz mıydı? Üslubumuzu bunda sonra değiştireceğiz, siyasi yumuşamaysa biz de aynısını yapacağız ama samimiyet görmek istiyoruz.
"TERÖRLE İŞBİRLİĞİYLE SUÇLADIĞINIZ CHP İLE GÖRÜŞÜYORSUNUZ DA NİYE EN YAKIN ARKADAŞLARINIZLA GÖRÜŞMÜYORSUNUZ”
Arkasından atılması gereken adımların şunlar olduğunu düşünüyorum: Siyasi yumuşamanın bütün kesimlere aynı ölçüde yansıması. Eğer siyasi yumuşamaysa Sayın Erdoğan’ın Gazze konusunda bir özür dileme ihtiyacı var. bayramlarda bile bizimle bayramlaşmaktan kaçan AK Parti, neyin yumuşamasını yapmış olur? AK Partili kardeşlerime sesleniyorum: Dönün, Sayın Erdoğan’a sorun, Daha geçen sene terörle işbirliğiyle suçladığınız CHP, Erdoğan görüşmesinden bir gün sonra DEM ile de görüşme yapıp Erdoğan da şimdi orayı ziyaret edecek -ki bunların hepsi doğru- bir sene önce, ‘Masanın altında HDP var’ deyip terörle işbirliği yapmakla suçladığınız CHP ile görüşüyorsunuz -ve doğru da- niye en yakın arkadaşlarınızla görüşmüyorsunuz? Anayasa tartışmalarına siyasi yumuşamanın yansıması lazım. Siyasi yumuşama, dikte ettirilmiş anayasa değişikliği veya oyalama taktikleriyle olmaz. Numan Kurtulmuş, anayasa görüşmesinde grubumuzu ziyaret ettiğinde, ‘Usul için geldik, detaya girmeyeceğiz’ demiş. Siyasi yumuşama varsa anayasa tartışmalarına limit konmamalı. Türkiye gerçek anlamda sivil bir anayasaya kavuşmalı.
"SİNAN ATEŞ CİNAYETİNE BULAŞAN HERKES EŞKIYADIR”
Yumuşama varsa görüşlerini beğenmesek bile milli iradeyle seçilmiş milletvekillerine saygı göstereceğiz. AYM kararının gereği olarak Can Atalay’ın TBMM’de göreve başlamasının önünü açacaksınız. AYM üzerindeki tartışmaları bitireceksiniz. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin gereği olan bireysel başvuru hakkını ortadan kaldıracak her teşebbüse karşı çıkacaksınız. Biliyorum, Sayın Bahçeli bunların hepsinde size karşı çıkacak. O zaman yol ayrımına geleceksiniz. Basın ve düşünce özgürlüğü başlıklı olarak hapishanelerde bulunan herkesi serbest bırakacaksınız. TRT başta olmak üzere sizin kontrolünüzdeki bütün basın kuruluşlarına, ‘Bundan sonra diğer siyasi partilere de söz hakkı tanıyın’ diye küçük mesaj göndereceksiniz. Türkiye'yi Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi diye Goebbelsvari bir yapının algı operasyonu yaptığı bir ülke halinden çıkaracaksınız. Sinan Ateş cinayetine bulaşan herkes eşkıyadır. Savunan da eşkıyadır vuran da eşkıyadır, katildir. Sayın Erdoğan, eşkıyayı korursanız siyasette yumuşama falan olmaz, herkes eşkıyalığa özenir. Devlet, katilin cezasını verir, maktulun de hakkını sorar ve arar. Devlet demişken devleti kastediyorum, ismi ‘Devlet’ olanları değil.
"YUMUŞAMA İSTİYORSANIZ DARBECİLERLE İLTİSAKI OLMAYAN KHK’LILARIN HAKLARINI VERECEKSİNİZ”
Mafyatik yapılara karşı net bir tavır alın. Son beş yıldır siyaset mafyatik yapıların gölgesinde yapıldı. Sayın Erdoğan, o geçmişi bir temizleyin. Yumuşaması gereken en önemli unsurlardan biri yoksul halkla onun kanını sömürerek cebindeki son kuruşu çalarak oluşturulan rantiye sınıf arasındaki uçurumu kapatmalısınız. Bu halk, ıstakoz yiyenleri görüp nasıl yumuşasın? Niye siyasi ahlak yasasına hala ayak sürüyorsunuz? 15 Temmuz’un Çankaya’ya helikopterle inen darbecibaşını, kardeşini büyükelçi yapacaksınız; parasızlıktan burs alıp da o okullara giden çocukların anne-babalarını cezalandıracaksınız, sivil ölüme mahkum edeceksiniz. Yumuşama istiyorsanız darbecilerle iltisakı olmayan KHK’lıların da haklarını vereceksiniz. Özgür Özel ile bir resim verelim, demokrasi geri gelsin. Biz o resimleri çok gördük.
"ALTILI MASANIN OLUŞTURDUĞU YUMUŞAMA OLMASA YÜZDE 37’YE ÇIKABİLECEK MİYDİNİZ”
Altılı Masa’da bütün bu çabamızı sürdürdüğümüz için ve onun için bedeller ödediğimizi göre göre bize dönüp ‘Bizden şu kadar milletvekili aldınız’ diye hesaba çekenlere soruyorum şimdi: Eğer o masanın oluşturduğu yumuşama olmasaydı siz yüzde 37’ye çıkabilecek miydiniz? Oranlar değişir ama değişmeyecek olan tek şey ilkeleriyle davranan siyasetçilerin gün gelip halkın vicdanında hak ettiği yeri alacakları gerçeğidir.
"BÜTÜN PARTİLERE KAPIMIZ AÇIKTIR, BÜTÜN PARTİLERLE GÖRÜŞÜRÜZ”
Alanda bize büyük bir teveccüh vardı ama niye oya dönmedi? Bu önemli bir sorudur. İktidara yönelik öfkenin en büyük alternatife yönelmesi önemli bir sebeptir. Bunun bize uygulanan medya ambargolarıyla da ilgili sebepleri vardır. Yeni bir yönetime ihtiyacımız var. İstikametimiz doğrudur. Siz, Gelecek Partisi’nin milletvekillerini satılık mal, şahsiyetsiz insanlar mı zannettiniz? İşte buradan bu fitneyi çıkaran tilkilere, çakallara söylüyorum: Gelecek Partisi’nin neferleri, milletvekilleri, il başkanları, kurucuları aslanlar gibi burada. Bu yeni üslup içerisinde en zayıf tarafımızın iletişim olduğunu biliyoruz. Biz bu milletin yürekten yüreğe iletişimine talibiz. İlkesel olarak aldığımız kararı paylaşıyorum: Bütün partilere kapımız açıktır, bütün partilerle görüşürüz, milletten oy almış hiçbir partiyi dışlamayız. Bugün AK Parti ile CHP’nin böyle görüşüyor olması, bazı ipotekleri siyasetin üzerinden kaldırmıştır. Bizim AK Parti ile görüşmemiz halinde, -görüşme peşinde değiliz- hiçbir CHP’linin ‘AK Parti ile iş mi tutuyorsunuz’ deme hakkı yoktur.
"BİR SİYASİ TUTUM BELGESİ KALEME ALACAĞIZ”
Bundan sonra yolumuz açık ve nettir. Bizimle görüşmek, birleşmek, bir yapı kurmak, bir şekilde kurumsal ilişki kurmak isteyen bize gelecek. Biz ise doğru bildiğimiz yolda, hiçbir fire vermeden milletin ihtiyaç hissettiği konularda kararlı bir şekilde yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Üç kanatlı yapımızdan üçer temsilciyle bir koordinasyon kurulu kuracağız. Bu kurul, partinin gidişatıyla ilgili hem yön verici ve koordine edici çalışmalar yapacak hem de parti organlarının vazifesini ne kadar yaptığıyla ilgili denetim görevini üstlenecek. Bu bağlamda bütün bu tartıştıklarımızı, konuştuklarımızı ve özellikle de siyasi partimizin kimliğini kamuoyuyla açık ve net bir şekilde paylaşmak, bundan sonraki yol haritamızın ana unsurlarını milletimize açıklama üzere bir siyasi tutum belgesi kaleme alacağız. En geç bir ay içinde bir toplantıyla kamuoyumuzla paylaşacağız."
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Orman Koruma Bilinci: 7'den 70'e Toplu Hareket

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, orman yangınlarının önlenmesi ve doğanın korunması amacıyla yürütülen çalışmalara dikkat çekti. Bakan Yumaklı, tüm vatandaşların "Orman Benim" şiarıyla el ele vererek doğayı koruma bilincini artırmaya yönelik bir hareketin başlatıldığını vurguladı. Bu kapsamda, çocuklardan gençlere, yaşlılardan tüm topluma kadar herkesin doğayı koruma sorumluluğunu üstlendiği belirtildi.
Yangınlarla Mücadelede Halkın Rolü
Türkiye'nin farklı bölgelerinde yaşanan orman yangınları, doğal yaşamı ve ekosistemi olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, ormanların korunması ve yangınların önlenmesi için sürdürülebilir çözümlerin hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Bakan Yumaklı, bu kapsamda halkın bilinçlendirilmesi ve katılımının teşvik edilmesinin kritik rol oynadığını ifade etti.
Yangın riskini azaltmak için alınabilecek önlemler:
- Ateş yakarken dikkatli olun ve kullanımdan sonra iyice söndürün.
- Ormanlık alanlarda kuru ot ve döküntüleri temizleyin.
- Yangın durumunda derhal 112'yi arayın.
- Ormanlık alanlara yakın yerlerde ateş yakmaktan kaçının.
Yeşil Vatan'a Sahip Çıkmak Hepimizin Görevi
Bakan Yumaklı, "Yeşil Vatan" kavramının önemine değinerek, gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmak için hep birlikte çalışmanın gerekliliğini vurguladı. Doğanın nefesini korumak için verilen mücadelenin sadece bir proje değil, bir yaşam biçimi olduğunu belirtti.
Türkiye'deki ormanların önemi:
* Ekonomik Değer: Ormanlar, odun, bal, mantar gibi ürünler sayesinde ekonomik gelir kaynağıdır.
* Çevresel Faydalar: Ormanlar, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynar, su kaynaklarını korur ve hava kalitesini iyileştirir.
* Biyoçeşitlilik: Türkiye'deki ormanlar, zengin bir bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapar.
İzmir'de Orman Koruma Çalışmaları
Bakan Yumaklı, İzmir başta olmak üzere tüm bölgelerde orman koruma çalışmalarının aralıksız devam ettiğini bildirdi. Bu çalışmalar kapsamında, yangın riskinin azaltılması, erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi ve orman yangınlarıyla mücadelede kullanılacak ekipmanların güçlendirilmesi gibi faaliyetler yürütülmektedir. İzmir'deki ormanların korunması özel bir önem taşıdığı için, bölgede ek önlemlerin alındığı belirtildi.
Gelecek hedefler:
* Orman yangınlarını önlemek için daha etkin stratejiler geliştirmek.
* Orman ekosistemlerini restore etmek ve biyoçeşitliliği artırmak.
* Halkın çevre bilincini yükseltmek ve katılımını teşvik etmek.
Üsküdar'da Muhtarlarla İstişare Toplantısı: Mahalle İhtiyaçları Masaya Yatırıldı

Üsküdar Belediye Başkanı, ilçenin kıymetli muhtarlarıyla bir araya gelerek mahallelerin öncelikli ihtiyaçlarını belirlemek üzere bir istişare toplantısı düzenledi. Toplantıda, Üsküdar'ın farklı mahallelerinden gelen muhtarlar, bölgelerinin karşılaştığı sorunları ve çözüm önerilerini detaylı bir şekilde paylaştı.
Mahallelerin Sesi Muhtarların Talepleri Değerlendirildi
Üsküdar Belediyesi'nin düzenlediği toplantıda, ulaşım, altyapı, çevre düzenlemesi ve sosyal hizmetler gibi çeşitli konularda muhtarların talepleri dinlendi. Özellikle, artan nüfusun yarattığı sorunlar, park ve yeşil alan eksikliği, güvenlik endişeleri ve engelli vatandaşlara yönelik erişilebilirlik konuları ön plana çıktı. Örneğin, bazı mahallelerde yaşanan su baskınları ve kanalizasyon sorunları, acil çözümlerin gerektiğini gösteriyor. Ayrıca, yaşlı ve çocukların güvenli bir şekilde geçebileceği yaya geçitlerinin sayısının artırılması da muhtarların ortak talepleri arasında yer aldı.
Güçlü Muhtarlık- Belediye İş Birliği Vurgusu
Belediye Başkanı, toplantıda yaptığı konuşmada, muhtarların mahallelerin sesi olduğunu ve belediye ile muhtarlar arasındaki güçlü iletişimin ve iş birliğinin, ilçenin daha yaşanabilir bir hale gelmesinde kritik rol oynadığını belirtti. Bu nedenle, belediyenin muhtarların görüşlerini dikkate alarak projeler geliştireceğini ve mahallelerin ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretmeye devam edeceğini ifade etti. Belediye Başkanı, “Muhtarlarımızla düzenli olarak bir araya gelerek mahallelerimizin sorunlarını çözmek ve yaşam kalitesini artırmak için çalışmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Daha Yaşanabilir Bir Üsküdar İçin Ortak Çalışma
Toplantıda, Üsküdar'ın farklı noktalarında gerçekleştirilecek iyileştirme çalışmalarının planları üzerinde duruldu. Bu çalışmalar kapsamında, mevcut parkların yenilenmesi, yeni park alanlarının oluşturulması, sokakların aydınlatılması ve engelli vatandaşlara yönelik erişilebilirliği artıracak düzenlemelerin yapılması planlanıyor. Belediye, bu projelerin hayata geçirilmesi için gerekli kaynakları sağlamaya ve çalışmaların şeffaf bir şekilde yürütülmesini sağlamaya söz verdi.
Muhtarların Talepleri Nelerdi?
Toplantıda muhtarların öne çıkan talepleri şunlardı:
- Mahallelerdeki ulaşım sorunlarının çözümü için yeni otobüs hatları ve durakların eklenmesi
- Park ve yeşil alanların sayısının artırılması ve mevcut alanların iyileştirilmesi
- Güvenlik kamerası sayısının artırılması ve mevcut sistemlerin güncellenmesi
- Engelli vatandaşların erişimini kolaylaştıracak rampaların ve yaya yollarının yapılması
- Okulların ve sağlık ocaklarının çevre düzenlemesinin yapılması
Beylikdüzü Belediyesi Kreş ve Anne Çocuk Merkezlerinde Anneler Günü Kutlamaları

Beylikdüzü Belediyesi, kreş ve anne çocuk merkezlerinde düzenlenen özel etkinliklerle Anneler Günü'nü kutladı. Miniklerin hazırladığı sürprizler ve coşkulu anlar, ailelerin yüzünde tebessüm yarattı. Etkinliklere katılan Belediye Başkan Vekili Av. Önder Serkan Çebi ve meclis üyeleri, miniklerin heyecanına ortak oldu.
Minik Ellerden Anneler Günü Sürprizi
Beylikdüzü Belediyesi'nin kreşlerinde ve anne çocuk merkezlerinde eğitim gören minikler, Anneler Günü dolayısıyla özel hazırlıklar yaptı. Miniklerin el becerisiyle hazırlanan hediyeler, annelere unutulmaz bir sürpriz oldu. Resimler, el işleri ve çeşitli yaratıcı çalışmalarla annelerin kalpleri ısıtıldı. Bu özel gün, miniklerin annelerine olan sevgisini göstermeleri için harika bir fırsat oldu.
Belediye Başkan Vekili ve Meclis Üyelerinden Destek
Beylikdüzü Belediyesi, Anneler Günü kutlamalarına özel önem verdi. Belediye Başkan Vekili Av. Önder Serkan Çebi ve meclis üyeleri, kreş ve anne çocuk merkezlerini ziyaret ederek miniklerin hazırladığı etkinliklere katıldı. Bu ziyaret, belediyenin ailelere verdiği önemi ve çocukların gelişimine katkıda bulunma çabasını gösterdi.
Belediye tarafından düzenlenen etkinliklerde şunlar gerçekleştirildi:
- Miniklerin anneleri için hazırladığı hediyelerin takdimi
- Çocukların performans sergileri
- Ailelere özel öğünler
- Oyun ve eğlence aktiviteleri
Ailelerin Mutlu Anları
Kreş ve anne çocuk merkezlerindeki kutlamalar, ailelerin mutlu anlarına eşlik etti. Annelere hazırlanan özel programlar ve miniklerin sevgisiyle dolu hediyeler, unutulmaz bir gün yaşanmasını sağladı. Aileler, belediyenin bu anlamlı etkinliğine katılarak çocuklarıyla birlikte özel bir gün geçirdi.
Beylikdüzü Belediyesi, çocukların ve ailelerin hayatına değer katmaya devam ediyor. Kreş ve anne çocuk merkezleri aracılığıyla sunulan kaliteli eğitim ve destek hizmetleri, bölgedeki ailelerin yüzünü güldürüyor.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, AP Türkiye Raporunu Eleştirdi: "Ön Yargıların Yansımasıdır"

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulunda kabul edilen 2023 2024 Türkiye Raporu'na dair sert bir açıklama yaptı. Kurtulmuş, raporun, Türkiye'ye yönelik kökleşmiş önyargıları ve siyasi yaklaşımları yansıttığını belirtti. Bu açıklama, raporun içeriği ve Türkiye-AB ilişkileri bağlamında dikkat çekiyor.
- AB İlişkilerindeki Gerilimler ve Gelecek Perspektifi
- AB ilişkileri üzerindeki etkilerini değerlendiriyor. Bazı uzmanlar, raporun Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği sürecini olumsuz etkileyebileceğini belirtirken, bazıları ise raporun diyalog ve işbirliği için bir fırsat sunabileceğini savunuyor. Önemli olan, her iki tarafın da eleştirileri dikkate alarak yapıcı bir diyalog sürecine girmesidir.
Raporun İçeriği ve Eleştirilerin Odak Noktası
Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'yi değerlendiren raporu, çeşitli konularda Türkiye'ye yönelik eleştiriler içeriyor. Özellikle insan hakları, ifade özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü gibi konularda endişeler dile getiriliyor. Rapor, Türkiye'nin demokrasi standartlarını ve Avrupa Birliği ile uyum sürecini değerlendiren önemli bir belge niteliği taşıyor. Ancak, TBMM Başkanı Kurtulmuş, bu raporun objektif bir değerlendirme sunmadığını ve Türkiye'ye yönelik olumsuz bir algı yaratmayı amaçladığını savundu.
Kurtulmuş'un Açıklaması: "Yerleşik Ön Yargıların Yansıması"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, AP Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, raporun Türkiye'ye yönelik yerleşik ön yargıları ve siyasi şartlanmışlıkların bir yansıması olduğunu ifade etti. Bu yaklaşımın, Türkiye'nin gerçek durumuyla örtüşmediğini ve Türkiye'nin başarılarını görmezden geldiğini savundu. Kurtulmuş, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini geliştirmek için kararlı olduğunu, ancak bu sürecin karşılıklı saygı ve objektif değerlendirmeler üzerine kurulu olması gerektiğini vurguladı.
Türkiye
Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler, son yıllarda çeşitli konularda gerilimler yaşamış durumda. Göçmen krizi, terörle mücadele, ekonomik ve siyasi farklılıklar bu gerilimlere zemin hazırlayan faktörler arasında yer alıyor. AP'nin Türkiye Raporu da bu gerilimleri derinleştirebilir. Ancak, her iki tarafın da diyalog ve işbirliğini sürdürmenin önemini vurgulaması gerekiyor.
Uzman Görüşleri ve Analizler
Türkiye uzmanları ve siyaset analistleri, AP'nin Türkiye Raporu'nun Türkiye
Gercüş’e Yamanlar Köyü’nden Yeni Su Hattı: Belediye Kendi İmkânlarıyla Harekete Geçti

HABER/HASAN MESUT EKMEN
📍Batman – Gercüş
Gercüş’te uzun süredir beklenen içme suyu sorununa çözüm getirecek önemli bir adım atıldı. Yamanlar Köyü’nden Gercüş merkeze su hattı çekilmesine yönelik çalışmalar resmen başladı. Projenin yüksek maliyetli olması nedeniyle ihale yöntemi yerine belediye ekiplerinin kendi iş gücüyle çalışmaları yürütmesi kararlaştırıldı.
Müteahhite Verilmedi, Belediyeden Doğrudan Hizmet
Edinilen bilgiye göre, projenin ihale sürecinde maliyetin yüksek çıkması üzerine Belediye Başkanı Gündüz Günaydın öncülüğünde önemli bir karar alındı. Su hattı çalışmaları herhangi bir müteahhit firmaya verilmeden, tamamen belediye personeli ve yerel ekiplerle yürütülüyor.
Projeye Yoğun Katılım: Kaymakam, Belediye Başkanı ve Siyasi Temsilciler Alanda
Çalışmaların başladığı sahaya Gercüş Kaymakamı Muhammed Öztaş, Belediye Başkanı Gündüz Günaydın, AK Parti Gercüş İlçe Başkanı İbrahim Torlak, ilçe belediye encümen üyeleri ve AK Parti ilçe teşkilatı da katılım sağladı.
Yetkililer hem süreci yerinde inceledi hem de çalışanlara kolaylıklar diledi. Projenin mümkün olan en kısa sürede tamamlanarak Gercüş halkının kullanımına sunulması planlanıyor.
“İmkânlarımızı Zorluyoruz, Gercüş’e Kalıcı Çözüm Üretiyoruz”
Belediye Başkanı Günaydın yaptığı açıklamada, “Halkımızın içme suyu sıkıntısına karşı sessiz kalamazdık. Belediyemizin sınırlı bütçesine rağmen, kendi personelimizle bu projeyi hayata geçiriyoruz. Hem tasarruf ediyoruz, hem çözüm üretiyoruz” dedi.
Kaymakam Muhammed Öztaş da projeye destek verdiğini belirterek, kamu kaynaklarının verimli kullanıldığını ve bu anlayışın örnek teşkil ettiğini söyledi.
Gercüş’te Anneler Günü'ne Özel Fidan Dikimi Etkinliği

HABER: HASAN MESUT EKMEN
📍Batman – Gercüş
Gercüş’te Anneler Günü anlamlı bir etkinlikle kutlandı. Mehmet Şimşek Parkı'nda düzenlenen fidan dikme etkinliği, doğaya ve annelere saygıyı buluşturdu.
Gercüş Kaymakamı Muhammed Öztaş, Gercüş Belediye Başkanı Gündüz Günaydın ve AK Parti Gercüş İlçe Başkanı İbrahim Torlak’ın katılım sağladığı etkinlikte, anneler ve çocuklar birlikte fidan dikti.
Doğayla iç içe, geleceğe nefes olacak bir günde gerçekleştirilen etkinlikte katılımcılar hem anneleri onurlandırdı hem de çevreye katkı sundu.
Etkinlik sonunda konuşan yetkililer, Anneler Günü’nü anlamlı bir şekilde kutlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirirken, çocuklara da doğa sevgisi aşılamanın önemine dikkat çekti.
Ekrem İmamoğlu'ndan Yeni Hesaptan İlk Mesaj: “Gençlerle Büyük Bir Yolculuğa Çıkıyoruz”

📍İstanbul
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, resmi X (Twitter) hesabının engellenmesinin ardından, “Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi” adıyla açılan yeni hesaptan gençlere yönelik dikkat çeken bir açıklama yaptı.
İmamoğlu, gençler yönelik paylaşımında “Yasakları, adaletsizliği ve size dayatılan umutsuzluğu hep birlikte söküp atacağız” diyerek seçim sürecine yönelik kararlılık mesajı verdi.
“Türkiye’yi hak ettiği noktaya birlikte taşıyacağız”
Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi adlı yeni hesaptan yapılan paylaşımda Ekrem İmamoğlu, gençlere şöyle seslendi:
“Sevgili gençler, tüm arkadaşlarınızla paylaşın; yasakları, adaletsizliği ve size dayatılan umutsuzluğu hep birlikte söküp atacağız. Özgür ve yasaksız bir ortamda öyle güzel işler yapacağız ki tüm dünya sizi konuşacak.”
İmamoğlu, Türkiye’nin geleceğini gençlerle birlikte inşa edeceklerini belirtti:
“Hep birlikte Türkiye’yi hak ettiği noktaya yükselteceğimiz günlerin heyecanıyla, ülkemizin geleceğini tasarlıyoruz. Sizler benim en iyi takım arkadaşlarım olacaksınız.”
Yapay zekâ, girişimcilik, sanat ve spor vurgusu
Paylaşımında gençlere çok yönlü bir vizyon sunan İmamoğlu, sadece siyasette değil, teknolojiden sanata, ekonomiden spora kadar geniş bir alanda gençlerle birlikte çalışacaklarını vurguladı:
“Hep birlikte çalışacak, çözüm ve fikirler üreteceğiz. Yapay zekâdan girişimcilik dünyasına, inovatif fikirlerden kültür ve sanata, ekonomiden spora kadar birçok alanda sizlerle birlikte güzel işlere imza atacağız.”
CHP Lideri Özel, İş Dünyası ile Bir Araya Geldi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TİK) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret ederek bir araya geldi. Ziyaretin ardından düzenlenen ortak basın açıklamasında, ekonomi ve iş dünyasıyla ilgili önemli konular ele alındı.
Ekonomi Politikaları ve İş Dünyasının Beklentileri
CHP lideri Özel, TİK heyetiyle yaptığı görüşmede, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve geleceğine yönelik beklentileri değerlendirdi. İş dünyasının karşılaştığı sorunlar, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve istihdamın artırılması gibi konulara odaklanıldı. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) yaşadığı zorluklar ve bu işletmelerin desteklenmesi gerektiği vurgulandı.
Süleyman Sönmez ise Türkiye'nin ekonomik potansiyelini ve iş dünyasının bu potansiyeli kullanmak için neler yapabileceğini anlattı. Sönmez, yatırımcı güveninin yeniden tesis edilmesinin ve rekabetçi bir iş ortamının yaratılmasının önemini vurguladı. İş dünyasının, sürdürülebilir büyüme ve istihdam yaratma hedeflerine ulaşmak için hükümetle iş birliği yapmaya istekli olduğunu belirtti.
Ortak Çalışma Alanları ve Gelecek Adımlar
Ziyaretin ardından yapılan basın açıklamasında, CHP ve TİK arasında ortak çalışma alanları belirlendiği ifade edildi. Bu alanlar arasında şunlar yer aldı:
- Enflasyonla mücadele
- Yatırım ortamının iyileştirilmesi
- KOBİ'lere destek paketleri
- İhracatın artırılması
- Yeşil dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma
Özgür Özel, iş dünyasıyla diyalog ve iş birliğinin Türkiye ekonomisinin canlandırılması açısından kritik önem taşıdığını belirtti. "Ekonomi, siyasetin üzerinde olmalı. İş dünyasının sesi duyulmalı, sorunları çözülmeli" dedi. TİK ile düzenli olarak istişare toplantıları yapmaya devam edeceklerini duyurdu.
TİK Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez ise, CHP lideri Özel'in iş dünyasına yönelik yaklaşımını takdirle karşıladığını ve bu tür görüşmelerin Türkiye ekonomisi için faydalı olacağını ifade etti. “CHP ile ortak akılla, somut çözüm önerileri geliştirmeye hazırız” dedi.
Ekonomik İstikrar ve Büyüme Hedefleri
Her iki taraf da Türkiye ekonomisinin istikrarlaştırılması ve sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşılması için kararlılıklarını gösterdi. Önümüzdeki dönemde, siyasi görüş ayrılıklarını bir kenara bırakarak, ortak akılla ekonomik sorunlara çözüm üretilmesi bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türkiye’nin Kutuplaşmaya Değil, Kucaklaşmaya İhtiyacı Var”

📍İstanbul – Haliç Kongre Merkezi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MÜSİAD’ın 28. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ekonomik ve siyasi gündemine dair önemli mesajlar verdi. Erdoğan, “Türkiye’nin kutuplaşmaya değil, kucaklaşmaya ihtiyacı var” diyerek muhalefete sert eleştiriler yöneltti, iş dünyasına ise güçlü destek mesajları verdi.
“MÜSİAD 28 Şubat’ta Yanımızdaydı, Bugün de Aynı Samimiyetle Çalışıyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MÜSİAD’ın yeni Genel Başkanı Burhan Özdemir’i tebrik ederken, görevi devreden Mahmut Asmalı’ya da teşekkür etti. Erdoğan, 1999 yılında Pınarhisar Cezaevi’ne gitmeden önce MÜSİAD’ın kendisini fahri üye ilan ettiğini hatırlatarak, derneğin demokrasi ve özgürlükler konusundaki duruşunu övdü.
"28 Şubat sürecinde MÜSİAD’ın gösterdiği dayanışmanın gönlümde özel bir yeri vardır. O karanlık günlerde bile üretmekten, ihracattan, Türkiye için çalışmaktan vazgeçmediler."
“Türkiye Fırtınalı Sularda, Ama Bizim Gemi Limana Güvenle Varacak”
Küresel ekonomik çalkantılara değinen Erdoğan, Kovid-19 sonrası dönemde enflasyon ve belirsizlik ortamının hâlâ sürdüğünü belirterek, Türkiye’nin bu dalgalı süreçte kararlı ve tecrübeli yönetimiyle ayakta durduğunu ifade etti.
“Salgın sonrası artan korumacılık, küresel riskleri büyütüyor. Ama biz bu fırtınada rotamızı kaybetmeden ilerliyoruz. Ekonomide temellerimizi sağlamlaştırdık, istikrar ve reform programımızla direnç kazandık.”
“İstihdamda Tarihî Seviyedeyiz, Enflasyon Düşmeye Devam Ediyor”
Erdoğan, ekonomik göstergelerin olumlu seyrettiğini vurguladı. Nisan ayında enflasyonun son 40 ayın en düşük seviyesine indiğini, işsizliğin ise %7,9’a gerilediğini belirtti.
“Kadın istihdamında oran %10,6’ya, erkeklerde %6,5’e düştü. Bu, son 20 yılın en düşük seviyesidir. Kapsayıcı büyüme hedefiyle yolumuza devam ediyoruz.”
KOBİ’lere, İhracatçılara ve Yatırıma Devam: “Yanınızdayız”
Erdoğan, devletin üretici, ihracatçı ve esnafın finansman yükünü hafifletmeye devam ettiğini, KOBİ’ler için devreye alınan 111 milyar TL’lik kefalet paketine dikkat çekti. Ayrıca yüksek teknoloji yatırımlarına yönelik HIT-30 programı kapsamında 2030’a kadar 30 milyar dolarlık destek sağlanacağını açıkladı.
“Kim üretmek, yatırım yapmak, istihdam sağlamak istiyorsa, biz onun yanındayız.”
“Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadelede Kararlıyız”
Kayıt dışılığın haksız rekabete neden olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, devletin vergisini ödeyen işletmeleri koruyacağını vurguladı.
“Kayıt dışına göz yummak, işini dürüst yapanı cezalandırmaktır. Bu konuda geri adım atmayacağız.”
Muhalefete Sert Eleştiri: “Ekonomik Tetikçilik, Jurnalcilik, İspiyonculuk”
Konuşmasının sonunda ana muhalefeti hedef alan Erdoğan, CHP Genel Başkanı’nın Türkiye’yi yabancı basına şikâyet ettiğini ve bunun ekonomik sabotaj anlamına geldiğini söyledi.
“Sayın Genel Başkan kusura bakmasın ama bu yaptıkları muhalefet değil, ekonomik tetikçiliktir, jurnalciliktir, ispiyonculuktur. Bu ülkenin siyaseti, marjinal söylemlerle zehirlenemez.”
“Türkiye'nin İç Cepheyi Güçlendirmeye İhtiyacı Var”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin dünya genelinde yükselen tansiyon karşısında iç bütünlüğünü koruması gerektiğini vurguladı.
“Türkiye’nin 86 milyon olarak ortak paydalarda buluşmaya, iç cephesini güçlendirmeye ihtiyacı var. Yangına körükle gitmek değil, yangını söndürmek için siyaset yapılmalı.”
İstanbul'da İsrail Başkonsolosluğu'na Silahlı Saldırı

İstanbul'da bugün saat 14.30 sularında İsrail Başkonsolosluğu çevresinde silah sesleri duyulması üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olay yerinde yapılan çalışmalar sonucunda, silahlı saldırıyı gerçekleştirdiği belirlenen şahıs polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı.
Şüphelinin Kimliği Açıklanmadı
Polis tarafından yapılan açıklamada, silahlı saldırıyı gerçekleştiren şüphelinin kimliğinin güvenlik nedeniyle şu an için paylaşılmadığı bildirildi. Şüphelinin kimliği, devam eden soruşturma kapsamında daha sonra kamuoyuyla paylaşılabilir.
Olay Yeri Çevresinde Güvenlik Önlemleri
Olayın ardından İsrail Başkonsolosluğu çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Bölgeye giden yollar trafiğe kapatılırken, polis ekipleri olay yerinde incelemelerini sürdürüyor. Olay yerinde bulunan mermiler ve diğer deliller toplandı.
Soruşturma Başlatıldı
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, konuyla ilgili adli soruşturma başlattı. TEM Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelinin kimliği, saldırının nedenleri ve olası bağlantıları hakkında detaylı bir inceleme yürütüyor.
Olayın Ardından Alınan Önlemler
* Güvenlik Kontrolleri: İstanbul genelinde güvenlik güçleri tarafından ek güvenlik kontrolleri yapılıyor.
* Büyükelçiliklerin Güvenliği: Diğer yabancı misyonların güvenliği de artırıldı.
* Bilgi Paylaşımı: İstihbarat birimleri arasında bilgi paylaşımı yoğunlaştırıldı.
**Yetkililer, kamuoyunu sakin olmaya ve provokasyonlara gelmemeye çağırıyor. Soruşturmanın titizlikle yürütüldüğü ve tüm detayların aydınlatılacağı belirtildi.
İlk Yorum yapan siz olun!